Yapamam işte traduction Espagnol
189 traduction parallèle
Onun için benden gitmemi isteme, bayım. Asıl bunu yapamam işte.
Así que, no me pidas que me vaya.
Biliyorum, ama yapamam işte.
Lo sé, pero... es que no puedo.
Yapamam işte!
¡ No puedo!
- Lütfen sorma, ama yapamam işte.
¿ Por qué no? Por favor no me cuestiones. Simplemente no puedo.
Yapamam işte.
Es que no puedo.
Onu yapamam işte, Kelly.
No podría hacerlo, Kelly.
- Yapamam işte.
- Porque no.
Yapamam işte.
No puedo.
Yapamam işte.
Sencillamente, no podría.
Yemek yapamam işte.
No sé cocinar.
- Niye? - Yapamam işte.
Si no fuera por el Padre, sabes que lo haría.
Ama yapamam işte.
Pero no puedo hacerlo.
Kazandım ama bu hareketi yapamam işte.
Me ha ganado. Eso no lo puedo hacer.
Niels, yapamam işte.
No puedo ir, Niels.
Yapamam işte. Bir işim var.
No puedo, tengo un compromiso.
Tanrım, sana yardım etmeyi çok istiyorum, ama yapamam işte... yapamam.
Me gustaría ayudarte, pero no puedo.
Şu anda bir tek bunu yapamam işte.
Lo único que no puedo hacer es apurarme.
Yapamam işte.
Simplemente, no puedo.
Yapamam işte.
Simplemente no puedo.
Haykırmak istiyorum ama yapamam işte. - ------------- laneti yapamam!
Quiero gritar, pero no puedo rayos, rayos y más rayos... hacerlo.
Yapamam işte. Tamam mı?
No puedo y punto. ¿ Entendido?
Ben... Yapamam işte. Özür dilerim.
Porque... no puedo.
Üzgünüm, yapamam işte
Lo siento. No puedo.
Ben... yapamam işte.
Es que no puedo.
- Yapamam işte. Dinle.
Nada más no puedo.
- Kahretsin ya, yapamam, yapamam işte!
- Joder, no puedo, no puedo!
- Yapamam. Yapamam işte.
No puedo.
- Yapamam işte.
- No puedo hacer esto.
- Özür dilerim, yapamam işte.
- Lo siento, no puedo hacer eso.
Yapamam işte. Dostum bize şu anda ihtiyacı var.
amigo, el nos necesita ahora.
- Yapamam işte.
- Porque no puedo.
İşte durum bu. Ben... O insanların önüne çıkıp konuşma yapamam.
Si así son las cosas, no puedo hablar en público.
İşte bu yüzden yapamam.
Por eso no puedo...
Yapamam işte.
No puedo, mi cabeza no funciona.
Benden ne istersen iste ama bunu isteme, lütfen, yapamam...
Haría cualquier cosa, menos eso.
Ama yapamam, işte oldu.
- ¿ Que va a hacer?
İşte bunu yapamam.
No puedo.
Biliyorsun işte, burada yapamam.
Sabes que aquí es imposible.
İşte şunu yapamam.
Eso sí que no puedo hacerlo.
- Yapamam işte.
- Es que no puedo.
Yapamam. Denedim, işte buradayım, ama imkânsız.
No puedo, es imposible.
Bunu yapamam, işte bu yüzden buna mecburum.
No podría hacerlo. Por eso tengo que hacer esto.
Hadi bakalım, işte kaçma şansın. - Yapamam.
Vamos, es tu oportunidad de escapar.
Yapamam. Ben sağduyumu çoktan yitirdim işte.
He pasado el límite del sentido común.
Hayır, yapamam, gerçekten yapamam. İşte bana ihtiyaçları var. Bekle.
Hay un amontonamiento que se extiende una milla y media, así que evítenlo como una plaga.
Hayır, onu yapamam işte.
No puedo hacerle eso.
- Yapamam işte.
Es que no puedo.
Yani işte, yapamam.
Tú sabes, yo no puedo...
Yapamam işte..
No puedo.
- İşte böyle. Ben bunu yapamam.
- No puedo ver eso.
- Ben yapamam... - İşte sana bu yüzden ihtiyacım var.
Es por eso exactamente que te necesito.
işte 8558
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117