Sinirimi bozuyor traduction Espagnol
142 traduction parallèle
Gayet ciddiyim. Bu durum sinirimi bozuyor.
Es un amor sincero, por eso me enerva.
Sinirimi bozuyor.
Me ponen de los nervios.
Çok sinirimi bozuyor.
¿ Aquí, rezando?
Bir şekilde durmalı, sinirimi bozuyor
Perdona. Son para el parpadeo.
Biraz daha çabuk ol, evlat, yavaş olman sinirimi bozuyor.
Muevete un poco más rápido, hijo me pongo nervioso facilmente
Bir an önce üstünden çıkarmalısın, sinirimi bozuyor.
Deberías librarte de ellas, me ofenden. Todavía no.
Kendimi oyalamam lazım. Dışarı çıkmak istemeyen bu çocuk sinirimi bozuyor.
Necesito tener algo que hacer, estoy perdiendo la paciencia.
- Hepsi sinirimi bozuyor.
Me ponen de los nervios.
Bak, seni bilmem ama, şu telefon benim sinirimi bozuyor.
Mira, no sé a ti, pero ese teléfono me pone muy nerviosa.
Kadınlarla ilgili hikayelerin sinirimi bozuyor.
Tus historias de mujeres me están cansando.
Çok sinirimi bozuyor.
Me molesta mucho.
Biliyorsun, sinirimi bozuyor.
Eso me pone nerviosa.
Sokağın sesi çok sinirimi bozuyor.
El ruido de la calle me pone nerviosa.
Sinirimi bozuyor.
En verdad me molesta.
Sinirimi bozuyor.
Éste me pone de los nervios.
Söyle şu adama, silahı sinirimi bozuyor.
Dile a ese hombre que su arma me pone nerviosa.
- Sinirimi bozuyor.
- Me molesta.
Sinirimi bozuyor.
Me pone nerviosa.
Sinirimi bozuyor.
¡ Qué rabia!
Sinirimi bozuyor. Unutma!
Me pone nervioso.
- Ne? Sanırım senin dışındaki tüm erkekler sinirimi bozuyor.
Todos los hombres me ponen nerviosa, excepto tú.
- sinirimi bozuyor..
Me vuelven loco.
Neden hergün mektup alıyorsun? Bu durum sinirimi bozuyor!
Porque recibes carta todos los días es una molestia
Tek bildiğim şu Gallagher öldü ve senin Rus serbestçe geziyor. Ben de bütün gün senin şoförlüğünü yapıyorum, bu sinirimi bozuyor.
Sólo sé que Gallagher está muerto, que el ruso anda por ahí suelto, y que yo tengo que hacer de chófer todo el día. ¡ Estoy harto!
Para ihtiyaç duyuyor olmam benim sinirimi bozuyor.
Me irrita necesitar dinero.
Çeneni kapalı tut Bernard. Konuşman sinirimi bozuyor.
Tienes que callarte, me sacas de quicio.
Bu adam sinirimi bozuyor.
Este tipo me está poniendo nervioso.
Sinirimi bozuyor, kes şunu.
- ¡ Me pone histérica! ¡ Para!
Sinirimi bozuyor.
Está acabando con mis nervios.
İzin verirsen.Sinirimi bozuyor.
¿ Te importa, papá? Está volviéndome loco.
Ve bu sinirimi bozuyor.
Y me muero de rabia, ¿ está bien?
O maymunun elini omzuma koyması hala sinirimi bozuyor!
Estoy furioso por lo del mono ese tocándome.
Sinirimi bozuyor.
¡ Me irrita!
Bana, "efendim" deme. Bana sürekli "efendim" demen sinirimi bozuyor.
Deja de decirme señora, me pone nerviosa.
Bu durum sinirimi bozuyor.
Se me acaba de ocurrir una idea.
Sinirimi bozuyor.
Me corta el rollo.
Bu sinirimi bozuyor.
Me jode un huevo.
İlkokullar sinirimi bozuyor
Las primarias me espantan.
- Bu adam sinirimi bozuyor amerikalı bile değil - aaa hadi dostum.
- Este tipo me irrita. ¿ Será americano? - Vamos, hombre.
Lanet polisler, sinirimi bozuyor.
Los jodidos policías, ya saben.
Benim biraz sinirimi bozuyor.
Me pone nervioso.
Şu saçmalığı kes, sinirimi bozuyor.
Y corta el rollo, me molesta.
Bu havayolu eşkıyası sinirimi bozuyor.
Este asaltante de los cielos me trae loco.
- Tamam, bu biraz sinirimi bozuyor.
- Esto me pone nerviosa.
- O kız neden hâlâ sinirimi bozuyor? - Tatlım, unut artık.
¿ Por qué me sigue molestando esa chica?
Bu adam sinirimi bozuyor.
- Sí, pero ese tipo me aterra.
Hep sinirimi bozuyor.
Me pone nervioso.
Sinirimi bozuyor.
Me pone nervioso.
- Sinirimi bozuyor.
- Esto me revienta.
Sinirimi bozuyor.
Me irrita.
Son zamanlarda sinirimi bozuyor.
Últimamente me pone de los nervios.