Yakında mı traduction Espagnol
6,191 traduction parallèle
Blarney Bill'in yakınlarında tuvaletimi yapmayacağım.
No voy a hacer pis en cualquier lugar cerca de Blarney Bill.
Yakında bir kitapta yer alacağım.
Estaré en un libro sobre eso.
Yakın zamanda seni Clark'a romantik yaşamı hakkında yardım ederken duydum ve merak ediyordum, acaba bana da bu kısımda yardımcı olur muydun?
Acabo de oírte ayudar a Clarke con su vida amorosa... Y me preguntaba si podías ayudarme en ese área.
- Patlamanın yakınında mıydı?
Estaba bien.
Umarım yakında tekrar görüşürüz. - Teşekkürler.
Bueno, con suerte hablaremos pronto.
Aslında herkesin tek konuştuğu sen değilsin en yakın arkadaşım dediğin orospu nerede?
Aunque no eres la única sobre la que habla la gente. ¿ Dónde está esa zorra a la que llamas tu mejor amiga?
Çok yakında bütçem gelecek. O binaları satın alırım.
Pronto me aprobarán el presupuesto, los compraré.
Evet ve yakında bunları para karşılığı yapacağım.
Sí, y en poco tiempo voy a empezar a cobrarte por ellas.
Gidip, icabına bakacağım Wendy, tamam mı? Yakında dönerim.
Me voy a ocupar de esto, Wendy.
Beyler, sanırım yakında çiçek teslimatı bekliyoruz.
Señores, creo que estamos esperando una entrega de flores pronto.
Ve yakında tamamen özgür olacağım.
Y pronto seré totalmente libre.
Hedefteki toplayıcı kampının Çok yakınlarında bir CPS hava aracımız var.
Tenemos un volante CPS hacia abajo en las proximidades de el compuesto espigadora objetivo.
Kuzeyde, Compiègne yakınlarında akrabalarım var.
Mis parientes son del norte, cerca de Compiègne.
Yakında buradan çıkacağım, Ve sende satılacaksın, daha önce planladığımız gibi.
Saldré de aquí en poco tiempo, y entonces tu serás vendida, tal y cómo habíamos planeado.
Yakında baba olacağım. Artık bu tip çocukça şeyleri bir kenara bırakmalıyım.
Voy a ser padre pronto, y yo creo que es hora de dejar a un lado las...
Eminim yakında hepsini hatırlayacağım.
Bueno, estoy segura de que todo volverá a mí pronto.
Yakın dostum ve ahlaki mentorumun, hayatımın macerasında bana eşlik etmesini istediğim için kusura bakma!
Disculpa por querer que mi estimado amigo y mentor ético me acompañe en la aventura de toda una vida.
Ben de yakınında Hint restoranı olan bazı özel okulları aradım.
Así que he llamado a escuelas privadas cercanas a restaurantes indios.
Harvey Ridge'nin yakınında olduğuna dair görüntü kayıtlarımız var.
Tenemos imágenes de vídeo de la búsqueda bajando la colina desde Harvey Ridge.
Eğer yakında ödeme yapmazsa... Sizi mahkeme kararıyla çıkartmak zorundayım.
Si no paga pronto... las echaré a la calle.
Yakında evlenecek bir çift olarak yaptığımız ilk şeydi.
Fue nuestro primer acto como casi recien casados.
Yakında hayari rolü için bir seçmeye katılacağım.
Tengo próxima una audición... para el papel de sílfide.
Lyndsey'yle çıkıyordum, ama benden ayrıldığı zaman yeni sevgilisi Larry'yle tanışmak istedim ama onun ben olduğumu bilmesini istemedim böylece sahte bir kişi olan, Jeff Strongman'ı yarattım ama sonrasında Larry'yle ben yakın arkadaş olduk ve sonra sen çıkageldin ve senden gerçekten hoşlandım ta ki pizzayı ödemek için cüzdanımı alana kadar her şey harika gidiyordu. Bu durum benim şu tek kuralımı güçlendiriyor : "Asla bir şey ödemeyi teklif etme!"
Salía con Lyndsey, pero cuando ella me dejó quise conocer a su novio nuevo, Larry pero no quería que él supiera que era yo así que creé una identidad falsa, Jeff Strongman pero después, Larry y yo nos hicimos amigos de verdad y después llegaste tú, y me gustaste de verdad y todo estaba perfecto, hasta que abriste mi billetera para pagar la pizza, lo que refuerza mi única regla "¡ Nunca te ofrezcas a pagar nada!".
Sesli söyleyebilmek çok hoş. Yakında O'nu göreceğim ve hazır olmalıyım.
Es bueno decirlo en voz alta, ya que... voy a verla pronto y debería estar preparado.
Baban ve ben bu zehrin bizim veya çocuklarımızın yakınında olmasını istemedik.
Tu padre y yo, no queríamos ese veneno cerca de nosotros o de nuestros niños.
Bu bir suçlunun düşmanını yakında tutma girişi mimiydi yoksa emirlere uyması mıydı?
Tengo curiosidad... ¿ era el intento de un criminal de mantener a su enemigo cerca, o estaba actuando por órdenes?
Biliyor musun? Her salı günü durağımın yakınında çiftçi pazarı kuruluyor.
Sabes, que hay un mercado todos los martes junto a la parada de autobús de mi.
Noel çok yakında ama bodrumda eski eşyalarım var.
Porque la Navidad llega rápido. Pero luego está todo ese lío de muebles que no sé qué hacer con ellos. Están en el sótano.
Harold Finch hakkında bildiği her şeyi birleştirmesini ve yaşayan en yakın bağlantısını bulmasını istersek bakalım bize ne sunacak.
Hacemos que combine todo lo que sabe sobre Harold Finch y le pedimos que encuentre a la persona viva más cercana a él, y veamos qué surge.
Yakında işe yarayacağın bir şey bulamazsam, senden kurtulmak zorunda kalacağım.
Si no te encuentro un uso pronto, tendré que deshacerme de ti.
Aralarında yakın arkadaşın var mı?
¿ Alguno de ellos buen amigo?
Gardiyanlar yakında damlar. Telefonu saklamam lazım.
Los guardias van a venir pronto, y tengo que esconder el teléfono.
Browning. Güya onu bir rıhtımın yakınında nehir kenarında buldular.
Browning... supuestamente lo llevaron al muelle de River Road.
Tatlım, sadece kötüsünü düşünme. Eğer yakında ondan haber alamazsam aklımı kaçıracağım.
Bueno, si no escucho de él pronto, voy a perder la cabeza.
Bir planım var ve yakında seninle iletişime geçeceğim.
Tengo un plan y te contactaré pronto.
Sahadaki elemanlarımızdan birinden yakında haber alırsın.
Deberías tener pronto noticias de uno de nuestros oficiales de campo.
Bütün gün bankada olacağım. Yakında konuşuruz.
Estoy en el banco todo el día.
Kampüsün yakınında hastane var mı?
¿ Hay un hospital cerca del campus?
Yakında evde olacağım.
Estaré pronto en casa.
Umarım yakında yine gelir.
Espero que vuelva pronto.
Yakında eğitimim için buradan ayrılacağım ama benimle gelmeni istiyorum.
Pronto me iré para mi entrenamiento, pero quiero que vengas conmigo.
Yakında güvende olacağız, onu bulacağım, söz veriyorum.
Tan pronto como estemos a salvo, la encontraré, lo prometo.
Aslında, bu kadar yakın oturmaktan dolayı biraz sıkılmış durumdayım.
De hecho, me abruma el solo hecho de estar sentado a esta distancia...
Aileleriniz çok yakında burada olacak tamam mı?
Sus padres van a llegar aquí muy pronto, ¿ de acuerdo?
- Yarım km gerisindeyim. Yakında yakalarım.
Los tendré pronto.
Sanırım yakında hiç kalmayacak!
¡ A este paso no me va a quedar ni uno!
Ve bu gitgide zor ve garip ve anlarsın ya rahatsız ve karışık olacak ama bir çaresine bakacağız ve çok yakında yapmalıyız... Çünkü bu dışarı çıktığında en azından n'aptığımızı biliyor gibi davranmalıyız.
Va a ser duro y raro y ya sabes, incómodo y complicado, pero tenemos que averiguarlo, y tenemos que hacerlo pronto, porque cuando ella salga, tendremos al menos que fingir que sabemos lo que estamos haciendo.
Tatlım, yakında sona erecek...
Cariño, todo va a terminar pronto.
- Mütevazı, savunmasız bir köy yakınında mı?
¿ Cerca de un modesto e indefenso pueblo?
Çok ani olduğunu ve yakında hayatınızı cehenneme çevireceğimi biliyorum ama doğurana kadar çalışacağım.
Sé que es repentino y es pronto, y sé que hace de su vida un infierno, pero trabajaré hasta que no pueda más.
Dünya yakınında olan güncel cisimleri ayıkladım.
Para traerlos al día posibles objetos cercanos a la Tierra.