Yardım etmek mi traduction Espagnol
1,475 traduction parallèle
Ona yardım etmek mi istiyorsun? O zaman onun kendine yardım etmesine yardım et.
Si quieres ayudarla, ayúdala a que se ayude.
Molly'e yardım etmek mi istiyorsun?
¿ Quieres ayudar a Molly?
Pekala! Yardım etmek mi istiyorsun?
Muy bien, ¿ quieres ayudar?
Yardım etmek mi istiyorsun?
¿ Quieres ayudar? Toma.
- Yardım etmek mi istiyorsunuz?
¿ Quiéres ayudar?
Sana yardım etmek mi?
¿ Ayudarte un poco?
- Yardım etmek mi?
¿ Ayudarme?
- Burada, benimkine yardım etmek istermisin?
Toma, ¿ quieres mi ayuda?
Harville benim bakir üye grubumda ve aydınlanma yönünde yolunu bulmaya çalışıyor, ben de ona "yeniden bakirlik" konusunda yardım etmek için gönüllü oldum.
Harvel está en mi grupo de "la pureza de los novatos" y ha tratado de encontrar su camino a la iluminación. Así que me ofrecí a ayudarlo con su "revirginización".
Kanserli insanlara yardım etmek için olabilir mi?
¿ Para ayudar a la gente con cáncer? Como sea.
Sana çok acıyorum. Yardım etmek istiyorum. Gerçekten mi?
Me gustaría, me caes muy bien.
Sana yardım etmek beni hep mutlu etmiştir, biliyorsun değil mi?
Tú sabes que siempre disfruto ayudarte, ¿ no?
Arkadaşına yardım etmek için mi böyle davrandın?
Interviniste para ayudar a tu amiga, ¿ verdad?
Listemdeki bir insana yardım etmekle, gerçekten hak eden bir insana yardım etmek arasında bir seçim yapmak zorundaydım.
Tenía que escoger entre ayudar a alguien de mi lista o ayudar a alguien que realmente lo merecía.
Lana, anneme yardım etmek için göze aldığın onca şeyi bir düşün.
Lana, mira todo lo que atravesaste para ayudar a mi madre.
Carina, görevimde bana yardım etmek istiyor musun?
Carina, ¿ quieres mi ayuda con tu misión?
Bak, benden istediğin şey, protokolü çiğneyip polis verilerini küçük kardeşime yardım etmek için kullanmak.
- ¿ Lo que estás pidiendo es que viole el protocolo y use la base de datos de la policía para ayudar a mi hermanito?
Benim işim, temel olarak umutsuzlara yardım etmek, onlara yardım edebileceğim her şekilde yardım etmek, çünkü... umutsuzluk hakkında benim de az çok bilgim var.
Mi trabajo, básicamente, es ayudar al desesperado, ayudarlos de cualquier manera que pueda, porque....... la desesperación es algo que conozco un poco.
Yani eğer sana yardım etmek, hayatımın daha anlamlı olmasını sağlayacaksa, denemek istiyorum.
Así que si ayudarte es la manera de hacer que mi vida signifique algo quiero intentarlo.
Ama... kardeşimin yardım etmek için burada olduğuna sevindim.
Pero... estoy contenta de que mi hermano esté aquí para ayudarme.
Kendime yardım etmek derken?
¡ ¿ Qué quieres decir con ayudarme a mi mismo? !
Kadınları kaçırmak için babana yardım etmek gibi mi?
¿ Cómo ayudar a tu padre a raptar mujeres?
Ve kaderimin, dünyaya yeniden denge getirmeniz için size yardım etmek olduğunu biliyorum.
Y se que mi destino es ayudarte a traer el balance a este mundo.
Daniel'a yardım etmek için iyi bir sebep mi istiyorsun?
¿ Quieres una razón del por qué debes ayudar a Daniel?
Onu bundan mahrum etmek istemezsin, değil mi? Hayatım, bence dans eğitimi bu yarışmada bize yardımcı olabilir.
Las clases de baile nos ayudarán a durar más en el concurso.
Bilmek istediğim şey bana yardım etmek için mi burdasın yoksa yoluma çıkmak için mi?
Lo que necesito saber es : Vos estás aqui para ayudarme, o solo para quedarte en mi camino?
Londra su kaynağını zehirlemenize yardım etmek gibi mi?
Como... ¿ ayudarle a amenazar con envenenar el suministro de agua de Londres?
Ama işin buraya geleceğini düşünmedin. Şimdi sana yardım etmek bana kalıyor, tamam?
Pero no pensaste bien esto por eso ahora está en mi ayudarte, ¿ bien?
Kariyerimi bunun üzerine kurdum yani, insanlara ölen insanlarla iletişime geçmeleri için yardım etmek, hayaletlerle iletişim kurmak, yani, ölü insanoğlu ruhları üzerine.
He hecho mi carrera ayudando a contactar gente que ya murió. Los espíritus de humanos muertos.
Anneme yardım etmek istediğimi ve üniversitede judoya devam edeceğimi söylemiştim, efendim.
Dije, que buscaba ayudar a mi mama, e ir a la universidad por el judo, señor.
Her şeyi geride bırakıyorum, kardeşime yardım etmek istiyorum.
Quiero cambiar las cosas, quiero ayudar a mi hermano menor.
Envai çeşit Tanrı, bana yardım etmek için sıraya girdi.
Los espíritus más diversos han sido invocados para venir en mi ayuda.
Londra'ya kadar bütün yolu sana yardım teklif etmek için geldim.
Vengo hasta Londres a ofrecerte mi ayuda...
Bu konuda ailelerimiz bize yardım etmek zorunda değil mi?
Ustedes tendrían que ayudarnos en esto.
Eğer sadece aileme yardım etmek istersen.
Si me ayuda a encontrar a mi familia.
Ben de geçen sene annemin ölmesine yardım etmek için okulu bırakmak zorunda kaldım.
Tuve que dejar la escuela el año pasado, para ayudar a mi mamá a morir.
Şey annem bir hemşiredir. Buraya bana yardım etmek için geldi.
Mi mamá es enfermera.
Benim görevlerimden biri de sizi siz yapmanızda yardım etmek olacaktır.
Mi misión es ayudarle a ser usted mismo.
Noah iyi mi yoksa kötü mü olduklarını bilemiyor. Bize yardım etmek veya öldürmek, hatta beyinlerimizi çalmak için gelmiş olabilirler.
Noah no sabe si son buenos o malos, pudieran ayudarnos o matarnos, o tal vez quieran robarnos nuestros cerebros.
Yardım etmek mi?
¿ A qué?
Prem abi, bana yardım etmek zorundasın! - Hayır! Prem abi, bana yardım edeceksin!
- Hermano Prem, ¿ serás mi socio?
Arkadaşıma böylece yardım etmek istiyorum.
Me gustaría ayudar a mi amiga.
Çabuk ol, hemen git. Yardım etmek istiyorum. İnat etme, benim babam delidir.
Apúrate y vete quiero ayudar no seas terco, mi padre está loco
Tyler, eğer beni duyuyorsan, şayet oradaysan,... bilmeni isterim ki, sana yardım etmek için buradayım,... ve bütün gücümü adil bir yargılama için kullanacağım, ve sen...
Tyler, si puedes escucharme, si estás ahí, quiero que sepas que estoy aquí para ayudarte, y haré todo lo que esté en mi poder para asegurarme de que tengas un juicio justo y de que seas...
Eğer gerçekten yardım etmek istiyorsanız, benim yapılacaklar....... listeme yardım edebilirsiniz.
Si realmente está dispuesto a dar una mano, puede ayudarme con mi lista de pendientes.
Gerçekten yardım etmek mi istiyor?
Si ella realmente quisiera ayudar.
CARLTON FOG : "Sadece oğluma yardım etmek istedim."
CARLTON FOG : "SOLO QUERIA AYUDAR A MI HIJO"
Ve herkes bunu ona yardım etmek için yaptırmak zorunda olduğumuzu söyleyecek, değil mi?
Y todo el mundo te dirá que eso es lo que debemos hacerle hacer si queremos ayudarla, ¿ verdad?
Rene yardım etmek istemese neden beni alel acele arasın, değil mi?
Si Rene no quisiera ayudar, no me hubiera llamado lleno de pánico, ¿ verdad?
Yardım etmek mi istiyorsun? Ne yapıyorsun?
¿ Quieres ayudar?
Bakın, ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Yardım etmek için, şuracıkta ölüp gitmesini mi bekleyeceksiniz?
Sé lo que es esto. ¿ Va a esperar a que esté muerta para ayudarla?
yardım etmek istiyorum 79
yardım etmek istedim 16
yardım etmek isterim 35
yardım etmek ister misin 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
yardım etmek istedim 16
yardım etmek isterim 35
yardım etmek ister misin 25
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41