English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ T ] / Tanıdın mı

Tanıdın mı traduction Espagnol

5,697 traduction parallèle
Beni tanıdın mı?
¿ Me reconoces?
Beni tanıdın mı?
¿ Te acuerdas de mí?
- Beni tanıdın mı?
¿ Reconoces mi voz?
- Tanıdın mı?
- ¿ La reconoces? - Sí.
Bu sabah telefonum çaldı. Arayan oydu. "Selam, beni tanıdın mı?" dedi.
Miren, el teléfono sonó esta mañana, y era ella diciendo :
Peki şimdi beni tanıdın mı?
Entonces, ¿ por qué no puedes reconocer esta cara?
Daha önce tanıdığım erkekler çiftçilerdi ve hayatlarını yere bakarak geçiriyorlardı.
Los chicos que yo conocía eran granjeros y se había pasado la vida mirando al suelo.
Bir adımız var. Tanıdığın herkese söyle.
Ya tenemos nombre, díselo a todos.
Bu biraz komik Dışardaki dünyamda kazandığım başarının bile, bu durumdan daha az önemli olması.
Es divertido, que incluso ahora, todo el éxito en el mundo exterior no parezca tan importante.
Beni tanıdığını mı sanıyorsun?
¿ Crees que me conoces?
Sen tanıdığım en kibar insansın.
Eres la persona más amable que he conocido nunca.
Ve bu örnekte Şimdiye kadar tanıdığım en keskin zekanın desteğine sahiptim.
Y en esta ocasión, tuve el beneficio adicional de la ayuda de la mente más perspicaz que he conocido.
Bay Chung, tanıdığım herkesten daha kısa sürede ikinci çarkçılığa yükseldin. Bu güç kaynaklarını gözün kapalı onarabilirsin.
Sr. Chung, eres el E.E.O más capacitado que nadie que haya visto, y usted podria reconstruir la mayor parte de esta planta de energia.
Hayatımda tanıdığım en güçlü en düşünceli kadını elde etmeyi başardı ve ona bebek muamelesi yaptı.
Se las ha apañado para coger a la mujer más fuerte que he conocido en mi vida e infantilizarla.
Benim tanıdığım Guy karısının bu şekilde parçalanmasına asla seyirci kalmazdı.
El Guy que conozco nunca se quedaría parado viendo como su mujer se parte en pedazos.
Başkan Franklin Delano Roosevelt. Hepimizin dünyanın en ünlü birinci sınıf ayyaşı olarak tanıdığımız bu adam yaygın olan akşamdan kalmalığa çare olacak bir iksir üretilmesi için çok gizli bir bilimsel proje yürütülmesini istedi.
El Presidente Franklin Delano Roosevelt, quien todos sabemos era famoso por ser un ebrio de clase mundial, comisionó un proyecto científico súper secreto... desarrollar un elixir que curara la resaca común.
Los Angeles'te tanıdığın var mı?
¿ A quién conoces en Los Angeles?
Dinle beni. Özellikle Pontiac çalan bir adamı tanıdığını mı söyledi?
Escúchame, ¿ ha dicho específicamente que conoce a un tipo que roba Pontiacs?
Seni tanıdığımı söylediğim çoğu insanın sana sormamı istediği bir soru da...
Lo que la mayoría me pregunta cuando le cuento que lo conozco es :
Will, sen bilge bir adamsın. Belki de tanıdığım en bilge adam. Ama bu durumda hatalısın.
Will, eres un hombre sabio, quizá el más sabio que conocí... pero en este caso, te equivocas.
Tanıdığınız biri var mıydı?
¿ Reconoció a alguien?
Şey, aslında, pilotlarınızdan biriyle ortak bir tanıdığımız var ve onunla uygun bir şekilde tanışmak istiyorum.
Bueno, de hecho, uno de los pilotos y yo tenemos un conocido mutuo, y esperaba poder presentarme correctamente.
Sesi tanıdınız mı?
¿ Reconoció la voz?
O adamlardan hiç tanıdığınız var mı Bayan Beazley?
¿ Reconoció a alguno de esos hombres, Sra. Beazley?
- Bunu tanıdınız mı?
¿ Reconoce esto?
Bunu boşverelim, efendim. Eğer bir gün ihtiyacınız olursa, tanıdığım biri var.
Digámoslo así, señor... si alguna vez necesita una, conozco a un tipo...
Başkentin bu kadar yakınında bunca mısır olacağı kimin aklına gelirdi?
¿ Quién se iba a imaginar que hubiera tantos maizales tan cerca de D.C.?
- Tanıdığımız hiç kurt kadın yok.
- No conocemos a ninguna loba.
Onu tanıdığım zamanlarda tanısaydın bunun şaşılacak bir şey olduğunu anlardın.
Bueno, si la hubieras conocido cuando yo lo hice, eso no se daría por sentado.
Davranışlarımızı, zorluklara göre uyarlayabilme yeteneği bana göre zekanın en iyi tanımıdır.
Poder adaptar nuestro comportamiento a los retos es una buena definición como cualquiera de lo que es la inteligencia.
Ben Kralların oyununu tanıdım.
Algunos presos encuentran a dios. Yo encontré El juego.
Bu, bazı üyelerini tanıdığın anlamına mı geliyor?
¿ Eso significa que conoces a algunos de los integrantes?
Hepimizin tanıdığı ve güvendiği, yaptığı tek şey diğer kadınlara bebeklerinin doğumu sırasında yardımcı olan, diğer ebelerin istemediklerine yardımcı olan bir kadını mı suçluyorsunuz?
¿ Acusaría a una mujer... una mujer que todos conocemos y en quien confiamos, quien nunca hizo otra cosa más que ayudar a otras mujeres a traer a este mundo a sus bebés y preocuparse de los que nadie quería?
Babama gelen e-postalara bakmam ve tanıdıklarını durumdan haberdar etmem lazım.
Tengo que tratar los e-mails de mi padre conseguir sus contactos, que todos sepan lo que pasó.
Gemiyi tanıdığını mı sanıyorsun?
¿ Crees que conoces el barco?
Catherine, bütün bunlardan uzaklaşmam, insanlığımı seçmem, bizi seçmem için bana bir şans tanıdın. Ve ben yanlış yolu seçtim.
Sabes, Catherine, me diste una oportunidad de alejarme de todo esto, elegir mi humanidad, elegirnos a nosotros... y tomé la decisión equivocada.
Merhaba, seni rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bu kasabada tanıdığım bir tek sen varsın o yüzden acaba gelip beni alabilir misin?
Hola... Siento mucho molestarte, pero eres la única persona que conozco en esta ciudad así que, ¿ podrías venir a recogerme?
Louisiana eyaleti, Amerika Birleşik Devletleri bu birleşmeyi tanımıyor olabilir, ama bana kalırsa Tanrı'nın tanıdığına hiç şüphem yok.
El estado de Louisiana, los Estados Unidos de América tal vez no reconozca esta unión, pero puedo apostarlo que no hay dudas que Dios sí.
- Ice'da hiç tanıdığın var mı?
¿ Conoces a alguien en el campo?
Biliyor musunuz, bir zamanlar tanıdığım bir bağımlılık danışmanını hatırlatıyorsunuz.
Sabes, tienes un parecido sorprendente con una consejera de sobriedad que conocía.
Ne yani, beni tanıdığını mı sanıyorsun?
- ¿ Qué? ¿ Cree que me conoce?
Endişelenecek bir şey olmadığını, seni tanıdığımı söyledim.
Les he dicho que no se preocupen. Que te conozco.
Tanıdığınız var mı?
¿ Reconoce a alguna de ellas?
Tanıdığım bir adamın 50 kiloluk rottweiler'ı vardı.
Conocí una vez a un tipo, que tenía un rottweiler de 50 kilos.
Eskiler'in deyişiyle. Sana sesleniyorum, tanıdıklarımın ruhu.
y con las palabras de los Antiguos, te convoco a ti, ¡ alma de mi semejante
Gemma'ya beni tanıdığını söyle, sana iyi bir fiyat verir, tamam mı?
Te hará buen precio, ¿ vale? Eso haré.
Hanseongbu, Hanseongbu`yum tanıdınız mı?
¿ Han oído hablar del Departamento de Seúl?
Norman, sen benim tanıdığım en iyi insansın.
NORMAN, ERES LA MEJOR PERSONA QUE HE CONOCIDO.
Bunu tanıdınız mı?
¿ Lo reconoces?
Dışişleri Bakan Yardımcısı ; ... eşofman altınız ve kapüşonunuz olmadan sizi zor tanıdım doğrusu.
Subsecretario, casi no lo reconocí sin su chándal de sudadera con capucha.
Hayatımda tanıdığım en bencil insansın.
Eres la persona más egoísta que jamás he conocido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]