English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Perdeler

Perdeler traduction Espagnol

549 traduction parallèle
Ahşap perdeler, tabanlar.
Quiero hacer un nuevo show.
Ben ipek perdeler, danteller ve güzel kızlarla bir gösteri yapmak istiyorum.
Uno grande. Dividiré todo por la mitad con Erlanger, y él sólo debe poner el dinero y el teatro.
- Yeni perdeler almışsınız.
- Han puesto cortinas nuevas
- Bu perdeler çalışma odan için.
- Estas cortinas son para tu estudio.
Yerinde olsam daha açık renk perdeler takar ve bu kanepeyi de buradan kaldırırdım.
Yo pondría cortinas menos gruesas y movería el sofá acá afuera.
Eski bir duvar kâğıdı ve başka perdeler vardı.
El empapelado estaba viejo, y había otras cortinas.
Perdeler ve pijamamın düğmelerini mi dikeceksin?
¿ Subirás y correrás las cortinas y coserás mis calzoncillos?
Etrafta çiçekler ve mutfakta yeni perdeler isterdim.
Quería poner flores y cortinas limpias.
Mum ışığında kitap okuyormuş ve uyuyakalmış. Perdeler ateş almış.
Estaba leyendo en su cama y se quedó dormido con la vela encendida y las cortinas se incendiaron.
Evet, yeni perdeler istiyordu.
Sí si... le gustaran mucho estas modernas.
Perdeler indiğinde, seyirciler benim aşkımla birlikte ayrılır.
Pero cuando cae el telón, el público se va con mi amor.
- Dotted Swiss perdeler için ideal.
- El punto suizo va con las cortinas.
Yeni perdeler beni mutlu eder sanıyorsun.
Crees que con cortinas nuevas seré feliz.
Ama duvarlar yoktu, sadece üzerinde göz resimleri olan perdeler vardı bir adam elinde makasla dolaşarak bu perdeleri kesiyordu sonra çok açık giyinmiş bir kız geldi ve herkesi öpmeye başladı.
No tenía paredes, sólo cortinas con ojos pintados encima. Un hombre con un par de tijeras las cortaba por la mitad... y entonces una chica, apenas vestida, venía y empezaba a besarnos a todos.
Tüm gün, güneş girmesin diye perdeler ve ses gelmesin diye de camları kapalı tutuyoruz.
Dormimos de día con las ventanas cerradas y las persianas bajadas para que no entren ni el sol, ni el ruido.
Mavi renk perdeler.
La cortina es azul.
Pity, bunu perdeler açıkken parlak günışığının altında yapamazdık.
Es una pena que no hayamos podido hacerlo con las cortinas abiertas.
Kalın perdeler.
Las cortinas..
Kalın perdeler?
Las cortinas?
Kalın perdeler.
Las cortinas.
Kalın perdeler mi?
Las cortinas?
Perdeler.
Las cortinas.
Perdeler tam olarak hoşuma gitmedi. Ama kumaşı güzel.
Las cortinas no acaban de gustarme pero son de buena calidad.
Perdeler, Jonnie.
Las cortinas, Jonnie.
Her zaman kamerayı çevirirler, müzik girer ve bilirsin, rüzgar eser ve perdeler hareket eder ve hiçbir şey görmezsin.
Ellos siempre... Giran la cámara ponen música y... Tu sabes, EL viento entra, las cortinas se mueven,
Perdeler hala burada.
Las cortinas siguen aquí.
Bir mobilya takımı, perdeler ve danteller, Will Daneher'den kız kardeşine verilmiştir.
Una colección de mobiliario, lino y cubertería acompaña a la hermana de Will Danaher.
- Bu koltuklar için sanırsam. Bu ne için peki? O da, asılı olan perdeler için.
Bueno, supongo que esto es para las sillas ¿ y que te parece esto?
Perdeler yukarı!
¡ Arriba el telón!
Perdeler bu koğuşa çok uygun olurdu.
Unas cortinas harían maravillas en este barracón.
Kral, başpiskoposa hediye eder, başpiskopos manastıra çevirir, ve kankanda perdeler iner.
Se lo regala al archimandrita que lo convierte en un convento, y se baja el telón para el cancán.
Yeni perdeler, taze çiçekler.
Cortinas nuevas, flores frescas.
Oh, hayır, göremezler. Perdeler kapalı.
No, las persianas están bajadas.
Ben medyaya açılış konuşması yapacağım, perdeler açılacak ve sen hepsinin gözlerini kamaştıracaksın!
Yo doy el discurso a la prensa, el telón se corre y tú les deslumbras.
Perdeler çekildi, gece oldu.
Las cortinas están cerradas, cayó la noche.
- Perdeler beni asla çekmez.
- ¡ Nunca me han atado!
Televizyon. Mobilyalar, perdeler, her şey.
El televisor,... los muebles, las cortinas, todo.
Evi beyaza boyamak istiyorum, mavi perdeler olacak.
Quiero la casa pintada de blanco, con cortinas azules.
Perdeler neden açık?
¿ Por qué abriste las cortinas?
Bütün aynaları kaldırdılar. Ama camda yansımamı görebiliyorum,.. ... perdeler açıkken.
Ya han quitado todos los espejos, pero puedo ver mi reflejo en los vidrios cuando las ventanas están abiertas.
Her zaman söylerim, tüm farklılığı... yeni perdeler yapar.
Es lo que yo digo, unas cortinas nuevas... hacen la diferencia.
Bu perdeler buraya ait değil.
Estas cortinas quedan mal aquí.
Babana yeni perdeler ve birkac ; koltuk aldlrdlm.
Le pedí a tu padre cortinas nuevas y un par de sillas extras.
- Perdeler!
¡ Cortinas!
Gündüz olduğu halde perdeler kapalı.
Cortinas cerradas en pleno día. Primera vez.
Pencerelerin bu yüzden kapalı olduğunu anladım, peki ya perdeler?
¿ Yo entiendo las ventanas cerradas... mas por que las cortinas?
Ve perdeler!
Y ¡ cortinas!
Eğer Venedikli körler olmasaydı hepimiz için perdeler olurdu. Bunu fark ettin mi?
Si no fuera por las persianas, todos tendríamos cortinas.
Perdeler idam cezası üzerine inene dek kendime şöyle dedim. " Bu bir oyun değil.
Quise decir que Diana era una chica muy agradable.
- Kalın perdeler!
Cierre las cortinas.
- Kalın perdeler, kapat onları.
Cierre las cortinas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]