Yeterince açık mı traduction Espagnol
403 traduction parallèle
Yeterince açık mı?
¿ Está claro?
- Yeterince açık mı, Yoldaş?
- ¿ Está claro, camarada científico?
Şu andan itibaren Bay Bomasch zırh levhalarını koruma veya paslanmaya bırakma konusunda bir karara varmanız gerekiyor. - Yeterince açık mı?
Y ahora, Sr. Bomasch, tendrá que decidir si se queda... con su blindaje o deja que se oxide. ¿ Entendido?
- Yeterince açık mı?
- ¿ Está claro? - No.
Yeterince açık mı?
Está claro, ¿ verdad?
Üzgünüm ama benim yolum bu. Yeterince açık mı?
Lo siento, pero esa es la forma en que quiero que sea.
Yeterince açık mı?
Necesitaba explicarle algo.
Yeterince açık mı?
Con eso te quedará claro.
- Yeterince açık mı?
- ¿ Me he expresado con claridad?
20 dakika içinde evimi terk etmenizi istiyorum, Bayan Sutton. Yeterince açık mı?
Quiero que se vaya de la casa en 20 minutos, Sra. Sutton. ¿ Está claro?
Şimdi de açılmayacak. Yeterince açık mı?
No se va a abrir ahora, ¿ está claro?
Şu anda umursadığım tek şey bu. Yeterince açık mı?
Y ahora mismo eso es lo único que me importa. ¿ Está claro?
Yeterince açık mı, Muhterem Garrison?
¿ Está claro, reverendo?
Yeterince açık mı Bay Castle?
¿ Está claro, Sr. Castle?
Bu, yeterince açık mı?
- Sí, por supuesto.
Yeterince açık mı?
¿ Está claro? Muy claro.
Şimdi, canım her şey yeterince açık mı?
- Ahora, mi querida, es todo bastante claro?
Yeterince açık mı Bayan?
¿ Está claro, señora?
Yeterince açık mı?
¡ Esta claro!
Biz taleplerimizi elde edene kadar günde 2 saatlik grevimize devam edeceğiz, yeterince açık mı?
Nosotros continuaremos haciendo 2 hs. de huelga al día hasta que se haga una primera reunión por nuestro pedido.
- Yeterince açık mı? - Sürekli çalıştık, efendim.
Hemos trabajado mucho.
Sizin için yeterince açık mı?
¿ Le quedó claro?
- Yeterince açık mı.?
- ¿ No está clara la orden?
Yeterince açık mıyım?
¿ Lo tenéis claro o no?
- Yeterince açık mı?
- ¿ Entiende?
- Bu yeterince açık mı?
- ¿ Les queda claro?
- Yeterince açık mı?
- ¿ GEstá claro?
Yeterince açık mı?
¿ Me he explicado?
Yeterince açık mı?
- ¿ Te parece justo?
Yeterince açık mı?
Está bastante claro?
Yeterince açık mı?
¿ Queda claro?
Yeterince açık mıyım?
¿ Lo he dejado claro?
- Yeterince açık mı?
- ¿ Es lo suficientemente claro?
Yeterince açık olmadıysam, bayım Şunu da ekleyeyim :
Por si no queda clara mi intención... añadiré esto :
Telefonda kendimi yeterince açık ifade ettiğimi sanmıştım bayan Evesham.
Pensé que me había hecho un gran plan cuando hablé por teléfono con usted, señora Evesham.
Yeterince açık konuşmadım mı?
¿ No he sido bastante clara?
Sanırım dışarısı yeterince karanlık, gözlerimi acıtmaz.
Como es de noche, no creo que salir me haga daño en lo ojos.
Başımda yeterince bela var bir de tutmuş sıkıntımı hayalci bir çocuğa açıyorum.
No tengo bastantes problemas. Tengo que involucrarme con un niño tonto que...
Yeterince açık anlattım mı?
¿ Está claro?
Umarım kızın durumundan yararlanılmayacağı yeterince açıktır.
Espero que esté claro que no se aprovechará de su posición.
Yeterince açık anlatamadım mı?
¿ No lo dejé bien claro la primera vez?
Son 24 saat içerisinde işimden olmak konusunda yeterince tehdit aldım. Bak, ben- - Açık konuşayım, sorunların umurumda değil.
No me preocupo por ti, creo que Lee.
- Açık mı? - Yeterince açık.
- ¿ Te ha quedado claro?
Yeterince açık mı?
- ¿ Está claro? - Muy claro.
- Yeterince açık mı?
- ¿ Queda claro?
Sonra yeterince kafa karıştımış olmalı ki biri çıkıp bir açıklık getirmek istedi ve savaşmayın, sevişin dedi.
¿ Era tan confuso para la gente que alguien tuvo que salir y decir...
Canım Renato, yeterince açık olamadım. Ama bir konuya parmak bastığımda kendimi o meselede hemen bulurum.
Escucha, Renato cuando tú empiezas a hablar así es porque quieres decirme algo.
Kızım yeterince acı çekti.
Mi pobre niña ha sufrido suficiente.
Ama, fosillerin onu yeterince ilgilendirmeyeceğini düşünüp... -... ona kısaca Evrim Teorisi'ni açıkladım. - Ne alçakça!
Pero, como no creo que los fósiles sean lo suyo, en su lugar le di un pequeño discurso sobre la teoría de la evolución.
Yeterince açık mı?
- ¿ Está claro?
Evet. Sanırım yeterince açık.
Sí. la cuestión parece obvia.