English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Senin olsun

Senin olsun traduction Espagnol

3,511 traduction parallèle
Senin olsun.
Es todo tuyo.
Fanatik dini inançların senin olsun.
¡ Déjame en paz con tus creencias religiosas fanáticas.
Al senin olsun.
Puedes quedártelo.
- Senin olsun.
- Es tuyo.
Bu senin olsun.
Quédatelo.
- İşte, senin olsun İhtiyacımız yok.
Aquí la tiene, es suya. No la necesitamos.
Senin olsun.
Es tuyo.
Öyleyse senin olsun.
Quédatela entonces.
"Kalbinin istekleri senin olsun. " Taşlar en harika hazineyi, en derinde saklar. "
"Las piedras sean mantenidas, el gran tesoro yace en lo profundo".
Hangi günler senin olsun?
¿ Cuándo sería bueno para ti?
Bana sadece 12 tane efendilik bağı olmayan melez getir ve senin olsun.
Tráeme a los 12 híbridos sin lazo de creación y es tuyo.
Benimki senin olsun, Bongo.
Podrás quedarte con el mío, Bongo.
- Al senin olsun.
- Tómalo.
Gitarı geri alabilirsin! Hepsi senin olsun.
Puedes quedarte con la guitarra. ¡ Es toda tuya!
Senin olsun.
Puedes quedártelo.
- Tüm yumurtalar senin olsun!
Tendrás todos los huevos.
Bütün Ohio senin olsun.
Quédese con todo Ohio...
Küpü versin sonra al senin olsun.
Si entrega el cubo, es todo tuyo.
Ne olursa olsun onu koruyup kollamak, sevmek ve yardımcı olmak senin görevin.
- Debe protegerla, amarla y ayudarla sin importar lo que pase.
Ne olursa olsun senin yanında olacağım.
Voy a estar aquí contigo. Pase lo que pase.
Pekala, ne olursa olsun Bluebell'in senin evin olduğunu insanlara hatırlatmaya devam et.
De acuerdo, pase lo que pase,
Bunların hepsine tümden karşı olsam da şunu bilmeni istiyorum ki ne olursa olsun senin için buradayım.
Ahora, aunque no estoy de acuerdo con todo esto, quiero que sepas, que estoy aquí para ti, sin importar el qué.
Neden senin hakkında olsun ki?
¿ por qué habría de ser sobre ti?
Lanet olsun Morgan, şu an senin hapishane anılarını dinleyemem.
Maldita sea, Morgan. No puedo volver a escuchar lo de tu encarcelamiento ahora mismo.
Haberin olsun dostum, bu iş çok dallı budaklı bir hâl alabilir. Sadece senin için de değil. Aranızda duran herkes için.
Te lo digo, amigo, parece que esto podría ponerse realmente feo y no solo para ti, sino para cualquiera que se interponga entre tú y la persona que metiste en esto.
Senin yerinde olsam, silahımdan birazcık olsun vazgeçerdim.
También enseñaría la pistola un poco si fuese yo.
Bir anlığına olsun, senin bu yüce amacının ya da bir şekilde senin hatırlanmaya değer olup olmadığını düşündün mü?
¿ Has pensado por un momento que lo que pretendes hacer importe o que merezcas ser recordado?
Senin de Şükran Günü'n kutlu olsun.
Feliz Día de Acción de Gracias.
Oyununu oynarken çok tehlikeli bir adamı kızdırdın senin için geleceğinden biraz bile olsun korkmuyor musun?
Traicionaste a un hombre violento. ¿ No temes ni siquiera un poco que venga por ti?
Artık o senin ailen olsun.
Deja que ella sea ahora tu familia.
Onları durdurabilirdik ama senin sinirin sağ olsun elinde kaset olan adam -
Pudimos detenerlos, pero gracias a tu temperamento, el tipo con la cinta...
Tommy, senin için hep orada olacağım ne olursa olsun. Ama şu anda senin için burada olamam çünkü gitmem gerek.
Tommy, siempre estaré ahí para ti, sin importar el qué, pero ahora mismo, no puedo estar ahí para ti porque tengo que irme.
Bu arada, herkese senin kafayı yediğini anlattığını da söyleyeyim. O yüzden aklında olsun da...
que te volviste completamente loco, por cierto, así que tenlo en cuenta cuando...
Ben kesinlikle senin yanında olacağım, ne olursa olsun.
Nunca más me haré a un lado de Han Na. Sin importar lo que pase.
O zamana kadar taklitçi olsun ya da olmasın, senin peşine düşeceğim.
Después, imitador o no iré tras de ti.
Öyle olsun, senin Hintli aksanını duyalım.
Muy bien, campeón, escuchemos tu acento hindú.
Senin de Şükran Günün kutlu olsun, Lily.
Feliz Acción de Gracias para ti también, Lily.
Bir yetişkin bir çocuğa kızdığında, ona vurması gerekmez, nedeni ne olursa olsun doğru olan, vurduğun için senin özür dilemen, ve sana vurulduğu için de senden özür dilenmesi.
Cuando un adulto se enfada con un niño, no debe golpearlo... debe amonestarlo. Debes disculparte por golpearle... y recibir una disculpa.
Bu senin olsun.
Debes usar esto.
Ne olursa olsun senin partin daha güzeldi.
Si te sirve de algo, tu fiesta me gustaba más que esta.
Eğer annenin Tanrısı bizi dinliyorsa, şu an senin yanında olsun istiyorum. İsa da Musevi'ydi, belki çoktan korunuyoruzdur bile.
Si el Dios de tu mamá está escuchando, quiero que esté de nuestro lado... y... bueno, Jesús es judío, así que quizás ya estamos cubiertos.
Söylemem gerekir ki, değişiklik olsun diye senin gibi biriyle muhabbet etmek insanı canlandırıyor.
Tengo que decírtelo, es refrescante, charlar con alguien como tú para variar.
Senin gibi zeka ve yeteneklere sahip biri nerede olursa olsun başarılı olmaz mı?
Con tu cerebro, podrías hacer lo que quisieras.
Her zaman senin gibi bir kız kardeşim olsun istemiştim.
Siempre quise una dongsaeng como tú.
Peki, senin dediğin olsun.
como quieras.
Senin de bundan sonra adın Arang olsun.
Llámate así de ahora es mas.
Ne olursa olsun burası senin evinmiş gibi koru.
Si algo pasa, protégelo como si te perteneciera.
Ne olursa olsun senin direktiflerine kayıtsız şartsız inanacağım.
Me perdí así que... ¿ No es una tontería?
Senin canın sıkkınsa, varsın benimki de öyle olsun.
No me lo evites si tú no lo evitas.
Cold Harbor savaşındaki katliam Grant kadar senin de suçunsa, Tanrı yardımcımız olsun. Sayısız can kaybına, kan okyanusuna müsaade etmenin bedelini ödeyeceğiz!
Y si Grant y tú sois responsables de la matanza de Cold Harbor, vamos a pagar por los ríos de sangre y los innumerables cadáveres.
- Onu senin için ayarlarım. - Tamam, çabuk olsun.
- Yo le llamo por ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]