Vakit geldi mi traduction Espagnol
96 traduction parallèle
Vakit geldi mi?
¿ Es la hora?
Vakit geldi mi?
¿ Ya están llegando?
Vakit geldi mi?
¿ Ya?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ya es la hora?
O zaman, sizce vakit geldi mi?
¿ Creen, pues, que ha llegado su hora?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Qué hora es?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ha llegado el momento?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Llegó el momento?
Oh, Tanrım, Romeo, Vakit geldi mi?
Ay, Dios mío, Romeo. Mira la hora. Gloria.
- Vakit geldi mi?
¿ Significa que llegó la hora?
Vakit geldi mi?
Pasa, por favor, como si estuvieras en tu casa.
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ahora?
Jesse, vakit geldi mi?
Jesse... ¿ Es la hora?
Vakit geldi mi?
¿ Llegó la hora?
- Yani vakit geldi mi?
Entonces es hora.
- Vakit geldi mi? - Geldi. Haydi.
¿ Ya es hora?
- Vakit geldi mi? Bu akşam mı?
- ¿ Llegó la hora?
Vakit geldi mi?
¡ Genial! ¿ Ya llega?
- Vakit geldi mi?
¿ Ya está?
Vakit geldi mi?
¿ Es el momento?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ya es tiempo?
Vakit geldi mi?
Es el momento?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ya ha llegado la hora?
Vakit geldi mi?
¿ Ha llegado el momento?
- Vakit geldi mi?
- ¿ Ya es hora?
Dehşet verici birşey, vakit geldi mi?
Algo tan horrible... ¿ esa es la hora?
Vakit geldi mi?
¿ Ya es hora?
İlk partim ; ve vakit geldi sayılır.
Mi primera fiesta, por fin.
Şimdi, sponsorumun ifadesiyle, "vakit geldi".
Veo que es el momento que mi auspiciador llama "Ya es hora".
Vakit geldi sayılır, değil mi?
Ya es la hora, ¿ no crees?
Gayretli çalışmalarım sona erdiği vakit bir inme ile sağ tarafıma felç geldi.
"cuando mis esfuerzos por trabajar duro acabaron... " con un ataque de apoplejía que paralizó mi lado derecho.
Vakit geldi değil mi?
Ya es hora, ¿ eh?
Bence vakit geldi, öyle değil mi?
Es hora de irnos, ¿ verdad?
Herkes çok iyi vakit geçiriyor gibi geldi. - Molly? Gitmiyorsun, değil mi?
- Molly, no te irás, ¿ verdad?
- Vakit geldi mi?
¿ Ya estamos de vuelta?
Her neyse, Julie, yapımcım, ve ben.. ... sizin bölümünüzü tamamlamak için bekliyorduk ve işte vakit geldi.
Bueno, Julie, mi productora y yo queríamos hacer una continuación y ha Ilegado el momento.
Bana mı öyle geldi yoksa yolculuğumuzda muhteşem vakit geçirmedik mi?
¿ Soy yo o nos divertimos mucho en nuestro viaje juntos?
Vakit geldi.Merhaba. Kyle'a hediye vereceğim.
Es momento de mi regalo para Kyle
Vakit geldi.
Ha llegado mi hora.
Her vakit evi mi terk edecek bu adam oğlu geldi diye?
¿ Se va a poder así sólo porque ha regresado su hijo?
Sanırım artık vakit geldi, değil mi?
Creo que llegó la hora, ¿ no?
Geldi mi o vakit?
¿ Significa "cuándo" ahora? Oh, Dios.
Annemle vakit geçirmek de iyi geldi. - Güzel.
En realidad ha sido bonito pasar un rato con mi madre.
- Vakit geldi mi?
Y tú te vas a casa.
Ben son sözümü söyledim, artık vakit geldi.
Mantuve mi palabra. Ahora es el momento.
Benim için vakit geldi, Majeste.
Llegó mi hora, Majestad.
Vakit geldi, dostum.
Es la hora mi amigo.
Vakit geldi, değil mi?
Llegó la hora, ¿ verdad?
Vakit geldi. - Ekmeğini bitirdin mi? - Hepsi bitti, anne.
El momento- ¿ Terminaste con el pan?
- Aman Tanrım... Vakit geldi mi? Marc!
oh, dios santo. es - es hora?
Vakit geldi, değil mi?
Es hora, ¿ verdad?