Çocukların var mı traduction Espagnol
851 traduction parallèle
Çocukların var mı?
¿ Tienes hijos?
Çocukların var mı?
¿ Tiene hijos?
- Eşin, çocukların var mı? - Evet
¿ Tienes esposa e hijos?
- Çocukların var mı?
- ¿ Tienes hijos? - Un chico.
- Çocukların var mı?
- ¿ Tienes hijos?
Evet... Sabah programınızda evlatlık verilmiş çocuklar hakkında özel bir bölümünüz var mı?
¿ Tiene un apartado especial en su programa de la mañana, sobre niños adoptados?
Çocukların mı var?
¿ Tienes dos hijos?
Git bakalım çocukların ayaklarında diken var mı?
Ve a ver si los hombres están preparados para mañana.
Benim karım ve çocuklarım var Lütfen, onların tarafında olduğumu söyleyin.
Tengo esposa e hijos. Dígales que estoy de su lado.
Memur Peters, karınız ve çocuklarınız var mı?
Agente Peters, ¿ tiene usted mujer e hijos?
Bilmiyorum. Bir bakayım, arkadaki çocukların ondan haberi var mı?
Veré si los muchachos saben de ella.
Sen varsın, çocuklarım var ve şurada horlayan yaşlı Sönderby.
Te tengo a ti y a los niños, y al viejo Sönderby roncando.
Evli bir kadın olarak öldü ve, sanırım çocukları da var.
Murió ya casada y tuvo, creo, hijos.
Öğren bakalım, çocukların böyle bir uçağı var mıymış. Cevabı bekle.
Vea si sus hijos tenían un avión como éste.
- Yardım et bana, çocuklarım var. - Senin çocukların mı var?
¡ Ayuda!
Çocuklarınız var mı? Mm-hm.
¿ Pero tienen Uds. hijos?
Bakın, bölüğümde 14 yaşında çocuklar var, 72 yaşında bir adamım var.
En mi batería hay un chico de 14 años y un hombre de 72.
Çocuklarınız var mı?
¿ Tiene hijos?
Kaledeki tüm kadın ve çocukları çıkarmak için tam olarak bir saatiniz var. Bu bir saat içinde tahliyeye başlamalısınız. Çıkanları istedikleri bölgeye götürmek için gerekli ulaşım sağlanacaktır.
Por lo tanto, tienen una hora para evacuar a estos civiles... a quienes se les proveerá con transporte... a cualquier destino que elijan.
- Dostlarım var. Yapmam gereken tek şey, o dostlarıma haber uçurmak olacaktır. Ve o gazeteci çocuklar, yarın sabah turp gibi ortaya çıkacaklar.
Todo lo que tengo que hacer es correr la voz entre esos amigos... y esos periodistas aparecerán por la mañana como nuevos.
Devam etmene ihtiyacım var- - Benim için- - Böylece benim hayatımın bir manası olacak benim için ve çocuklar için.
Necesito que sigas adelante... por mi... de eso modo, mi vida habra tenido significado para mi y los niños.
İşte bu yüzden halkınıza, kadınlarınıza ve çocuklarınıza ihtiyacım var.
Por eso necesito a tu gente, a tus mujeres y tus niños.
Ülkemizdeki iyi şeyler için "çocuklarımızın masum sesleri" nden daha güzel bir ifade var mı?
¿ Podría algo representar mejor las virtudes de nuestro país que las inocentes voces de nuestros niños?
Onu geri yollayın, düşünmemiz gereken çocuklarımız var...
Hay que entregarla, tenemos que pensar en nuestros hijos.
Çocuklarınız var mı?
¿ Tienes hijos?
Çocukların sana terbiye öğretmesine itirazın mı var?
¿ Le molesta que los chicos le enseñen modales?
- Çocuklarınız var mı?
- Tienen hijos?
Ama hepsinden önemlisi, dünyaya ispatladığınız şey, yarım milyon çocuk, sizlere çocuk diyorum, çünkü sizden daha büyük çocuklarım var, bir araya geldiniz ve 3 gün boyunca, burada eğlence ve müzikle dolu bir zaman geçirdiniz. Ve tanrı bunun için sizleri kutsasın!
Lo que ha sido demostrado aquí es que medio millón de críos les llamo críos porque tengo hijos mayores que ustedes medio millón de jóvenes se reunieron por tres días para oír música y divertirse y eso es lo que hicieron.
Çocuklarınız var mı?
¿ Tiene hijos'?
Şu sizin tesisatçınızın çocukları var mıydı?
Ese fontanero que tenía que arreglar la cañería... ¿ Sabe si tenía hijos? ¿ Seis?
Clint, çocuklarının 12 dakika gecikmesi için bir bahanen var mı?
Clint, hay una razón para que tus niños... estén atrasados por 12 minutos?
- Evli misiniz? Çocuklarınız var mı?
- ¿ Tiene esposa, hijos?
Çocuklarımın kendi hayatları var.
Mis hijos tienen su propia vida.
Çocuklarımın hasta bir annesi var bir yabancı.
Mis niños y mi mamá enferma. Una extraña.
Çocuklarınızı çıkarabilmek için yanınızda gerektiği kadar para var mı?
Suponiendo que desembarquen sus hijas, ¿ dispone usted de dinero para mantenerlas?
- Çocuklarımın vizesi var. - O bir domuzdur.
Es un cerdo.
Burada, düşman tarafından sarıldık sayımızı aştılar, silahları var ve ordumuzun yarısı kadın ve çocuklar.
Estamos aquí, rodeados por el enemigo. Nos superan en número y armas. Y la mitad somos mujeres y niños.
Jun'lar, şeytani yetenekleri olan yüksek rahipleri Maax'ı başa geçirdiler.. Şimdiyse soyumuzu kurutuyorlar, ellerinde çocuklarımızın kanı var..
Y subieron al poder al sumo sacerdote Maax... iunto a una corte de bruias perversas a las que alimenta... con la sangre de nuestros hijos.
Uzun zamandır yalnızım ve çocuklarımın disipline ihtiyacı var.
He estado sola por mucho tiempo y mis niños necesitan una mano firme.
Çocuklarımızın yönettiği tek bir krallık var.
No, claro que no : Eres un guerrero :
- Çocuklarınız var mı?
- ¿ Tienes hijos?
Tatlım, çocukların konuşacak önemli şeyleri var.
Cariño, los chicos tienen cosas de que hablar.
Çocuklarımızın okuduklarını belirlemeye hakkımız var.
Tenemos derecho a elegir lo que leen nuestros hijos...
Sizin çocuklarınız var mı?
¿ Usted tiene hijos?
Çocuklarımızın antenleri var.
¡ Y nuestros hijos tendrán tentáculos!
Senin çocukların mı var?
¿ Tienes niños ahora?
Oyuncak bölümünün çocuklarımızın kıyafetleriyle ilgili yeni bir fikri var.
La división de juguetes diseñó un muñeco nuevo... para que complemente nuestra línea de ropa para niños.
- Çocuklarınız mı var?
- ¿ Tenéis niños?
Frank'in çocukların velayetini alma şansı var mı?
¿ Crees que pueda quitarme a las niñas?
Sizin çocuklarınız var mı?
Y ustedes, tienen hijos?
Bir yılı daha var, dolayısıyla çocuklarımızın bizi lüks içinde yaşatabilmesi için... daha uzun bir süre bekleyeceğiz.
Le falta un año, así que pasarà mucho tiempo antes de que nuestras hijas puedan rodearnos de lujos.