Yumurtalar traduction Espagnol
3,182 traduction parallèle
Adam ve benim arabamız vardı fakat Rutledge bütün yumurtalarını 18 yıllık bir Lexus'a koymuştu.
Adam y yo tenemos autos, pero Rutledge ha puesto todas sus fichas En un Lexus Basket de 18 años.
Ama eğer pembe olursa yemez. ve yumurtalar...
Si está rosada, no se la comerá, y los huevos...
Genelde tüm yumurtaları aynı sepete koymazsın.
Tu no sueles revelar tus apuestas.
Öyle feci tribe girmiştim ki haşlanmış yumurtaların taşaklarımı emeceğini sanmıştım.
Disparo tan fuerte. Pense que los huevos endiablados estaban tratando de succionar mis bolas.
kendi yumurtalarımı yapacağım.
No, voy a hacerme huevos.
30 yaşında ve bekârken, yumurtalarımı saklamaya karar verdim.
Cuando tenía 30 y estaba soltera, decidí consechar mis huevos.
Onları saklamak için bir servet ödüyordum. Sonra düşündüm, ya yumurtaları atarım ya da Baron Vongina ve kocası Despicable Me'ye veririm dedim.
Bueno, estoy pagando una fortuna para mantenerlos, entonces pensé qué podría tirar mis huevos, o podría dárselos a Barón Von Gina y a su esposo, despreciable.
Pekâlâ, bunlar senin yumurtaların mı?
Bien, espera. ¿ Esos son tus huevos?
Yumurtalarının olduğu dondurucuyu almıyoruz.
No estamos tomando una nevera llena de tus huevos.
Yumurtalarını istediğimizi nereden çıkardın?
¿ Por qué podrías pensar que nosotros queremos tus huevos?
Nasıl bir manyak eve gelip yumurtalarını bırakır?
¿ Qué clase de raro viene a tu casa y te da huevos?
Bebeğimiz için onun yumurtalarını kullanacağımızı düşünmesi bile düpedüz hakarettir.
Tú sabes, es casi insultante que ella piense que incluso consideraríamos usar sus huevos para nuestro bebé.
Şerefe. Şu yumurtaları dondurucuya koyalım.
Salud.
Yumurtaların beyazı da fena değil.
Sabes, estas claras de huevo no están mal.
Bana bu yumurtaları açıklayabilir misin?
¿ Por favor podrías explicarme estos huevos?
İkinizin de dev yumurtaları var.
Los dos tenéis huevos gigantes.
Terk edilmiş ördek yumurtaları...
Huevos de pato abandonados.
Yumurtaları götüremezsin.
No puedes quedarte con los huevos.
Bu adamın yumurtaları var.
Este tipo tiene huevos.
Para için yumurtalarını bağışlayacaktı ama hormonları kaldırmadı.
Bueno, primero iba a donar un óvulo por dinero, pero no aguantaba las hormonas.
Bu onun yumurtaları.
Es su óvulo.
Yumurtaları aldım.
Tengo huevos.
Sanırım paskalya yumurtaları sakladın, Jan?
¿ Escondiste huevos de Pascua también, Jan?
Yumurtalar ve bowling toplarını çeviriyorum!
Hago malabares con huevos y bolos.
Yumurtalar ve bowling toplarini çeviriyorum!
Estoy haciendo malabarismo con huevos y pelotas de bolos.
Drogo'nun Gece Toprakları'nda ejderha yumurtalarına ihtiyacı olmayacak.
A Drogo no le sirven los huevos de Dragón en las Tierras Sombrías.
Bu gibi gecelerde, son 100 milyon yıldır kaplumbağalar yumurtalarını bırakmak için kendilerini okyanustan dışarı atmakta.
En noches como estas, desde hace 100 millones de años tortugas como esta han estado escabulléndose del océano para poner sus huevos.
Ama yumurtalar ergenlik çağına kadar olgunlaşmaz.
Pero los óvulos no maduran hasta la adolescencia.
Yumurtalarını dönor spermle döllemenizi istiyoruz.
Y que los fertilices con el esperma de un donante.
Sıcak kuma, dinozor yumurtasından daha büyük olan yumurtalarını bırakırdı.
Fue en la arena caliente que depositó sus huevos grandes... más grandes que huevos de dinosaurio.
Yumurtalarım sağlamdı Jim de sağlıklıydı ama devamlı düşük yapıyordum.
Mis óvulos estaban bien y Jim está sano. Pero no paraba de tener abortos involuntarios. Lo siento.
Yumurtalar bile onun değildi. Bu bebekle genetik olarak hiç bir ilgisi yok.
No está genéticamente relacionada con el bebé de ninguna manera.
Benim yumurtalarımı seviyorsun.
- Mis huevos... amas mis huevos.
Bazı insanlar pastırmayı yumurtaların üzerine koyduğunu sanıp bu yönteme şaşırabilir ve haklılar da, çünkü...
No... Ahora algunas personas podría sorprenderse con este método, pensar que es poner el beicon encima de los huevos, y esa gente podrían estar en lo cierto, porque...
"Yumurtalarımı buldukları için onları affet Tanrım."
? perdónalos, padre, por encontrar todos mis huevos?
Bütün yumurtalarımı yanlış sepete koymuştum.
Puse todos mis huevos en la cesta equivocada
- Yumurtaları ben haşlarım.
- Escaldaré unos huevos.
Normal peynir yumurtaların hemen yanında.
El queso normal está junto a los huevos.
Burada güzel yumurtalarımız var sana pişireceğim şimdi ve de çok güzel olacak.
Vamos a tomar unos buenos huevos y yo voy a cocinar para usted y va a ser genial.
Hayır bu yumurtalar güzel değil.
Oh, no. Estos huevos no están bien.
Annemin yumurtaları güzel.
Mamá hace los huevos bien.
Max, benim yumurtalarım anneninkinin aynısı.
Max, mis huevos son iguales que los de mamá.
Senin yumurtaların daha iyiymiş.
Dice que tus huevos son mejores.
Zimmetine para geçiren herkes bunu kendi tarzıyla yapar ama hepsinin ortak tek noktası hiçbiri yumurtalarının hepsini aynı sepete koymaz.
Cada persona que malversa dinero, lo hace a su manera, pero la única cosa que todos tienen en común es que ellos nunca ponen todos los huevos en la misma cesta.
Şimdi yumurtaları, parmesan peynirini, spagettiyi ve maydanozu karıştırıyoruz.
Ahora, mezclamos los huevos el parmesano los espaguetis y perejil.
Eğer sonlandırmayı seçersen yumurtalarını alma konusunda tartışmamız gerekecek.
Bueno, si decides abortar deberíamos hablar sobre cultivar tus óvulos.
Büyükannem eskiden paskalya yumurtaları yapardı.
Ahora, mi abuela solía hacerme pequeños Huevos de Pascua.
Ve yumurtalar.
Y los huevos. ¿ Huevos?
Yumurtalar mı? Her sabah alt katta gelirdim ve kafesinde bir yumurta olurdu.
Todas las mañanas bajo las escaleras y hay un huevo en el suelo metido en una caja.
Katoliklerin Vatikan'ı hacıların Mekke'si. Balık yumurtaları için nehrin yukarı- -
Es el Vaticano de los católicos, la Meca de los peregrinos, aguas arriba para...
Lafı açılmışken şu yumurtaları da yerine koyalım.
Oh, hablando de eso, pongamos esos huevos en una jarra.