Test traduction Espagnol
16,401 traduction parallèle
Test sonuçları iyi değil.
OSMONT : LOS RESULTADOS NO SON BUENOS.
Bu bir çeşit test mi?
¿ Este es algún tipo de prueba?
Zaten Sabrımı bir kez test ettiniz. Ve senin için bu silahta yeterince kurşun var, Ve bu uçaktaki herkes.
Ya has probado mi paciencia una vez, y tengo suficientes balas en esta pistola para ti, y todos los demás en este avión.
- Elbise o derinlikler için test edilmedi.
El traje no está probado a estas profundidades.
Şimdi ben test ediyorum.
Lo estoy probando ahora.
Profesör Youens elinde olmayan sebeplerden dolayı geç kaldı. Gelecek cuma günkü teste hazırlık için 26. üniteye bakalım şimdi. Olur mu?
El profesor Youens ha tenido un imprevisto, eh, así que vamos a revisar el capítulo 26 en anticipación del test del viernes que viene, de acuerdo?
Emin olmak için test yapacağım.
Haré un examen por las dudas.
Test mi?
¿ Un examen?
Bu adamda kronik karaciğer iltihabı varsa.. ... kandaki alkol seviyesi 0.1 bile olsa araca varamadan ölmüş olurdu.
Si este tipo tenía inflamación hepática crónica, con solo dar 0,1 en el test de alcoholemia, ya estaría muerto sin antes ponerse al volante.
Pinewood Çiftlikleri adlı eski bir Wayne Girişimcilik programında test ögesiydi.
- Fue un sujeto de prueba en un viejo programa de Wayne Enterprises llamado Pinewood Farms.
Biz konuşurken zırhını yapıyordum ama önce yeteneklerin test edilmeli.
Estoy fabricando tu armadura en estos momentos, pero primero, debemos evaluar tus habilidades.
Beni test etmek için mi gönderdiler seni buraya?
¿ Te han enviado aquí para ponerme a prueba?
Beni test etmek için insanlar göndereceğini de söylemişti.
Me dijo que enviaría gente para ponerme a prueba.
Seni test etmek için gelmedim buraya, eve götürmek için geldim.
Bueno, no estoy aquí para ponerte a prueba. Estoy aquí para llevarte a casa.
Güzel. Test ettim sizi.
Era una prueba.
İki numaralı parti, test zamanı.
Fiesta número dos : El concurso.
" Evde yapılan hamilelik testleri kadınların güvenle ve kolayca yapabilecekleri.
" Test de embarazo casero que la mujer puede hacer con seguridad y fácilmente.
Hamilelik testi.
Es un test de embarazo.
Tamam, eğer belirginleşirse, test pozitifdir, ve eğer burada daire yoksa, test negatiftir.
Muy bien, si aparece, es positivo y si no aparece el anillo, el test es negativo.
Alarmı her gün saat 11'de test ederler.
La prueban cada día a las once.
Her deneyin bir beta test aşaması vardır. Bu da ona dahil.
Todo experimento necesita conejillos de india, este también.
Hem zemini test edebilir, hem de düşmanın konumunu bildirebilir.
Tanto para probar el suelo como para informar de las posiciones enemigas.
Ama sabrını test etmek istemediğim bir taraf var Nassau'nun korsan geçmişi olan ve aşırı tepki vermeyi öneren bir taraf.
Pero hay un miembro en particular cuya paciencia no deseo poner a prueba, un miembro cuya historia con los piratas de Nassau sugiere que la reacción podría ser extrema.
Test edebilmem için bir şeyler söyle.
Di algo para poder probarlo.
Bütün ekibi test ediyoruz.
Vamos a hacerle la prueba a todo el equipo.
- Seni test ediyor mu? - Hayır.
- ¿ Te hará la prueba a ti?
İstiyorsan beni test edebilirsin Woz, ama bunu dolu mesane ile yapmayacağım.
Puedes hacerme la prueba si quieres, Woz, pero no lo voy a hacer con la vejiga llena.
Bu arkadaşlar oyunları test ediyorlar.
Estos tipos están probando videojuegos.
Barbara herbir tuvaleti... kendi test ediyor.
Bárbara se aseguró de que cada retrete tuviera una ducha vaginal.
- Beni test etmek istemessin?
- ¿ Intentas probarme?
Memur test edilmediğini söylemişti.
La oficial dijo que no le hizo la prueba.
Test değil, sadece birbirimizden hoşlanıyor muyuz diye bakıyoruz.
No hay prueba, solo estamos viendo si nos agradamos.
Denemek istediğim şey yeni ama test edilmemiş bir uygulama değil.
Lo que quiero tratar es un tanto... Novedoso. Pero no un protocolo no probado.
- DNA'mı test ettirdim.
Hice analizar mi propio ADN.
Ama böyle bir olasılık olduğunu biliyorum ve bu test yapmak için yeterli bir sebep.
Pero sé que la posibilidad existe y eso es razón suficiente para hacer estas pruebas.
Önce benim test sonuçlarımı görmek istemez misin Ajan Scully?
¿ No le gustaría primero esperar y ver el resultado de mis pruebas Agente Scully?
İçimde hala biraz ateş var, gel test et.
"Todavía hay fuego en mi interior, ven y siéntelo."
Cevabını değiştirecek mi diye test ediyorum.
Estoy tratando de probarlo. Para ver si cambia su respuesta.
Bir kaç dakika içinde, Profesör Anita Hill'in yalan makinesi test sonucunu alacağız. Ve testi yapan uzmanın açıklamasına göre, testi geçti.
En los últimos minutos descubrimos... que la Profesora Anita Hill se sometió a un prueba con el polígrafo, y de acuerdo al experto que la realizó, ella pasó.
Test sonuçlarını istediğiniz gibi, alabilmek mümkün..
"Puedes hacer que cualquier polígrafo produzca el resultado que quieres".
Kendini test edip neyden yapıldığına bakacaksın, değil mi?
Quiere probarse para ver de qué está hecho, ¿ no?
We are failing the Bechdel test so hard right now.
Estamos fallando el examen de Bechdel por ahora.
Çünkü çok açim ve muhtemel sevgilim ve ailem siparis vermek için bizi bekliyor. Ve sanirim zaten milyonlarca test yaptiniz.
Porque tengo mucha hambre, y mi posible novia y mis padres están esperando para pedir, y creo que ha hecho más de un millón de pruebas.
Siradaki test için senden Break-dance yapacakmis gibi davranmani ama gerçekten Break-dance yapmamani istiyorum.
Ahora, su siguiente test... Quiero que pretenda que está a punto de hacer breakdance, pero no baila breakdance en realidad.
Ev sahiplerimiz ilk seneden sonra Turing testini geçmeye başladı.
Nuestros anfitriones empezaron a pasar el test de Turing después del primer año.
Test bir düzmeceydi.
La prueba ha sido una vergüenza.
Genellikle geçmişinin güvenilirliğini test edeceğiz.
Generalmente probando la fiabilidad de su historia.
Her hafta olan bu standart beş test olayı da nedir?
¿ Y qué hay de este estándar de cinco exámenes a la semana?
Standart test nedir?
¿ Qué es un examen estándar?
Tamam, flaşör lambalara test yapacağım.
Vale, voy a comprobar las luces estroboscópicas.
Size örneklerini verirsek, neler olduğunu açıklayabilmek için test yapabilir misiniz?
¿ puede hacer pruebas para saber qué pasó? Sí.