English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sinirlerimi bozuyor

Sinirlerimi bozuyor traduction Espagnol

147 traduction parallèle
Sinirlerimi bozuyor.
Me pone nerviosa.
- Sinirlerimi bozuyor.
Me está poniendo nervioso. Lo sé.
Dolanıp durman sinirlerimi bozuyor.
Me molesta que se ponga así.
Tomiko'nun hevesi sinirlerimi bozuyor.
Los caprichos de Tomiko me ponen de los nervios.
Belki de sorun bu, belki de bu odanın içindekiler benim sinirlerimi bozuyor.
Quizá sea eso. Quizá estar encerrada aquí me ponga nerviosa.
Doğru. Sadece bir servis çağırma. O tabanca benim sinirlerimi bozuyor, bayım.
No voy a hacerme el héroe, así que puede guardarla.
Yarın sabah. Sinirlerimi bozuyor.
Mañana por la mañana.
- Ses tonun sinirlerimi bozuyor.
- Tu tono me pone nervioso.
"Cehennem" i okurken Strindberg'in kötü güçlerle mücadelesi sinirlerimi bozuyor.
" Estoy leyendo'Inferno'. La lucha de Strindberg con las fuerzas del mal me pone en tensión.
O göt herifin zorbalığı sinirlerimi bozuyor.
Ese capullo me está desquiciando de los nervios.
- Sinirlerimi bozuyor.
- Me están poniendo nervioso.
Teslim, hakkında dırdır hakkında intihar, ya da ölü çıkmıyor. Hüzünlü senin hıçkıra hıçkıra sinirlerimi bozuyor.
Tú sólo hablas de muerte y de suicidio,... sueñas con la horca,... lloras, no tienes agallas.
- Sinirlerimi bozuyor.
- Me pone nervioso.
Bu tayyareler sinirlerimi bozuyor, hayvanlar onlar yüzünden mundar oluyor.
Ellos me enferman con sus aviones. Aterrorizan los animales.
Bu müzik sinirlerimi bozuyor!
Esa música me está poniendo los pelos de punta.
Sinirlerimi bozuyor.
- ¡ Me excita! Es una calentona.
Kocan sinirlerimi bozuyor.
Tu marido me tiene harto.
Sinirlerimi bozuyor.
Me irrita.
Sen, seninle her zaman yatabilirim. Sadece şu, şu koca ağızlı kaltak benim sinirlerimi bozuyor!
Contigo puedo joder en cualquier momento... ¡ Sólo que... esa bruja bocona, esa, me pone nervioso!
Sinirlerimi bozuyor.
Me pone nervioso.
Dinlenmiş olabileceğimizi düşünmek sinirlerimi bozuyor.
Me pone nervioso pensar que nos oyeron. LOS CUATRO FANTÁSTICOS.
Senin Henri benim sinirlerimi bozuyor.
Tu Henri me pone los nervios de punta.
Dışarıda biri var ve benim sinirlerimi bozuyor.
Willy, me está atacando los nervios. Hay alguien ahí y me está atacando los nervios.
Sinirlerimi bozuyor. Dikkatli ol Pete diyettesin.
¿ Me estás diciendo que hay unos botánicos desaparecidos?
Bu benim sinirlerimi bozuyor.
Me pone nervioso.
Sinirlerimi bozuyor.
¡ Me pone nerviosa!
Ama sinirlerimi bozuyor ne yapayım.
Me pone tan nervioso.
Mutfaktakiler, garson kızlar, herkes onu seviyor ama benim sinirlerimi bozuyor.
La cocinera, las criadas, todas le adoran. Me pone nervioso.
Genelde müzik dinlemeyi severim. Ama Maurice sinirlerimi bozuyor.
Me gusta escuchar música, pero Maurice me crispa los nervios.
Ne zaman anlaşmaya varacağız? Bu adamlar sinirlerimi bozuyor.
¿ Cuánto falta para cerrar el trato?
Bu yolculuk sinirlerimi bozuyor.
Me pone nerviosa este viaje.
"Murray, bu çocuk sinirlerimi bozuyor." "Shelly, o gitti."
"Murray, el chico me mata." "Shelly, lo despediremos."
Kanka, aşağıda delinin biri sinirlerimi bozuyor.
Hay algún loco allí abajo. Me está irritando.
Bu insanlar sinirlerimi bozuyor.
Termina el trabajo y vámonos de aquí.
- Öyle etrafa bakmayı. Sinirlerimi bozuyor.
- Mirar a su alrededor.
Dostum.Evet, evet, evet, bütün söylediğin bumu sinirlerimi bozuyor
Hey! Sí, sí, sí, sí... Qué persona más apagada!
- Bu benim sinirlerimi bozuyor.
- No puedo. Está poniéndome nervioso.
- Sinirlerimi bozuyor.
Ni hablar. - Es que me cabrea.
- Bu silah benim de sinirlerimi bozuyor.
Esa pistola me esta poniendo de malas.
Ve bu şey sinirlerimi bozuyor.
Y esta cosa me está poniendo nerviosa.
Sinirlerimi bozuyor.
Sacadla de aquí. ¡ Me enfada mucho!
Bu herif sinirlerimi bozuyor.
Ese tío me cabrea.
Hala hayatta olman sinirlerimi bozuyor.
Tu sola existencia me produce irritación
Sinirlerimi bozuyor.
Me hace sentir mal.
Noel'un sana yaptığı çok yanlıştı ve her şeyi düzeltmek için bu kadar çok çabalaman cidden sinirlerimi bozuyor.
Lo que Noel te hizo estuvo mal. El hecho que trabajas tan duro para que esté bien me enferma.
Bu yer sinirlerimi bozuyor.
Esto dá escalofrios.
Bir tek şu hâkim var ya, sinirlerimi bozuyor.
Ah, sólo una cosa. Hay un juez que me está exasperando.
Chicago kelimesini bile duymak sinirlerimi bozuyor.
- Ignoro totalmente cualquier cosa sobre Chicago.
Ve şu bağırışların sinirlerimi bozuyor!
¡ Y tus gritos me están sacando de quicio!
Herif sinirlerimi bozuyor.
Me saca de quicio.
Sanırım sadece, bu olduğunda Ally'nin yan odanda olacak olması sinirlerimi bozuyor.
¿ Dudas de lo que te quiero?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]