Siz karar verin traduction Espagnol
136 traduction parallèle
Siz karar verin.
Decidid.
Siz karar verin.
Elijan ustedes.
- Siz karar verin.
Decida usted.
Hangi güdü daha güvenilir, siz karar verin.
Juzgue usted qué motivo es más digno de confianza.
Siz karar verin.
Usted decida.
Siz karar verin, ben şimdi geliyorum.
Aquí tienen, señores.
Çocuğa ne olacağına siz karar verin.
Los muchachos decidirán qué hacer con el niño.
Ben işe koyulmaya hazırım. Yeter ki siz karar verin.
Estaré preparado para actuar en cuanto se decidan.
Buna siz karar verin.
Usted es quien debe decidir eso.
Tercih sizin, siz karar verin.
Ahora puede decidir, lo que quiera.
Bu hisselerin yarın yükseleceğinden eminim. Ama sorumluluk alamam. Siz karar verin.
Perdón, estoy casi seguro de que estas acciones subirán mañana... pero es mucha responsabilidad, decida Ud.
Hangi kategoriye girdiğinize siz karar verin.
Es bastante obvio en que categoria se incluye usted
İsterseniz buna siz karar verin.
Usted debe juzgar por esto.
Ya da birisini bağlayın. Umrumda değil, siz karar verin.
Alguien, no me importa, usted decida.
Ho Chi Minh ile Albay Sanders aynı kişi mi? Buna siz karar verin.
¿ Son Ho Chi Minh y el coronel Sanders la misma persona?
Siz karar verin. Size söylüyorum.
Júzguenlo ustedes mismos.
Bağırsaklarınızı boşaltın. eğer istiyorsanız Milyonlarca kere b * k deyin... ama siz karar verin
vuelca tus entrañas digan mierda y coger mil veces... si quieren, pero ustedes deciden.
- Hayır. Fark etmez. Siz karar verin.
- Da igual, decida usted.
Siz karar verin. "
Decida ".
Kimin haklı olduğuna siz karar verin.
Te he hecho juez :
Siz karar verin.
Juzgue usted mismo.
Sadece bugün ve bir günlüğüne uygun... Tarlaları temizler, ağır nesneleri kaldırır... Ya da siz karar verin.
Disponible sólo por hoy por un día para limpiar campos, mover objetos pesados o el trabajo que quieran.
Siz karar verin.
Usted elige.
- Siz karar verin.
- Cualquiera que digas.
Ama sizler bu işin uzmanlarısınız, siz karar verin.
Pero Uds. Son los expertos, así que díganme.
Buna siz karar verin.
Juzgue Ud. mismo.
Kim ve ne olduğuma siz karar verin.
Después puede juzgar qué y quién soy.
En iyinin ne olduğuna siz karar verin.
Dejaré que los buenos oficiales decidan qué es mejor.
Gotham Sırları'nı izlerken siz karar verin.
Decida usted en Gótica al Desnudo.
İki seçeneğimiz var, ya Grand Rapids hava alanına ineceğiz... yada O'Hare a geri döneceğiz. Siz karar verin.
Tenemos dos opciones, llegar al aeropuerto Grand Rapids... o regresar a O'Hare, Tú decides.
Siz karar verin.
Elíjalas Ud.
Bu yüzden siz karar verin.
Así que, tómenla ustedes.
Kimin gidip kimin kalacağına siz karar verin.
Ustedes decidirán quien se va y quien se queda.
" Ben bu adamı gösteriyorum, siz karar verin.
" Te muestro esto. Tú decides.
Siz karar verin.
Decidid vosotros.
Siz kendi başınıza olanlara karar verin.
Ustedes dos traten de solucionar sus asuntos.
Beni boş verin, ben payımı aldım. Bana numara yapma, şerif. bu tüfek doldurulduğu anda, siz cesur çocuklardan biri onu ateşlemek için harekete geçmeğe karar verebilir ve ateş ettiği taktirde, aşağıdaki bir kaç eyalet polisini harekete geçirebilir ve oyun biter. Öyle değil mi?
En cuanto lo cargue, algún valiente podría decidir ponerse a disparar para alertar a los policías de ahí abajo y eso sería el fin.
Kararı siz verin.
Ahora juzguelo usted mismo.
Siz karar verin.
Ahora, a sentarse y ¡ manos a la obra!
Buna siz karar verin.
¿ Sucede algo, Señor? Dejaré que tú lo decidas.
Siz karar verin.
Dímelo tú.
Siz karar verin.
No me mires. Ustedes decidan.
Bay Foody, kararı siz verin lütfen.
El Sr. Foodie, una decisión, por favor.
Siz karar verin.
Ustedes decidan.
Siz karar verin.
- Ustedes son los que deciden.
Siz de birlikte nasıl eğleneceğinize karar verin.
Así, sinvergüenzas, pueden planear algunas travesuras.
Kimin kim olduğuna siz karar verin.
Dejaré que decidan quién es quién.
Buna siz karar verin.
Gracias.
Durun bir dakika, siz neye karar verirseniz verin - Ben Moya'yı terk etmeyeceğim.
Esperen un minuto, sea lo que decidan el resto de ustedes, no abandonare a Moya.
Yani siz ne karar verirseniz verin Sam, daima ve her zaman benim oğlum olacak.
Así que no importa lo que decida... Sam es mi hijo para siempre.
Siz ne yiyeceğimize karar verin.
Ustedes deciden lo que haremos para cenar.