Unuttu traduction Espagnol
1,362 traduction parallèle
- Herkes mi Noel'i unuttu?
- ¿ Olvidaron la navidad?
Lanet. Birileri kıyameti getirdi ve bizi davet etmeyi unuttu mu?
Hala. ¿ Hicieron el Apocalipsis y se les pasó invitarnos?
- Kiminle uğraştığını unuttu.
- ha olvidado con quien se la esta jugando.
Hala oradayken beni unuttu.
Se olvidó de mí, mientras estábamos ahí.
Adını unuttu.
Se olvidó su nombre.
Belki unuttu. Belki de burnumu sokmamamı söylemeye çalışıyordur.
Quizás se le olvidó o está tratando de decirme que lo deje en paz.
Özetle şimdi seni tamamen unuttu.
Brevemente. Creo que ya te olvidó por completo.
Cep telefonunu unuttu.
Dejó su celular.
Adam bunu unuttu.
El chico dejó esto.
Görüyorsunuz, partnerim bebeğin battaniyesini unuttu. Daha fazla üzülmesini istemiyorum.
Mi pareja se dejó olvidada la manta de nuestro bebé y no quiero que el niño se trastorne más...
Belki seni terk etti ve sana söylemeyi unuttu.
Tal ves te dejo y olvido decírtelo.
Beni unuttu. Sonra da öldü.
Se olvidó de mí... y luego, murió.
Ama o beni terketti. Beni unuttu.
Me dejó... se olvidó de mi, y luego murió.
Ayrıldığımızdan beri her gün onu düşündüm..... ve o beni tamamen unuttu.
Yo he pensado en ella a diario desde que nos separamos y ella me ha olvidado por completo.
Sanırım unuttu.
Creo que se olvidó.
O zenci tamponunu değiştirmeyi unuttu..
- Ese negro olvidó cambiarse el tampón.
- Çünkü bu salak bana bir isim vermeyi unuttu.
Este tonto se olvidó de darme un nombre. - ¿ En serio?
Herhalde aletleri getiren adamları içeri alan bakıcı unuttu.
EI encargado debió dejárselo el otro día.
- Biri bir şey unuttu herhalde.
No sé. Seguramente alguien olvidó algo.
Piponun içinde bir mermi olduğunu unuttu.
olvida el cartucho en el cañon.
Herkes unuttu bile, polisler dışında.
Casi todos Io han olvidado excepto la poli.
O şimdi Şili'de ve... -... bunun imkânsız olduğunu bana söylemeyi unuttu.
Él está en Chile y olvidó decirme que no podía quedarme.
Beni unuttu mu?
¿ No me piensa?
Bir süreliğine hayat normale döndü. Ve hemen herkes o yazın gökyüzünden bize neler getirdiğini unuttu.
Por un tiempo, la vida volvió a ser vida y casi todos se olvidaron de las cosas ese verano trajo desde el cielo
Sinderelli parti listesini unuttu!
Cinderelly olvidó lista del partido!
Beni almayı unuttu.
Ella se olvidó de llevarme consigo.
Yoksa onlardan bahsetmeyi unuttu mu?
¿ O se olvidó mencionarte eso? .
Sanırım annen seni unuttu.
Creo que tu madre se ha olvidado de ti.
Giderken kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Él olvidó cerrarla cuando se fue.
Kapıyı kilitlemeyi unuttu.
Olvidó cerrar la puerta.
"Soytarı, demiş Kraliçe, Prenses gülmeyi unuttu ben de.."
'Bufón'dijo la reina,'a la princesa se le ha olvidado como reír.
Hayır, sanırım, onu orada unuttu.
No señor, debió dejarlo por error.
Böylece herkes Rodney King'in kendisini unuttu.
Nadie se fijó en él.
Kendini kaybetti ve nefretini unuttu
Tu has perdido la tuya. Y has despertado el odio.
Bu kavgacı, bunun bir öz güdüm operasyonu olduğunu söylemeyi unuttu.
Al Capitán Sabelotodo se le olvidó decir que era una misión de captura.
En sonunda... Annem ve babam da unuttu. Tanrım.
Eventualmente... mis padres simplemente...
Sarhoşluk ve kusması arasında nasıl unuttu anlayamadım. - Teşekkürler.
No sé por qué, con el espectáculo de los vómitos.
İğne değiştirmeyi unuttu
Se ha olvidado de cambiar las agujas.
Belki mühendisiniz size söylemeyi unuttu ama az önce sizi ve mürettebatınızı kurtardık.
Quizás su ingeniera no se lo dijo pero acabamos de salvarle a usted y a su tripulación.
Doğduğunda, daha doğrusu Şeytan seni getirdiğinde, sana sarılmayı unuttu mu?
Cuando naciste, digo cuando fuiste creado por el propio diablo, ¿ se le olvidó al bastardo darte un abrazo antes de enviarte por tu camino?
- Benden bir iyilik istedi. Lütfen demeyi unuttu.
- Pedir un favor, sin decir por favor.
Çoktan unuttu bile.
Yo le di un giro rápido, créeme.
Bir süreliğine hayat normale döndü. Ve hemen herkes o yazın gökyüzünden bize neler getirdiğini unuttu.
Por un tiempo, la vida volvió a ser la vida, y la mayoría olvidaron las cosas que ese verano había traído desde el cielo.
- Ve geri vermeyi unuttu.
- Y olvidó devolverlos.
- İşte bu. - Ve geri vermeyi unuttu.
- Y olvidó devolverlos.
Sanırım benim varlığımı bile unuttu.
Creo que se olvidó de mi existencia.
Alexander'ı almayı unuttu.
¿ Qué más?
Annem bana hiç ilgi göstermedi. 8 yaşımdayken beni bir mağazada bıraktı. Unuttu.
Cuando tenía 8 años, me olvidó en un supermercado y no se dio cuenta.
Sadece kodunu unuttu.
Se olvidó del código.
- Kardeşim söylemeyi unuttu mu?
¿ Amy no te lo dijo?
Galiba unuttu.
Supongo que se olvidó