Ölecek mi traduction Espagnol
819 traduction parallèle
O kız ölecek mi?
Esa chica... - ¿ muerta?
Ölecek mi, baba? Ölecek mi?
¿ Se morirá?
O gerçekten ölecek mi?
- ¿ De verdad se está muriendo?
- O ölecek mi?
- ¿ Va a morir?
- Ölecek mi?
- ¿ Se va a morir?
- Mary Jane ölecek mi?
- ¿ Mary Jane se va a morir?
Amca, annem yakında ölecek mi?
Tío ¿ se va a morir pronto mamá?
Koca Baba yaşayacak mı ölecek mi emin olmadan mezarlardan bahsetme.
No hables de tumbas cuando tu padre se debate entre la vida y la muerte.
Kuşum ölecek mi?
¿ Mi pájaro la va a palmar?
Ölecek mi peki?
¿ Se va a morir?
Ölecek mi acaba?
¿ Va a morirse?
- Kahraman ölecek mi?
— ¿ Lo matan al final?
Birileri tedaviyi bulana kadar dünyada ki herkes ölecek mi?
¿ Todo el mundo morirá antes de que alguien encuentre la respuesta?
Ölecek mi peki?
¿ Lo hará algún día?
Emma ölecek mi?
¿ Se va a morir Emma?
Sence ölecek mi?
Me pregunto si estaré muriéndome.
Yani Jerry ölecek mi şimdi?
¿ Eso significa que Jerry se va a morir?
Sen de babam gibi ölecek misin?
¿ Te vas a morir como mi papá?
- Ölecek mi?
- ¿ Va a morirse?
Kontrolcü ölecek mi?
- ¿ Qué morirá el Controlador?
Ölecek mi?
¿ Va a morir?
Ölecek mi?
- ¿ Va a morir? - Algún día.
Giselher ile çocuğum ölecek!
¡ Con Biselher morirá mi propio hijo!
Yani ölecek, ölecek onlar beni gömecek Ve mezarımı hiç kimse, bilmeyecek. Ve mezarımı hiç kimse, bilmeyecek.
Así que moriré, moriré, me enterrarán y nadie sabrá de mi tumba y nadie sabrá de mi tumba
Kız ezilerek ölecek mi? Evet.
- Ella ¿ morirá aplastada?
- Ölecek mi? - Elbette hayır.
- ¿ Va a morir?
Ya sen ya da kocam ölecek.
O mueres tú o muere mi marido.
Çok ateşi var. Ölecek mi?
Con una fiebre altísima. ¿ Puede morir?
Ölecek olan benim oğlum değil!
¡ No es mi hijo el que va morir!
Ona söyledim, size ne yaptılar... onlar orada açlıktan ölecek, değil mi?
¿ Qué dijo cuando le dijiste... que se estaban muriendo de hambre?
Ölecek bir adamın son arzusunu reddetmezsin değil mi?
¿ No negaría usted la última voluntad a un moribundo, verdad?
Sen, yakında ölecek olan, üzgün yaşlı bir adamsın ama benim önümde koca bir hayat var.
Eres un anciano atormentado que pronto morirá en cambio yo tengo toda mi vida por delante.
Koca Baba ölecek.
Mi padre se está muriendo.
Kaji, adamlara söyle kim kaçmaya teşebbüs ederse, bu şekilde ölecek!
Kaji, dile a estos hombres de mi parte... que si quieren morir, sólo tienen que intentar fugarse.
Ölecek olsam bile mi?
¿ Ni aunque me muriera?
Bugün ölecek olsam bile bir metres için yemek yapmam.
No cocinaré para una concubina ni aunque sea el último día de mi vida.
O da bir anadan doğdu ve ölecek, değil mi?
Nació y morirá, ¿ no? ¡ Pues ya está!
Bebeğim ölecek!
¡ Mi hijo morirá!
- Ölecek mi yani?
- Entonces, se morirá pronto.
Susuzluktan ölecek gibiyim.
Mi mente se muere de sed.
Ama vicdanen lordum, zaten bir gün darağacında ölecek benim gibi beş para etmez, serseri ayaktakımından kurtulmak için tek masum canı bile kaybetmeye değer mi?
Pero en conciencia, milord, ¿ merece la pena una vida inocente para deshacerse de golfos y chusma como yo que un día morirá en la horca?
Doktor Hanım, burada kalırsak bebek ölecek değil mi?
Morirá si nos quedamos aquí, doctora. Usted lo sabe.
Her çocuk, kadın, erkek - Sudanlılar da - efendim Muhammed'in isteklerine karşı olan herkes, ölecek.
Todos los niños y adultos, sudaneses incluidos, que se opongan a mi señor Mahoma, morirán.
Aksi hâlde çocuğun ölecek!
De lo contrario, tu hijo morirá. Ahora, sal de mi vista.
Eğer yapmazsan bebeğim ölecek.
Mi hija morirá, si no.
Teslim de olsanız, hayatta da kalsanız... kaçınılmaz olanı erteleseniz bile... ben teklifimi geri çekeceğim... iki askeriniz de bu akşam ölecek.
Si se entregan, vivirán... pero si intentan posponer lo inevitable... entonces retiraré mi oferta... y sus dos camaradas morirán esta noche.
Teklifimi kabul et yoksa sen ve arkadaşların ölecek.
Acepte mi oferta, o usted y sus amigos pueden darse por muertos.
Arkadaşım kan kaybından ölecek!
Mi amigo está desangrándose.
Arkadaşım yolun üstünde, kan kaybından ölecek!
¡ Mi amigo se está desangrando en medio de la carretera!
Babam gaz maskesini unuttu! Ölecek!
¡ Mi padre olvidó la máscara de gas!
Oğlum seninle yaşayıp ölecek.
Mi hijo vivirá y morirá contigo.