Verdiant traduction Espagnol
41 traduction parallèle
Verdiant'dan Susan Hanover...
Susan Hanover de Verdiant...
Reddington'ın bize verdiği her dava.. .. Kabal için önemli olan birisini devre dışı bıraktı. Bununla ilgili sorun var mı?
El Djinn, la acusación contra Verdiant, cada caso que Reddington nos ha dado ha acabado con alguien importante para la Cábala.
VERDIANT ENDÜSTRİSİ YALNIZCA PERSONELLER GİREBİLİR
INDUSTRIAS VERDIANT SOLO PERSONAL AUTORIZADO
Verdiant Endüstrileri hakkında ne biliyorsun, Lizzy?
¿ Qué sabes de las Industrias Verdiant, Lizzy?
Birkaç gün önce, bir Verdiant fabrikası kendilerine Los Segadores denen bir grup tarafından saldırıya uğradı Verdiant onları öldürmeden, Verdiant'ı öldürmeye kararlı adamlar.
Hace unos días una instalación de Verdiant fue atacada por un grupo de pequeños granjeros que se hacen llamar Los Segadores, hombres determinados a acabar con Verdiant antes de que acaben con ellos.
Bir fabrikaya zarar vermek Verdiant'a işlemez bile.
Dañar un edificio difícilmente acabará con Verdiant.
Veri çaldılar, Verdiant'ın mısır genomunu nasıl modifiye ettiğini detaylıca gösteren hissedar dosyalarını çaldılar.
Han robado información, un alijo de archivos patentados detallando cómo modifica Verdiant el genoma de su maíz.
Verdiant, Kabal için para aklıyor.
Verdiant blanquea dinero para la Cábala.
Eğer o dosyaları alırsak, Verdiant'a karşı kozumuz olur.
Si conseguimos esos archivos, tenemos ventaja sobre Verdiant.
Verdiant'a karşı kozumuz olursa, Kabal'a karşı kozumuz olur.
Y si tenemos ventaja sobre Verdiant, tendremos ventaja sobre la Cábala.
Verdiant için çalışan katiller mi?
¿ Son matones de Verdiant?
Bakın, Verdiant'ın Silver Ridge'de çok gizli bir araştırma yaptığı deposu var.
Mire, Verdiant tiene un almacén en Silver Ridge que está haciendo una investigación de alto secreto.
Verdiant'ın içinde bir adamımız var.
Tenemos a un tipo infiltrado en Verdiant.
Verdiant'in patentli ödül domuzu.
La mejor patente de Verdiant.
Bak, bunun açık kaynak olması konusunda anlaştığımızı biliyorum ama bu, Verdiant'ın en iyi korunan meslek sırrı.
Mira, sé que acordamos hacer esto público, pero este es el secreto profesional mejor guardado de Verdiant.
Bu Verdiant'a ait değil, bize de ait değil.
Esto no pertenece a Verdiant, no nos pertenece a nosotros.
Fairfield'da, Verdiant Endüstrileri tarafından sahip olunan bir fabrikada patlama.
Encontrado en la Associated Press. Un atentado en Fairfield en una instalación propiedad de Industrias Verdiant.
Verdiant Baş Teknoloji Yöneticisi Susan Hanover.
La Directora de Tecnología de Verdiant, Susan Hanover.
Verdiant saldırısını biliyoruz.
Sabemos lo del ataque a Verdiant.
Verdiant, Kabal'la bağlantılı.
Verdiant está conectada a la Cábala.
Görünüşe göre Costa, Verdiant belgelerini kopyalayıp Matchett ve çetesini besliyormuş.
Parece que Costa estaba copiando documentos de Verdiant y se los estaba pasando a Matchett y a su banda.
Verdiant'tan çaldıkları genom verisi bu.
Estos son los datos del genoma que han robado de Verdiant. Coge lo que necesitamos y vámonos.
- Evet. Matchett'in, Verdiant'ın Abingdong yakınlarındaki mülklerinin birinin yanında çiftliği varmış.
Matchett tenía una granja colindante con una de las propiedades de Verdiant cerca de Abingdon.
Matchett, Verdiant'ın genom şablonunu halka yayabilsin diye çalmadı.
Matchett no ha robado el proyecto del genoma de Verdiant para hacerlo público.
Amerika'da yetişen mısırların % 90'ının genetiğiyle oynanmış ve Verdiant da bunun en büyük üreticisi.
El 90 por ciento del maíz cultivado en América es transgénico y Verdiant es el mayor productor.
Banka ipotekli malı aldıktan sonra Verdiant açığa satışta adamın mülkünü almış.
Después de que el banco le embargara, Verdiant compró su propiedad en una venta en corto.
Verdiant, Matchett'in büyüdüğü topraklarda GMO mısır yetiştiriyor.
Verdiant está cultivando maíz transgénico en la misma tierra en la que Matchett se crió.
Matchett'i henüz gören yok, ama Eyalet Polisi Verdiant mülküne giden tüm yolları kapatmış.
Aún no han visto a Matchett pero la Policía del Estado ha cortado todas las carreteras que van a la propiedad de Verdiant.
Reddington özgürlüğüne doğru giden bir gemideydi ve Verdiant için buraya geri döndü.
Reddington se había librado y vuelve aquí por Verdiant.
Eli Matchett nereden buldu o zaman? Costa'tan aldığımız belgeler...
Los documentos que cogimos de Costa... los que robó de Verdiant.
Verdiant'tan çaldığı belgeler. Özel bir gelişme projesinden bahsediyorlardı...
Mencionaban un proyecto de desarrollo especial...
Verdiant'ın, Silver Ridge'deki bir depoda çok gizli bir araştırma yürüttüğünü söylemişti.
Dijo que Verdiant estaba trabajando en un proyecto de alto secreto en un almacén en Silver Ridge. ¿ En qué estás pensando?
Az önce, Verdiant'tan iç araştırma belgeleri geldi.
Acabo de recibir unos documentos de una investigación interna de Verdiant.
Sanırım, Silver Ridge'deki bir Verdiant deposunu aramamızı istiyor.
Creo que quiere que registremos un almacén de Verdiant en Silver Ridge. - ¿ Por qué?
Verdiant Endüstrilerinin Baş Teknoloji Yöneticisi.
Directora de Tecnología de Industrias Verdiant.
Eli Matchett'i, Verdiant'in en büyük düşmanı sanmıştım.
Verás, pensaba que Eli Matchett era el mayor enemigo de Verdiant.
Ama senin şanssızlığına, buldukları şey onları Silver Ridge'deki deponuza yönlendirecek düzinelerce gizli Verdiant belgesi oldu ve orada ne bulacaklarını da sana söylememe gerek yok.
Por desgracia para vosotros, lo que han encontrado ha sido docenas de documentos internos de Verdiant que les conducirán a vuestro almacén en Silver Ridge y no hace falta que te diga lo que van a encontrar allí.
Verdiant tutuklama kararları geliyor.
Se están emitiendo las órdenes de arresto de Verdiant.
Verdiant Dosyası. Cabal'ın finans kaynakları için düzeltilemeyecek zararlara sebep oldu.
El caso Verdiant ha provocado un daño catastrófico a la economía de la Cábala.
Cin, Verdiant iddanameleri gibi..
Ha hecho mucho más que hablar.
Verdiant'taki Gordon Pierce'dı.
Era Gordon Pierce de Verdiant.