Picker traduction Espagnol

Dedektif Lowes, ben Picker.

¿ Detective Lowes? Soy Picker.

Peki, madem sürücünün geçerli bir ehliyeti ve aracının ruhsatı vardı, size hiç zorluk çıkarmadı ve tek hatası, birkaç trafik cezasını ödememiş olmasıydı, öyleyse neden minibüsün içini aradınız?

Entonces, si el conductor del vehículo... tenía una licencia de conducir válida y la documentación del auto... si estaba cooperando plenamente... y si todo lo que había hecho es no pagar unas multas de tráfico... ¿ por qué, agente Picker, registró su furgoneta?

Picker'in eşyaları 12. odaya. Göbbels'inkiler de 31. odaya.

Recoja las cosas del cuarto 12, Goebbels'al cuarto 31.

Picker, size oturmanızı söylemiştim.

Le dije siente!

Picker, bunu yazma.

- No escriba eso.

İyi not al, Picker.

Tome nota de todo, Recogedor.

Picker, hepsini yazın ve bizimle gelin.

Termine con la escritura y únasenos!

Picker, botanik bahçesi için Sheraton Boston'da bu gece benim şerefime bir yardım toplantısı düzenliyor.

PicKer auspicia el beneficio en el jardín botánico... esta noche en el Sheraton en honor a mí.

Picker geç kalmandan nefret ediyor.

PicKer odia cuando llegas tarde.

Önce Picker, sonra uçkur.

Primero PicKer y después yo.

Napolyon, Lew Wasserman ve David Picker için ne düşünürdü acaba?

Me pregunto qué pensaría

Kısa İtalyan ceketleri, dar pantolonlar, Winkle Picker ayakkabıları.

Chaquetas italianas cortas, pantalones ajustados, zapatos puntiagudos.

Bugün Sophie'yi, babası dışarı çıktığında bir otel odasına 3 saattir kitlenmiş şekilde buldum.

Hoy la encontré encerrada en su habitación en el motel Cherry Picker por tres horas mientras el salió.

Yalnız Eskici ile Gözcü Kulesi, piste ilk çıkanlar.

"Lonesome Picker" y "Watch House" serán los primeros dos.

Dönüşe geçtikleri sırada Yalnız Eskici liderliğe oynuyor.

Y se adentran en la curva, "Lonesome Picker" se asoma en la delantera.

Yalnız Eskici ile Gözcü Kulesi birbirlerini ikinciliğe itmeye çalışıyorlar.

"Lonesome Picker" al frente con "Watch House" bajo la presión del segundo.

- Picker, kaç adam geliyor?

Picker, ¿ cuántos hombres has conseguido que vengan? A Rigo y a otros tres.

Picker'la.

Picker.

Picker'ı yanıma almama izin verirseniz Drew Thompson'ı getiririm, ölü veya diri.

Si me deja llevarme a Picker, le traeré a Drew Thompson... vivo o muerto.

- Adı Picker.

- Se llama Picker.

Çünkü Bay Picker, Tanrı'nızın benden çok daha büyük problemleri var.

Porque, señor Picker, su Dios tiene problemas más importantes que yo.

Ama Picker hâlâ burada, değil mi?

Pero sigo teniendo a Picker, ¿ verdad?

- Bay Picker bizi davet edenin siz olduğunu, bizim etmediğimizi hatırlatmak zorunda mıyım?

Sr. Picker, ¿ tengo que recordarle que ustedes nos invitaron... y no al revés?

Picker.

Picker.

Medeniyetimiz hastane modeline benzer 15.000 bakımevinin kurulduğu noktaya geldi.

DIRECTORA EJECUTIVA - INSTITUTO PICKER... hacia la creación de 15 mil casas de enfermería basadas en un modelo de hospital.

Özür dilemen gereken merdivenler değil, bu seyahate gerek olması Bay Picker.

No se tiene que disculpar por el paseo, señor Picker. Si no por el hecho que este viaje era innecesario.

- O çanta Bay Picker'ı öldürmemizi engelliyordu.

Ese maletín era para impedir que matáramos al Sr. Picker. Bueno, lo cierto es que...

- Olay şu ki çantadaki paranın yarısı bana ait ve Bay Picker benim derdim değil.

la mitad del dinero de este maletín... me pertenece y el Sr. Picker no es problema mío.

- Artık gidebilirsiniz Bay Picker.

Ahora puede irse, Sr. Picker.

Meksika'da tanıdıklarınız var mı Bay Picker?

¿ Conoce a gente en México, Sr. Picker?

- Peki. Bak. Bütün hikâyeyi istiyorsan, Picker'la konuşman lazım.

Escucha, si quieres la historia completa... tienes que hablar con un tal Picker.

Picker dedim.

Dije que fue Picker.

Picker olduğunu söyledim.

Les dije que fue Picker.

Böylece sen de Bay Picker olmalısın, değil mi?

Bien, eso significa que usted debe ser el Sr. Picker, ¿ verdad?

Ethan Picker.

Ethan Picker.

Çok asil bir profilin var Bay Picker.

Tiene usted rasgos de nobleza, Sr. Picker.

- Öyle olsaydı, Bay Picker'a Sammy Tonin cinayetini sormam icap ederdi.

Si lo estuviera, me vería obligado a preguntar aquí al Sr. Picker sobre el asesinato de Sammy Tonin.

- Yürüyüşe çık Bay Picker.

Dé ese paseo, Sr. Picker.

Bay Picker, Markos'u bulmamıza yardım etmenizi istiyoruz.

Sr. Picker, nos gustaría que nos ayudara a encontrar a Marcos.

Picker'ın bizle kafa bulduğunu mu düşünüyorsun?

¿ Crees que Picker nos estaba tomando el pelo?

Picker'ı neden arıyordun?

¿ Por qué buscabas a Picker?

- Picker'a ne olacak?

¿ Qué trato hay con Picker?

Picker bir dedikodu vermeye gönüllü oldu.

Picker dio de manera voluntaria un chimento.

- Picker olay sırasında orada olduğunu her şeyi gördüğünü söyledi.

Picker dijo que estaba allí en el aeropuerto, viendo pasar todo el tema.

Hani şu bir federal kanun adamının Nicky Augustine'in öldürülmesine yardımcı olduğu söylentisi vardı ya Picker olay sırasında orada olduğunu ve her şeyi gördüğünü söyledi.

Circula por ahí el rumor de que un agente federal... fue instrumental en la muerte de Nicky Augustine. Picker dijo que estaba allí en el aeropuerto... viendo pasar todo el tema. ¿ Quieren adivinar quién dijo que era?

Parayı önden talep ettiğimizi sanırım Bay Picker söylemiştir.

Creo que el Sr. Picker les ha explicado que es necesario...

Gidip, Bay Picker'a ve Bay Duffy'ye malın yarısını nasıl kaybettiğimizi açıklamam lazım.

Tengo que ir a explicarles a los señores Picker y Duffy... cómo es que perdimos la mitad del cargamento.

Bay Picker, hayatım boyunca tek yaptığım açıklama, gelmem gereken saatten sonra eve gizlice girerken yakaladığı için annemeydi.

Sr. Picker... la única explicación que dí en toda mi vida... fue a mi madre cuando me atrapó escapándome tras el toque de queda.

Ve sonuncuları, gagalayanlar.

Y el ultimo es el picker ( selectivo ) Que se cree el mejor.

- Picker.

- Picker.

- Picker.

¿ Picker?