Zehirlenmesi traduction Espagnol
1,017 traduction parallèle
Kan zehirlenmesi var ;
Hay reabsorción, envenenamiento de la sangre.
Bu olan, besin zehirlenmesi.
Se ha intoxicado con la comida.
Zaman zaman bir müşterim gıda zehirlenmesi geçirirdi.
Alguna vez un cliente tenía botulismo.
Sadece onların zehirlenmesi tuhaf.
parece extraño, fueron ellos los únicos envenenados.
Arsenik zehirlenmesi.
Envenenamiento por arsénico.
Peki ya kan zehirlenmesi başlarsa?
Pero si hay envenenamiento de la sangre?
Ne demek besin zehirlenmesi?
¿ Qué quieres decir con algo envenenado?
- Besin zehirlenmesi!
Comida envenenada.
Hafif bir... besin zehirlenmesi.
Ligeras intoxicaciones a causa de algún alimento.
Ve botulismden ( gıda zehirlenmesi ) ölmüşler.
Y murieron de botulismo.
Gaz zehirlenmesi.
Inhalación de gas.
Sevdiklerimizin kayıpları kitlelerce yanık, körleşmiş ve sakatlanmış insan tıbbi yardımın bulunmaması hastalık, salgın içme suyu ve toprakta uzun dönem radyasyon zehirlenmesi.
la pérdida de los seres queridos las legiones de quemados, ciegos y mutilados la ausencia de cuidados médicos enfermedades, plagas la radiación de larga vida envenenando suelo y agua.
Pekala... mürettebatı kaybettik... ve... gıda zehirlenmesi bizi fena halde hasta etti.
Bueno... Perdimos a los pilotos... y... la comida en mal estado hizo que cayéramos enfermos.
Sabun zehirlenmesi.
Envenenamiento con jabón.
Ve insanları yanına yaklaşmaları için çağırdı, ve şu, kolu kan zehirlenmesi yüzünden neredeyse simsiyah olmuş çocuk geldi.
Y pidió que la gente se acercara... y un niño se acercó con un brazo... que estaba casi negro del envenenamiento de la sangre.
Tesiste çalışan herkesin zehirlenmesi umrunda değil mi?
¿ No te importa si todos en la planta están siendo envenenados?
Bu kesinlikle alkol zehirlenmesi gibi.
Sin duda, es muy similar a una gran borrachera.
Yemek zehirlenmesi, yapabileceğim bir şey yoktu.
Envenenamiento por comida, no hay nada que hubiera podido hacer.
Aldeanlılar'da radyasyon zehirlenmesi var.
Sufren un envenenamiento radiactivo progresivo.
Hepinizde radyasyon zehirlenmesi var.
Todos sufren un envenenamiento radiactivo.
Belki bir çeşit gıda zehirlenmesi.
Tal vez algún tipo de intoxicación alimentaria.
Gıda zehirlenmesi mi?
La intoxicación alimentaria?
Bıçaklı saldırı sayısında azalma var... gıda zehirlenmesi ve toplu tecavüzde olduğu gibi.
El número de ataques por cuchillo ha bajado, como los casos de envenenamiento por tomaína... y la violación en grupo.
- Bayan Waverly'in gizemli bir şekilde zehirlenmesi...
El envenenamiento de Madame Waverly...
Kurşun zehirlenmesi.
A plomazos.
Yemek zehirlenmesi korkutmuş, onlar da haraç vermeyi kabul ettiler.
La intoxicación los asustó, empiezan a pagar.
Besin zehirlenmesi de olmaz.
- No hay riesgo de intoxicación. Ricky Boarst es de fiar.
Öldürücü olan bir gıda zehirlenmesi.
Es un envenenamiento mortal por alimentos.
Onun bir kadının havuz evinde zehirlenmesi ve sonra MulHolland'a taşınması.
Que fue envenenado en casa de una mujer, Y luego se trasladó a Mulholland.
Kan zehirlenmesi.
Envenena la sangre.
Önemli bir kan zehirlenmesi yok.
No hay tóxicos en Ia sangre.
Besin zehirlenmesi de biraz fazla Embling revire gitmemiş.
Se fue por la intoxicación alimentaria. Embling no está en la enfermería.
Bir şey söyle. Abigail şok geçiriyor. Kan zehirlenmesi mevcut.
Tiene una conmoción cerebral y toxemia.
Kurşun zehirlenmesi halüsinasyonlara yol açabilir.
El saturnismo produce alucinaciones.
Santiago'nun zehirlenmesi konusunda mesleki görüşünüz nedir?
Según su opinión profesional, ¿ envenenaron a Santiago?
Korkarım şiddetli bir radyasyon zehirlenmesi sorununuz var Bay Scioscia.
Temo que sufre un caso agudo de envenenamiento radiactivo, Sr. Scioscia.
Kokain zehirlenmesi.
Envenenamiento por cocaína.
Bu saydığınız semptomlara bütün kokain zehirlenmesi... vakalarında rastlanır mı?
Es común que se presenten tantos síntomas... en casos de envenenamiento por cocaína?
Bu size ait bir, sır mı yoksa büyük bir rastlan tı mı... hem uyuşturucu ve seksin bileşimiyle ölen Andrew Marsh'ın... hem de onu bu durumunu incelemiş uyuşturucu zehirlenmesi... teşhisi koymuş olan bir doktorla ilişkiniz oluyor?
¿ Es su declaración jurada, que sólo por coincidencia... usted haya salido tanto con Andrew Marsh... quien murió de una combinación de sexo y drogas... como con el doctor que lo trató por envenanimento por drogas?
Gıda zehirlenmesi ne yapar bilir misin?
¿ Sabes qué es el botulismo?
Ben Planet özel araştırma görüyorum : "Amerika'nın zehirlenmesi."
Ya veo la investigación especial del Planet : "El envenenamiento de Estados Unidos." ¿ De veras?
- Geçen Nisan bizdeyken gıda zehirlenmesi geçirmişti. Bilerek mi yapmıştın?
- En abril pasado... cuando se envenenó con comida en nuestra casa, ¿ lo hiciste a propósito?
- Striknin zehirlenmesi olamaz mı mesela?
Claro. No podría ser, por ejemplo, un caso de envenenamiento con estricnina.
Kalp krizi, kan zehirlenmesi, tetanos ve de intihar.
Un ataque al corazón, un envenenamiento, un tétanos y un suicidio.
Ordövrlerden dolayı gıda zehirlenmesi geçirdim.
Tengo una intoxicación alimentaria.
Yaklaşık 7 dakika sonra ölmüş olursunuz. Karbon monoksit zehirlenmesi.
La muerte se produce tras siete minutos por inhalación de monóxido de carbono.
Bugüne kadar gördüğüm en kötü testosteron zehirlenmesi vakası.
Es el peor caso de testosterona que vi.
Ağır metal zehirlenmesi üzerinde duruyor musunuz?
¿ Han considerado envenenamiento por metales pesados?
Size Matmazel Celia Austin'in... ölüm sebebinin morfin zehirlenmesi olduğunu söylesem bu sizin için bir anlam ifade eder mi?
¿ Significaría algo para usted si le dijera que la muerte de mademoiselle Celia Austin fue causada por envenenamiento con morfina?
Hala besin zehirlenmesi olduğunu düşünüyorum.
¡ Sigo creyendo que es la comida!
Yapılan incelemelerden sonra kusmuğun boğaza kaçması... ve barbiturat zehirlenmesi nedeniyle öldüğü belirlendi. Sabrınız için teşekkürler.
Gracias por ser tan paciente.