English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ T ] / Tutu

Tutu traduction Espagnol

211 traduction parallèle
M ICH EL POICCARD'I N TUTU KLANMASI NA AZ KALDI
ARRESTO INMINENTE DE MICHEL POICCARD
Aynı senin gibi bunu epey göz önünde tutu.
El se mantuvo remarcadamente callado acerca de esto, parecido a usted.
- İğne gibi bir şey var mı? - Tutumda iğne olacak, ahbap.
Fíjate en mi tutu, viejo.
Bu gece bir tutu giymişti.
Hoy le he visto vestido con un tutú.
Sevgili Piskopos Tutu, nasılsın?
"Querido Bishop Tu Tu : ¿ Como estas?"
Onu Rahip Tutu mu sandın?
¿ Quién crees que es? ¿ El Obispo Tutu?
Desmond Tutu'ya benzemeye çalışıyor.
Qué tipo. Se quiere parecer a Desmond Tutu.
Terry Waite, Desmond Tutu ve Kaptan Ron.
Ahí estan Terry Waite, Desmond Tutu y el Captain Ron.
Espectum, espirtum.. .. cacoomb.. .. tutu, eplubium.
" "Espectum, espíritum... cacumb... tutu, eplubium" ".
Bir "tutu" giy.
Pon un tutu.
Tek istediğim pembe etekli bir balerin Barbie idi.
Todo lo que yo siempre quise era una Barbie bailarina. En su lindo tutu rosa.
Başpiskopos Peder Desmond Tutu falan.
El Padre Arzobispo Desmond Tutu y gente por el estilo.
Sanırım Başpiskopos Tutu Protestan.
Bueno, creo que el Arzobispo Tutu es Protestante.
Piskopos Tutu konuşmasını kesip onları susturmak zorunda kaldı.
El Obispo Tutu tuvo que detenerse y hacerlos callar.
Sıkıca tutu beni.
Me abrazaba fuerte.
Bu rüyayı gördüğümde genelde pembe bir tafta giyiyor oluyorum.
Usualmente cuando yo tengo este sueño, estoy usando un tutu rosa.
Sen etekli bir şempanze görüyorsun.
Tu ves un chimpace en un tutu.
- Bishop Tutu?
- ¿ El obispo Tutu?
Falan da filan, falan da filan Piskopos Desmond Tutu. Falan filan.
Bla-bla, el obispo Desmond Tutu, bla-bla.
Balerin eteği havası gerekiyor tamam mı?
Que parezca un gran tutu, ¿ esta bien?
Düşün Sıti, oğlun gi.. gidiyor. Yerine o şeytan aleti ge.. ge.. geliyor.
Tutu hijo se fffue, y este invento del Demonio llegó en sususu lulugar
Evet, tutu ceza kutusunda!
¡ Al banco de castigo, muñeca!
Esha erkeklerle konuşmaz.
Oh sí, Esha no hablará a los niños ni siquiera, Y eso es porque ella puede hablar solamente con Tutu
Modeli şöyle, yumuşacık tüllü etek ve kolsuz saten bir üst.
La faldita de tul blanco, el corpiño de raso sin mangas, y luego, un tutú clásico.
Hem de çengi eteğiyle.
Y en tutú.
Daha küçük bir çocukken benim gerçek bir yıldız kayan bir yıldız ve kötü niyetli bir yıldız olduğumu çünkü suni ipekten bir balerin kıyafetim olduğunu söylerlerdi.
Cuando yo era una niña me dijeron que era una verdadera estrella una estrella fugaz una estrella regocijante, porque tenía un gran tutú de rayón.
Billy, bir tütüyle Komik olabilirim.
Billy con tutú, puede ser divertido.
Zaten kalamam. Bale eteğimi unutmuşum.
No podría, no traje el tutú.
... kaç renkli tütünüz olduğu umurumda değil.
... o qué tutú tengan.
Bak, bir tane bulup kıyafetinle salonda hazır olmak için tam tamına 15 dakikan var.
Mira, tienes 15 minutos para encontrar una... y estar de vuelta trabajando con el tutú.
Elinde biran yoksa, etek giymemek için bir nedenin olmayabilir.
Si no tienes una birra en la mano, es como si llevaras un tutú.
Poposu açık bir balerin elbisesi alacağım.
Tengo que ir a comprar un tutú con una abertura.
- Uzun, kahverengi saçlar, mavi gözler... son görüldüğünde pembe bir bale taytı... pembe bale pabuçları ve pembe bir bale eteği varmış üzerinde.
Cabello castaño largo, ojos azules... usaba un leotardo rosado... zapatillas de ballet rosadas y un tutú rosado.
Bale eteğini bulmuşlar.
Encontraron su tutú.
bilirsin, kıs kıskaçlarıyla tutu...
Con las pinzas y...
Affedersiniz. Kaptan Muz'a kim pembe tütü giydirdi?
Discúlpeme. ¿ Quién le puso al Capitán Bananas un tutú rosado?
Mavi giydirmeniz lazım.
Necesita un tutú azul.
Bak ne diyeceğim Blane, sen taburcu kağıdımı imzala ben de arkadaşlara dolabındaki pembe tütüden söz etmeyeyim ve yanındaki tangadan.
Te digo una cosa, Blain. Firma el formulario del alta y no les diré a nuestros amigos médicos sobre el tutú rosa que guardas en el armario. Con la tirita de cuero atrás.
.. zorundasın.
en tutú.
Sadece eteğini ve kanatlarını çıkarın.
Pero sin el tutú ni las alas.
Etek giyiyor musun?
- ¿ Usas tutú? - ¡ Vete a la mierda!
Etek istemiyor musun?
- ¿ Pedirás un tutú? - ¿ Para qué?
Halen etek almadın mı?
¿ Ya tienes un tutú?
Bir etek.
Un tutú.
- Desmond Tutu?
Desmond Tutu.
Etekliğimi de alayım.
Me vestiré para la ocasión, con mi tutú.
Yıkıcı, savaş suçunu cezalandırırcasına dövüşen zırhlandırılmış robotik tank gibi... karşısında Nonoş Bender, pembe bir eteklik giyiyor.
Destructor, un tanque blindado robótico cuyo uso en batalla ha sido tipificado como crimen de guerra contra Indefinido Bender, con tutú rosa.
- O eteklik içinde o kadar da kötü görünmüyordu.
- No se le veía tan mal en tutú.
Bir de tül etekle tek tekerlekliye binmiştim. Tül etekle! Tanrım.
Y una vez monté un monociclo vestido con un tutú.
Hâlâ evin etrafında kafanın üstünde balerin eteğini duvakmış gibi koyup gezdiğini hatırlıyorum.
Aún recuerdo cuando corrías por toda la casa con tu tutú de ballet en la cabeza, como si fuera un velo de novia.
Dans elbiseni getirdin mi?
¿ Trajiste tu tutú?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]