Çiçek mi traduction Espagnol
771 traduction parallèle
Çiçek mi?
¿ Flores?
Çiçek mi?
¿ Viruela?
- Çiçek mi?
- ¿ Flores?
Her yer çiçek mi?
¿ Todas flores?
Üç Çiçek mi?
¿ Hotel Tre Fiori?
Kalp ve çiçek mi?
¿ Corazones y flores?
Böyle zor bir zamanda çiçek mi toplanır?
¿ Qué haces cogiendo flores en una crisis así?
- En sevdiğim çiçek mi?
- ¿ Mis flores favoritas?
Çiçek mi?
¡ Flores!
Majesteleri yine çiçek mi göndermiş?
Flores de Su Majestad de nuevo?
Çiçek mi?
- ¿ Flores?
Binlerce çiçek mi? Kızlar, kızlar! Lütfen, çiçekçiye zarar vermeyin olur mu?
chicas, cuidado con el horticultor.
Çiçek mi?
¿ que?
Karımın en sevdiği çiçek bu.
Son las favoritas de mi esposa.
Bir de senden benim için çiçek yollamanı istiyorum... haç şeklinde beyaz karanfiller, anladın mı?
Y envía flores, una cruz de claveles blancos de mi parte.
Haftanın her günü çalışırsam kazanacağım para ancak Pazar günü anneme çiçek alıp götürmeye yeter.
Si trabajo toda la semana, gano suficiente... para llevarle flores a mi madre los domingos.
Çiçek veya çay isteyen?
Muchas gracias por preocuparse por mi bienestar.
- Çiçek gönderdin mi?
- AI tener la dirección.
- Çicek mi aldın? - Evet, evet tabii.
- ¿ Flores?
Her Paskalya Bayramında mezarına çiçek bırakırız. - Öyle mi?
Ponemos flores en su tumba en Pascua con papá.
Babam gibi yakışıklı bir adamın bize çiçek alması mükemmel değil mi?
¿ No es perfecto salir con un hombre guapo como papá que nos trae flores?
Robert, koşup çiçek odasından, Bayan de Winter için bir yağmurluk getirirsin, değil mi?
Robert, tráele un abrigo a la Sra. de Winter.
Bir çiçekçi nadir bir çiçek bulduğunda, zafer narası atar, değil mi?
Cuando un botánico halla una rara flor, proclama su triunfo, ¿ no?
Çiçek yolladin mi?
¿ Enviaste las flores?
Hanımım, Bayan Consuelo Contreras bir çiçek için yalvarmamalı.
Mi ama, la Srta. Consuelo Contreras, no tiene que mendigar por unas flores.
Babamın mezarı için çiçek getirdim.
- Llevo flores a la tumba de mi padre.
- Bir çiçek.
Es un nombre de flor, pero es mi nombre.
Çiçek bahçesi mi?
- ¿ Jardín de flores?
En azından ailem mezarımı bulup üzerine çiçek koyabilir.
Por lo menos mi gente puede encontrar mi tumba y quizás ponerle flores.
Titredin! Sebebi bu sözler mi? Bir yaprak gibi, yaprakların arasındaki bir çiçek gibi titriyorsun,..
la que te ha conmovido... que tembláis... y yo siento... a lo largo de esta rama de jazmín... la pasión de tu temblor
Masamda, üzerinde "Evine Hoşgeldin" yazan bir buket çiçek olsun.
Veo un ramo sobre mi escritorio, con un lazito : "Bienvenido a casa".
Kaptanlığım ve güzeller güzeli genç karım ile. Yüzü bir çiçek kadar masum ve bir çocuğunmuşçasına duru olan karım ile.
De ser el capitán y de mi bella y joven mujer... cuya cara era tan inocente como una flor... tan trasparente como la de un niño.
Sayısız mektuplarım sana söylemiş olmalı ki arkadaşlığımın yoğunluğu bu bitmek bilmeyen seyahat aşka çiçek açtı. "
Mis innumerables cartas... indicándole la profundidad y la importancia de mi amistad, que se ha convertido en amor... durante este viaje sin fin. "
Yoksa, Roma'da açan çiçek beklentilerimin çok ötesinde bir güzellikte mi demeliyim?
O debería decir, la más hermosa flor que creció en Roma... más hermosa de lo que esperaba.
Çiçek tarhında ne gömülü olduğunu söyledi mi?
¿ Le ha dicho lo que enterró entre las flores? Sí.
Epey çiçek görüyorum. Mezarını hep böyle mi tutuyorsunuz?
Quiero que cambien a diario las flores que adornan su tumba.
Vatanımın kadınları için çiçek gibi hızla açıp, hızla öldüğü söylenir.
Él podría contar cómo las mujeres de mi tierra florecen rápido y mueren rápido.
Tam çiçek açacakken müthiş kariyerimi parçaladığı için.
Por cortar mi brillante carrera en el momento de máximo esplendor.
Bir çiçek bile mi?
¿ Ni siquiera una flor?
Bir gün, bir genç kızın bakışı insan ruhunda parfüm ve zehir dolu karanlık bir çiçek açmasına neden olabilir.
Os envío a mi hija mayor con la esperanza puesta en vuestro buen corazón. Firmado : Sra. Balizard ".
Çiçek toplamaya kır evine mi gittin?
¿ Estuviste en la cabaña y las recogiste?
Nadide bir çiçek adı gibi, değil mi?
¿ Suena como una flor exótica, no?
Haftalık çiçek bütçem bu kadar, Mushnik.
Es mi presupuesto semanal para flores.
Ama Gravis çiçek benim adımı taşıyor.
Los diez dólares de tu sueldo. Pero Gravis, le ha puesto mi nombre.
Cenazeme çiçek yollamayacak bir kaç adam var... ama bu onların yapacağı bir şey değil.
Sé de algunos que no irían a mi funeral, pero esto no les concierne.
Çiçek gönderiyorsan, birkaç tane de benim için koy.
- Sí. Si vas a enviarle flores, pon algunas de mi parte.
İşte geldi. Sevgili oğlum çiçek toplamış.
Míralo, fue a coger flores, mi hijo.
Biz sana üç renkli nehirleri anlatıyoruz..... kutsal tapınakların olduğu çiçek dolu dağları..... ve benim güzel Çin Usulü ambiansımı Bordello'ya değişiyorsun!
Te ofrezco ríos tricolores... montañas de flores y templos sagrados... ¡ Y lo cambias por un burdel! ¡ Tú Babilonia normanda en mi China!
Ayçiçeği de çiçek değil mi sonuçta?
Un girasol es también una flor, ¿ no es así?
Evet ama çiçek yetiştirirler. Değil mi?
Sí, pero con flores. ¿ No es así?
Çantasında kırmızı bir çiçek mi olacak?
¿ Una flor roja en su bolso? Entendido.