Yüzünü gördüm traduction Espagnol
373 traduction parallèle
Yüzünü gördüm, gözlerini.
He visto la cara, los ojos del señor.
- Yüzünü gördüm dedim sana.
Te aseguro que vi su cara.
Aşağıya baktım. Karanlıkta onun beyaz yüzünü gördüm.
Miré hacia abajo, en la oscuridad.
O zaman yüzünü gördüm.
Y entonces le vi la cara.
Sadece yüzünü gördüm.
Sólo podía ver su cara.
Sonra yüzünü gördüm.
Pero entonces vi tu cara.
Yan kapıdan dışarı çıkıyordun. Yüzünü gördüm.
Pasaste por delante de la puerta y pude ver tu cara.
O uçaklardan birinin içindeki bir adamın yüzünü gördüm.
Había un tipo con un rostro en uno de esos aviones, hoy.
Dikiz aynasına baktım ve yüzünü gördüm.
Miraré el espejo retrovisor y veré su rostro.
Kadının gerçek yüzünü gördüm, hemşire.
¡ He visto la verdadera cara de esa mujer, enfermera!
Üzerime doğru geldi ve onun yüzünü gördüm.
Se me ha acercado... y he visto su rostro.
- Bir televizyon bayılnin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm.
Pasé por una tienda de alquiler de televisores y vi tu cara.
Katilin yüzünü gördüm.
Vi la cara del asesino.
Ben Tanrı'nın yüzünü gördüm.
He visto la cara de Dios.
- Damien'ın yüzünü gördüm.
- Vi la cara de Damien.
Yüzünü gördüm.
Le vi la cara.
"Fakat her yıldızda, her güneşte, onun yüzünü gördüm!"
"Pero en cada estrella, en cada sol, veo su rostro."
Yüzünü gördüm. - Kimin?
- ¿ Quién?
Onun yüzünü gördüm.
Vi su cara.
Hayatımın söndüğünü hissettiğimde bir an için Tanrı'nın yüzünü gördüm.
Sentía que mi vida se consumía y durante un instante vi el rostro de Dios.
Tanrı'nın yüzünü gördüm!
- Vi el rostro de Dios.
- Yüzünü gördüm.
- ¡ Vi su cara, Chaz!
Ve bir hayvanın yüzünü gördüm.
Y vi la cara de un animal.
Onu bir kez kızgın gördüm. Kontrolünü kaybettiğinde, gerçek yüzünü gördüm.
Yo lo ví una vez enfurecido, cuando pierde el control.
İşini kaybettiği zaman yüzünü gördüm.
Vi su rostro cuando perdió su trabajo.
Vurulduğu zaman yüzünü gördüm.
Le he visto la cara cuando le alcanzaban.
- Lanet yüzünü gördüm.
iPorque ya vi tu cara!
İlerisindeyim. Yüzünü gördüm.
Estoy muy adelantado.
Onlardan yalnızca birinin yüzünü gördüm.
Solo le vi la cara a uno.
Bir defasında çekim arasında filmimde dokumacı Maria rolünü oynayan sevimli yaşlı kadın yorgun yüzünü kaldırıp bana "Şeytan gerçek, onu yatağımın baş ucunda otururken gördüm" dedi.
La encantadora ancina, que interpreta el papel de María la Tejedora en mi película, una vez giró su cansado rostro hacia mí durante un descanso del rodaje y dijo : "El Diablo existe. Lo he visto sentado al lado de mi cama."
O adamýn yüzünü daha önce bir yerde gördüm.
He visto la cara de ese hombre en alguna parte.
Kasabada, o iğrenç payetlerle yürüyüşünü gördüm, tebeşir gibi boyanmış yüzünü ve bir kobranın gözleri gibi o gözlerini.
La vi caminando en su pueblo con sus horribles lentejuelas ese rostro pintado como con tiza y esos ojos como de cobra.
Yüzünü hatırlıyorum! Hatta rüyamda bile gördüm!
¡ Recuerdo tu cabeza!
Doktor çarşafla yüzünü örterken aceleyle bir ilaç şişesini arkanızda sakladığınızı gördüm.
Y mientras el doctor se ocupaba en cubrirle la cara... le vi esconder el frasco de la medicina.
Yüzünü gördüm.
Vi su cara.
Rüyamda, yüzünü karşımda gördüm.
Tu rostro siempre está presente en mis sueños.
307'dekinin yüzünü hiç gördün mü? Evet gördüm.
¿ Le has visto ya la cara a la de la 307?
Ben takside yüzünü de gördüm.
Yo más que nada la cabeza.
Şöminenin üzerindeki aynada kendimi gördüm kendi hayaletimin yüzünü ve çok korktum.
en el gran espejo que hay sobre la chimenea me veo a mí mismo, el rostro de mi propio fantasma y vivo con la muerte.
Claude'un gerçek yüzünü seni o gün mahkemede sorgularken gördüm.
Descubrí al auténtico Claud en su juicio.
Damien'ın yüzünü duvarda gördüm.
Vi el rostro de Damien en el muro.
- ama babamın yüzünü mutsuz gördüm.
- Pero vi la cara de pena de papá.
Yüzünü sadece fotoğrafta gördüm.
Sélo vi su rostro en una fotografia.
Yüzünü gördüm.
He visto su cara.
Cesedini gördüm, yüzünü zar zor tanıyabildim.
Vi su cuerpo. Apenas reconoce su rostro.
Ve sonra senin yüzünü gördüm.
Y luego, vi tu rostro.
Yüzünü ulusal bir kanal da gördüm.
Saliste por la televisión nacional. ¿ Por qué?
Bu sabah yüzünü pişmiş yumurtaların üzerinde gördüm.
He estado viendo tu rostro en los huevos fritos esta mañana.
Onun yüzünü burada gördüm.
Ya sé dónde la había visto. En el periódico.
Savaşın yüzünü daha önce de gördüm... ama kadınlar ve çocuklarla savaşıldığını görmemiştim.
No es la primera vez que veo una guerra, pero nunca había visto una contra mujeres y niños.
Şüphesiz, Sör Reuben. Yüzünü çok net gördüm.
No hay ninguna duda, Sir Reuben, le vi la cara muy claramente.
gördüm 831
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
yüzünden 18
yüzün 42
yüzünü yıka 20
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzüne ne oldu 70
gördüm seni 25
gördüm onu 79
gördüm onları 17
yüzünden 18
yüzün 42
yüzünü yıka 20
yüzüne bak 33
yüzünü gördün mü 27
yüzüne ne oldu 70