Yakışmış traduction Espagnol
1,239 traduction parallèle
- Çok yakışmış.
- Muy elegante.
Siyahlar da pek yakışmış, kız.
Te ves preciosa de negro, muchacha.
Siyah ceket yakışmış.
Te ves bien de chaqueta negra.
Peki.. Sana çok yakışmış.
Creo que te queda bien.
Sana çok yakışmış.
Te queda muy bien el vestido.
- Oh, bu kıyafet sana çok yakışmış.
- El traje te queda estupendo.
Kaptanlık kürsüsü sana yakışmış, kardeşim.
Las barras de Capitán te quedan, hermano.
Üniforma çok yakışmış.
Te ves lindo con uniforme.
Sana yakışmış.
Bueno, te queda.
Bu ceket sana çok yakışmış.
- Hola. Esa chaqueta te queda genial.
- Bence yakışmış.
- Es muy lindo.
Saçını kesmişsin, çok yakışmış.
Te cortaste el cabello, se ve genial.
Yakışmış, seni çok değiştirmiş.
Funciona, hace mucho por ti.
Deri pantolon yakışmış, Elvis!
Tú si que sabes llevar el cuero Elvis.
Bu arada ışıklar elbisene çok yakışmış.
Por cierto, esas luces hacen juego contigo perfectamente.
Yakışmış.
Qué bonito parche.
Neden ona daha çok yakışmış?
¿ Por qué se le ve mejor a ella?
Griler sana yakışmış Eric.
Eric, te queda bien el gris.
Elbiseniz size çok yakışmış.
Está de película con ese vestido.
Elbisesi çok yakışmış.
Ese vestido le sienta muy bien.
Mavi buraya çok yakışmış.
El azul queda muy bien.
Yakışmış.
Te queda bien.
Hayır. Sana yakışmış.
Gracias.
- Bu kıyafet sana oldukça yakışmış. - Wesley, kendine gel.
Ese conjunto te queda muy bien, ¿ sabes?
Yakışmış.
Le queda bien.
- Yakışmış.
- Estás mejor.
Aksine, Roz, sana oldukça yakışmış.
Por el contrario, Roz, estás... despampanante.
Bu kıyafet sana çok yakışmış.
Oh, Cielos. Este traje se te ve muy bien.
Bana da yakışmış, değil mi?
Puedo decir que gané, ¿ verdad?
Üzerindeki gerçekten çok yakışmış.
Se te ve muy bien, eso que traes puesto.
Yara izi çok yakışmış.
Bonita cicatriz.
Bu renk sana yakışmış.
Ese color te queda muy bien.
Önlük sana çok yakışmış.
Te ves linda con tu delantal.
Bu kıyafet sana çok yakışmış, bebek.
Te queda muy bien ese vestido, nena.
Para sana yakışmış.
El dinero te sienta bien.
- Sana çok yakışmış.
- Pero te queda muy bien.
Sağ ol, Sam. Brad bugün kravat takmış çok yakışmış sana, Brad. Evet, tamam.
Gracias, Sam.
bu kurdele sana çok yakışmış.
- Esa cinta te queda muy bien.
Çok yakışmış.
Ya me parecías un Bill.
Bu renk sana çok yakışmış.
Ese color te queda fabuloso.
- Bu şapka sana yakışmış.
Me gustas con la gorra.
- Leela, bu göz sana çok yakışmış!
- ¡ Esos ojos te quedan muy bien!
- Çok yakışmış.
- Qué amable.
"Patlıcan" rengi sana çok yakışmış.
Eres una linda sombra marroncita.
- Önlüğün de ona çok yakışmış.
- Se ve bien con tu delantal.
Elbisen çok güzel. Sana çok yakışmış.
Estás increíble, preciosa.
Ve yakışıklı sevgilinle tanışmıştım.
Claro, claro.
Bunu söylemek benim de canımı yakıyor ama ama bence sen kafası karışmış, sorunlu bir delikanlısın.
Hijo, me rompe el corazón decirte esto pero creo que eres un joven con muchos problemas y confusiones.
Sana çok yakışmış.
Te quedan muy bien.
Yazısı berbat, o güzel yüzüne hiç yakışmıyor.
Su letra es un desastre a comparación de su bello rostro.
Bir FBI ajanına yakışmıyor belki ama bırakmaya çalışıyorum.
Sé que no parezco del FBI, pero estoy tratando de dejarlo.