Söyledin mi traduction Espagnol
5,970 traduction parallèle
Ona kanıtları söyledin mi?
¿ Les has dicho lo de las pruebas?
Onlara bir şey söyledin mi?
Les dijiste algo?
Bunu da söyledin mi polise? - Yalan söyleme bana!
¡ No me mientas!
Küçük bir oğlum olduğunu söyledin mi onlara?
¿ Les has dicho que tengo un niño pequeño?
Umarım öyledir. Kiliseyi hala ayarlayamadığını Boden'e söyledin mi?
Eso espero. ¿ Ya le dijiste a Boden que no puedes conseguir la iglesia?
Keith'e söyledin mi?
¿ Se lo has dicho a Keith?
Dürüm zamanı! Sonunda Grayson'a yemeklerinden nefret ettiğimizi söyledin mi?
¡ Hora de burritos! ¿ Finalmente le dijiste a Grayson que odiamos su comida?
- Bu konu hakkında ona bişey söyledin mi?
- ¿ Hablaste con ella de esto?
Esine ev disinda yasama olayini söyledin mi?
¿ Usted dijo que su esposo no vivía en casa?
Howard'a bu akşam da yalan söyledin mi?
¿ Le mentiste a Howard sobre lo de esta noche?
Nolan'a söyledin mi?
¿ Se lo has dicho a Nolan?
- Bunu gerçekten söyledin mi sen?
¿ De verdad dijiste eso?
Bu adamlara beni nerede bulabileceklerini söyledin mi?
¿ Les dijiste a estos chicos dónde encontrarme?
Nerede olduğunu onlara söyledin mi?
¿ Le dijiste dónde estabas?
Esposito ve Ryan'a söyledin mi?
¿ Se lo dijiste a Esposito y Ryan?
Ona bir şey söyledin mi?
¿ Le has dicho algo?
Peki, ona her şeyin üzerinden geçtiğimi söyledin mi? Söyledim.
Bueno, le dijiste que me encargaré de todo personalmente, ¿ cierto?
Ee, ona her şeyi söyledin mi?
Así que, ¿ le dijiste todo?
Bunu Donnie'ye söyledin mi?
¿ Dijiste a Donnie esto?
Ona, kalmasını istediğini söyledin mi?
Le dijiste que querías que se quedara?
Ona söyledin mi?
¿ Se lo has dicho?
- Ona kim olduğumu söyledin mi?
- ¿ Le dijiste quién era?
Söyledin mi?
¿ Lo hiciste?
- Ona iyi haberi söyledin mi?
¿ Ya se ha enterado de la gran noticia?
- Bir şey mi söyledin?
¿ Has dicho algo?
Buranın bir yıl önce iflas ettiğini mi söyledin?
¿ Dijiste que este lugar se hundió hace un año?
Kardeşime onu baloya götüreceğini söyledin sonra son dakikada iptal ettin.
¿ Le dijiste a mi hermana que la llevarías al baile, y luego, solo le cancelas en el último minuto?
Bak Darius. Bunu söylemek benim için çok zor. Ama bana kızının bazı sorunları olduğunu söyledin.
Mira, Darius... es difícil para mi hablar de esto, pero me dijiste que tu hija tenía ciertos problemas, ¿ verdad?
Roketlerde yakıt olduğunu söyledin, değil mi?
Has dicho que los cohetes tienen combustible, ¿ verdad?
- Sen söyledin, değil mi?
Dijiste... que no era...
- Sana güvenebileceğimi söyledin, değil mi?
¿ Qué oferta? Dijiste que podía confiar en ti, ¿ verdad?
Polislere burada oldugumu sen söyledin.
Le diste a la policía mi ubicación.
Dinesh'e onunla seks yapmak istediğimi mi söyledin?
¿ Tú le dijiste a Dinesh que quería tener sexo con él?
İzlemek istediğini söyledin, davamı kaçırmak değil.
Dijiste que querías observar, no secuestrar mi caso.
Tommy'e ne istedigimi mi söyledin?
¿ Le dijiste a Tommy lo que quería?
Bu yüzden mi ölmediği halde Reid'e kızının ölü olduğunu söyledin?
¿ Por eso le dijiste a Reid que su niña estaba muerta cuando no lo estaba?
Bir süre önce uzun bir süre önce, Teddy'i korumak için polise yalan söyledin, değil mi?
Hace tiempo, hace mucho tiempo, le mintió a la policía para proteger a su Teddy, ¿ verdad?
- Gerçekten böyle mi söyledin sen şimdi?
¿ De verdad acabas de decir eso?
Annene bana yalan söylemesini mi söyledin?
Le dijiste que me mintiera?
- Söyledin, değil mi?
- De acuerdo. Pero tú se lo has dicho, ¿ cierto?
Emekli olmayacağını söyledin değil mi?
Y le dijiste por dónde metérselo, ¿ no?
Hitchcock ve Scully'ye mi söyledin?
¿ Se lo has contado a Hitchcock y a Scully?
- Sen mi söyledin?
- ¿ Se lo has dicho?
Daha iyisini hak ettiğimi söyledin ya hani? Genel anlamda dedin, değil mi?
Oye, eso que dijiste antes de que me merecía algo mejor, querías decir... en general, ¿ verdad?
Odama geldin ve gitmemiz gerektiğini söyledin.
Entraste en mi habitación y dijiste que teníamos que irnos.
- Holt'a gördüğünü söyledin mi?
- ¿ Le dijiste lo que viste?
İntikam istediklerini söyledin, değil mi?
Dijiste que querían venganza, ¿ cierto?
Demek bu yüzden Gianopolous'la olan toplantıdan sonra fikrimin çok iyi olduğunu söyledin.
Así que por eso me estabas diciendo que mi idea era muy buena después de la reunión con Gianopolous. Sí.
- Bana neden yalan söyledin? - Çünkü iki kabahatim vardı.
Porque tengo dos cargos, de agresión en mi contra.
Onlara söyledin mi?
¿ Les contó?
Düşüncemi söylemek istemedim ama zorla söylettin sonra da bana işi kabul edeceğini söyledin.
No quería darte mi opinión del todo, pero me forzaste, y luego me dijiste que ibas tomar el trabajo.