English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ş ] / Şaşırdın mı

Şaşırdın mı traduction Espagnol

1,764 traduction parallèle
- Ne oldu? Şaşırdın mı?
- ¿ Estás confundido?
Şaşırdın mı ki?
¿ Te sorprende?
Şaşırdın mı?
Te sorprende?
Şaşırdın mı?
¿ Sorprendido?
Şaşırdın mı?
¿ Te sorprendió?
- Şaşırdın mı?
- ¿ Sorprendido?
Bizi gördüğüne şaşırdın mı?
¿ Sorprendida de vernos?
- Şaşırdın mı, Garrett?
- ¿ Sorprendido, Garret?
Şaşırdın mı?
¿ Estas sorprendida?
- Evet. Şaşırdın mı?
- Sí, eso. ¿ Te sorprende?
Gerçekten de bu kadar şaşırdın mı?
¿ Realmente estás tan sorprendida?
Şaşırdın mı?
Suenas sorprendida.
Beni gördüğüne şaşırdın mı?
¿ Sorprendido de verme?
- Arkadaşlarım olduğuna şaşırdın mı?
Te sorprende que tenga amigos?
Sen şaşırmama şaşırdın mı?
Te sorprende, Que este sorprendido?
Şaşırdın mı?
¿ Te sorprende?
Ama sana ihtiyacım var. Şaşırdın mı?
Te necesito, eso te extraña.
Şaşırdın mı yoksa?
¿ Está sorprendido?
Şaşırdın mı?
¿ Estás sorprendida?
Şaşırırsın. Bahse girerim şaşırırdım.
Te sorprenderías.
bizim hakkımızda iyi bişyeler yazacağınıza çok şaşırdım.
Me sorprendió que un periódico quisiera escribir algo bueno sobre nosotros.
Oğlum Kirill'in adının defalarca kez geçtiğini gördüğümde çok şaşırdım.
Me escandalizó descubrir que mi hijo, Kirill aparece varias veces.
Şaşırdınız mı?
¿ Está sorprendida?
Neden bu kadar şaşırdın? - Şaşırmadım.
- ¿ Por qué estás tan sorprendido?
Bir arkadaşınız olarak, bunu size söyleyen ilk kişi olduğum için ne kadar şaşırdığımı belirtmek...
Como su amigo, quiero expresar mi descontento por ser el primero...
Milo, beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyorsun. Korkarım bu sefer çiğneyebileceğinden yeteri kadar büyük bir lokma ısırdın.
Milo.. nunca debiste subestimarme esta vez, creo que mordiste más de lo que puedes masticar.
Çok şaşırdım, Doug. Çünkü yazdığı bir kitabın promosyonuyla ilgilenmek için film çekmeye ara vermişti.
Me sorprende ya que ella dijo que tomaria un descanso de las peliculas
Mekânınızı öyle görünce birden çok şaşırdım.
Estamos en un momento decisivo. Parece más un choque.
Bu hayırsız, nankör herifin kendi kıçını kurtarmak için, beni satması halinde hayatımın mahvolacağına mı şaşırdınız?
¿ Sorprendidos porque mi vida puede irse a pique... si este pelele, este fracasado desagradecido... elige delatarme para salvarse el pellejo?
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı?
¿ Les sorprende verme, gusanos?
Eddie'nin sana söylememesine şaşırdım ama 80 kiloda buraların yeni patronu ben olacağım.
Qué raro que Eddie no te dijo que seré que manda aquí cuando llegue a 80 kg.
Vince bunu duyduğuma çok şaşırdım, çünkü ayrılırken problem olmadığını söylediler ve bana aksini söylemek üzere aramadılar da.
Estoy completamente sorprendida al escuchar esto porque cuando me fui dijeron que no había ningún problema y nadie me llamó desde entonces.
Buranın nerede olduğunu hatırladığına şaşırdım.
Me sorprende que recuerdes la ubicación de este sitio.
- Şaşırdınız mı?
- ¿ Te impresiona esto?
Geriye kalan birkaç özgürlüğünden biri. Şaşırdınız mı?
Es uno de los derechos que le quedan.
Hükümet adına çözümlenecek herhangi bir olayda Başkan Palmer'ın Charles Logan'a güvenmesine şaşırdım doğrusu.
Estoy francamente sorprendido de que el Presidente Palmer haya confiado en Charles a Logan conducir cualquier negociación en nombre del gobierno.
Açıkçası, bu işi başardığınıza çok şaşırdım.
Francamente, estoy impresionada de que pudieran lograrlo.
Dürüst olmak gerekirse olayların böyle yön değiştirmesine çok şaşırdım.
No es una vuelta de los acontecimientos, Kirk.
Affedersin, affedersin, bağırmak istememiştim, ben sadece... biraz şaşırdım, yani sen buradasın. Aman Tanrım!
¡ Dios mío!
Hayır, yediği ete bol bol büyüme hormonu pompalanmış. Timsahların hala yaşamasına şaşırdım.
No, pero esa carne lleva tantas hormonas de crecimiento, que me sorprende que esos cocodrilos sigan vivos.
Geri dönmek... Kafesten nasıl kurtulacağını düşünmemek, ormana kaçmak için bir nedeninin olmaması. Ne yapacağımı şaşırdım.
Estar de vuelta, no estar buscando la salida de una jaula, no encontrar una razón para huir a la jungla de nuevo casi no sé ni que hacer.
Şaşırdın mı?
¿ Le sorprende?
Şaşırdınız mı?
¿ Es un poco tonto?
Bak, burnumu sokmak istemem.. Ama Adam'la yaşadıklarınıza bakacak olursak, terkedenin, o olmasına şaşırdığımı söylemeliyim.
Mira, no intento entrometerme pero conociendo lo que sé sobre Adam y tu, estoy muy sorprendida de que fuese él quien se marchase.
- Yang. - Şaşırdınız mı?
- ¿ Sorprendidas?
Babanızın ve ağabeyinizin tam destek verdiği Kral'ın politikasını sorgulamanıza çok şaşırdım.
Señora, me sorprende escucharla cuestionar la política del Rey que su padre y su hermano apoyan de todo corazón.
- Tamam, hayır, mükemmel. Ben sadece çok şaşırdım, sen 2 aylık bebeğini gönül rahatlığıyla, sorumsuz bir sürtüğe nasıl bıraktın. Bu yüzden, seçimin biraz kafamı karıştırdı.
- Si, no, genial solo es que estoy asombrada por como te sientes tan comoda dejando a tu hijo de tan solo 2 meses lo que me parece un poco irresponsable por lo que, estoy un poco confundidad por esa eleccion
Senin yaptırdığın düşünülürse, hiç şaşırmamak lazım.
Viniendo de ti supongo que no debería estar sorprendido.
Evlenmeden önce birbirimizi hiç tanımadığımızı söylesem eminim hepiniz şaşırırdınız.
Quizá sea una sorpresa para muchos de ustedes que nos hayamos casado sin habernos conocido demasiado.
Size bunun bir önemi olmadığını söylememesine şaşırdım.
Me sorprende un poco que no le haya dicho que eso no importa.
- Kusura bakmayın, biraz şaşırdım.
- Lo siento, fue una sorpresa...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]