English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sapık

Sapık traduction Espagnol

4,838 traduction parallèle
Birinin o bikinili kızları Deeks gibi sapık seksenliklerden koruması lazım.
Mira, alguien tiene que proteger a esas chicas en bikini de los octogenarios babosos como Deeks.
Müvekkilim işkenceci, sapık ve ölü tecavüzcüsü gibi lekelendi. Bu jüri salıverilmeli ve yeni bir jüri çağırılmalı.
con la etiqueta de torturador, pervertido, necrofiliático, por lo tanto este jurado debe ser dado de alta y llamar uno nuevo.
Bi'düşünsenize. Halka, Sapık, Cinnet.
Piénsenlo. "The Ring", "Psycho", "The Shining"...
Bu sabaha kadar iki çocuk annesi başarılı bir CEO olan Bayan Stanner şu andan itibaren yargıcı sapık gibi takip eden tehlikeli bir deli.
Señora Stanner, quién hasta esta mañana fue una exitosa CEO y madre de dos hijos, pero quién es a partir de ahora... Una acosadora peligrosamente desequilibrada empeñada en la destrucción de Murray Randall.
Aldığımız bilgilere göre Bayan Stanner Yargıç Randall'dan anayasa hukuku dersi aldığı dönemde yargıcı sapık gibi takip ediyormuş.
La señora Stanner, entonces estudiante de Derecho en la clase de Derecho Constitucional del Juez Randall, estaba acosando al juez, según las fuentes.
Günleri saydığına eminim, sapık herif.
Apuesto a que cuentas los días, maldito pervertido.
Kallie Leeds'in rol arkadaşı kim peki? Şu sorular soran sapık?
¿ Quién es la co-estrella de Kallie Leed, el pervertido que hace las preguntas?
Yakalanmamış olması sapık olmadığı anlamına gelmez.
Solo porque no lo han atrapado no significa que no sea un pervertido.
Sorun onun sapık üvey babası tamam mı?
- Mira, mira, mira. Es su padrastro psicópata, ¿ está bien?
Sahnemi ikinci sınıftan Dale King'le yapmak zorundayım, ki onun bir sapık olduğunu ve daha sonra derimi yüzmeye çalışabileceğimi biliyorum, ama onun dışında, iyiyim.
Bueno, tengo que hacer mi escena con Dale King de segundo curso, quien sé que es un acosador y podría intentar despellejarme después, pero por lo demás, estoy bien.
Bir saniye. "Sapıklık yapan adam" için benim adımı mı terim olarak kullandın?
Espera un minuto, ¿ acabas de usar mi nombre?
Seni sapık.
Pervertido.
Raporda bu sapık piçin tutuklanmaya direndiği yazıyor.
El informe dice que se resistió al arresto.
Tarihsel dram mı yoksa sapık komedi mi?
¿ Drama de costumbres o comedia pícara?
Beni o sapık muamelesi gördüğüm günden tanıyorsun değil mi?
¿ Recuerdas cuando me trataron como si fuera un pervertido el otro día?
- Yeter! Sapık mısın nesin?
Eres una obsesa sexual.
Onun bir sapık olduğunu sandım. Ama baktım ki bıyığı yok... Düşündüm ki, bir mankenlik ajansının yetenek avcısı falan olmalı.
Pensé que era un pervertido, pero entonces, cuando vi que no tenía bigote, asumí que estaba siendo descubierta por un ojeador de modelos encubierto.
Eğer bu herif sapık bir katil çıkmazsa bu resmi noel kartı yapabiliriz.
Si no resulta ser un asesino raro y pervertido, deberíamos dejarle que haga nuestra tarjeta de Navidad.
Bu çalışma asla ciddi bir bilim dalı olarak görülmeyecek ve sen sapık damgası yiyeceksin.
Este estudio nunca será visto como ciencia seria, y serás etiquetado de pervertido.
Anne babaları kim suçlayabilir? O kadar çok tacizci, sapık, katil var ki.
¿ Y quién puede culpar a los padres con todos los... pedófilos y criminales que hay sueltos?
Siciline "sapık" ifadesini eklemek için mi uğraşıyorsun?
¿ Estás tratando de agregarle "acosador" a tu expediente criminal?
İkimiz de toplumdan dışlandık, psikopat sapıkla birlikte ortak olarak kabul edildik.
Estábamos condenados al ostracismo, asociadas con un friki psicópata.
O sapık tarafından kaçırıldığım gece ben ölmek üzere olduğumu sanıyordum. - Ama ölmedin.
La noche en que me secuestró aquel psicópata, yo solo... pensé que iba a morir.
Sakın beni sevdiğini söyleme seni sapık ucube.
No te atrevas a decir que me amas, maldito psicópata.
- Bunu nereden biliyorsun, seni sapık?
¿ Cómo lo sabes, acosador?
Ne yapıyorsun? Sapık herif!
¡ Pervertido!
Hatun tam bir sapık.
Y ella es una jodida desviada.
Sapık.
Pervertido.
Bu sapık yeterli oldu.
Ya tuve suficiente con este pervertido.
Baba Tommy Wheeler gerçekten sapık mı?
Papá... ¿ Es Tommy Wheeler un pervertido?
Ve o sapık hippilerin burada "o adamı öldüren keklerden biri" için kuyruğa girmeleri an meselesi.
Y solo es cuestión de tiempo hasta que esos psico-hipsters se formen para "una de las magdalenas que mataron a ese tío"
Sapık.
¡ Pervertido!
Bana Maraşel Sapık diyecektin.
Es Mariscal Pervertido para ti.
Sapıklık yaptığın için boşandık.
Tu seguiste comitiendo adulterio.
Şimdi beni dinle sapık herif!
Escúchame, pervertido!
Üzerinize ayakkabılar basacak, çocuklar sizi maytaplara bağlayacak ve bazı sapıklar sizi bir bagaja tıkıp eyalet sınırının dışına çıkaracak.
Van a pisarte, niños van a tirarte petardos, y algunos psicópatas quizá te metan en un baúl y llevarte a otros estados.
Her neyse, sapık.
Qué más da, pervertido.
İkinizin öpüştüğü videoyu sapık gibi telefonuna indirmiş.
Tiene ese vídeo de internet en el que las dos os besáis descargado como si fuese una acosadora.
Ne yapıyorsun, seni sapık?
¡ Oye! ¿ Qué haces, pervertido?
Sapık sapık konuş hadi.
Háblame sucio.
Neden o sapık diye çağrılıyor?
¿ Por qué hablar de perverso?
Bak, Tommy'nin sapık olduğunu düşündüğünü biliyorum.
Mira, sé que crees que es un pervertido.
Onu başkentin kara borsasında zengin sapıklar için açık arttırmaya çıkaracağız.
Podremos subastarla a un pervertido en el mercado negro.
Şu sapık gibi dolanan adam.
El rarito.
Hangi fasulye sapından aşağı indiysen, git geri çık oraya.
Sólo vuelva a treparse a cual sea el tallo de frijoles de donde bajó.
Daha popüler olan diğer yöntemde ise hastanın karın bölgesinden bir parça kesilerek penisin sap kısmına ekleniyor ve böylece birkaç santimetre birden ve aynı zamanda doğal görünümlü bir büyüme sağlanıyor.
La otra técnica, más popular, consiste en tomar grasa del abdomen del paciente e implantarla bajo la piel de la base del pene, añadiendo varios centímetros de diámetro y una apariencia muy natural.
Mesele şu ki bir yaprağın veya bir ot sapının bir ışık parçasını kullanarak suyu parçalaması oldukça zordur.
La cuestión es que el agua es extremadamente difícil de separar, así que para que una hoja lo haga, para que una brizna de hierba lo haga, simplemente utilizando un hilo de luz del sol, es extremadamente difícil.
Sapıklık.
Enfermizo.
Bir sürü sapık ihtiyar görüyorsun.
Ves a muchos viejos obscenos.
Şimdi beni dinle sapık herif!
¡ Michael! Escúchame, pervertido.
Takipçi sapık.
Te está acosando.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]