Şeker mi traduction Espagnol
1,554 traduction parallèle
Şeker mi ceza mı? Ne oldu?
Dulce o treta. ¿ Qué pasa?
Susun! Bu benim MTV şeker mi şeker on altıncı yaş partim.
Esta es mi fiesta de dieciseis, todos vayan a sus mesas inmediatamente.
- Güzel gösteriydi. - Teşekkür ederim. MTV şeker mi şeker on altı yayınını da izledim.
Sabes, el video de tus dieciseis tiene los mejores números.
- Şeker mi?
¿ Un batido de frutas?
Liangzi, o kutudaki şeker mi?
Liangzi. ¿ Cuál es la buena nueva?
Şeker mi?
¿ Caramelos?
O ufacık, tefecik, şeker mi şeker bir şeydi, değil mi?
Si, ella es mona. Oh, realmente, realmente lo era.
Şeker mi yiyeceğiz?
¿ Vamos a tomar dulces?
Şeker mi numara mı?
¡ Dulce o truco!
Şeker mi?
Qué es simpático?
Pamuk şeker mi o?
¿ Eso era algodón de azúcar?
Stuart, şeker problemin var, di mi?
Stuart, tienes un problema de glucemia.
Babam bana hiç şeker yedirmezdi.
Mi papá nunca me dejó comer azúcar.
Ve birdenbire, inanın dalga geçmiyorum, şeker kendiliğinden havalanmaya başladı, şu şekilde daireler çizip tabağımın üstüne kadar geldi ve hepsi içine döküldü.
Y de repente, el azúcar comenzó a elevarse sola, formó un patrón toda junta y toda el azúcar cayó en mi tazón.
Şimdi, hesaplarıma göre Jazz bir kaşık şeker aldı... yani... - Anne bu çok acı.
Mi cálculo me dice que Jazz y yo hemos tomado una cucharada de azucar... lo que significa...
Çocuklarına bütün gün şeker vermezsin, değil mi?
Tú no le estás dando a tus hijos dulces durante todo el día, ¿ no?
Şeker hastası değilsin, değil mi?
No eres diabético, ¿ no?
Bozuk şeker benim ailede de var.
También hay azúcar mala en mi familia.
Şeker hastalıklı kanımı iç Peter, yoksa kovulursun.
Bébete mi sangre diabética o estás despedido.
Krema, iki şeker, değil mi?
Crema, dos de azucar, ¿ verdad?
Homer, o kadar şeker fazla değil mi?
¡ Eso es mucho azúcar!
çok şeker Hayır, dolabımda
No, mi taquilla no es por ahí.
Şeker hastasıyım ve yiyecek vaktim olmadı.
Estoy bien. Es mi culpa. Soy diabético y no tuve tiempo de comer.
- Tiftikli mi? - Adam şeker hastası!
¿ Pelusa?
Hiç atın ağzına şeker verdiniz mi?
Una vez que esté acalambrada es un terrón de azúcar.
Bu çok şeker ama zaten işin eğlencesi bunu randevuda çözmekte değil mi?
Bueno, es muy mono, pero ¿ No es lo divertido de las citas, descubrir eso?
Çok şeker değil mi?
Es bastante bonita ¿ eh?
Çok şeker. Ve bu saman balyasından labirent, tamamen Taylor'ın fikri mi?
El mismo Taylor que es representante del pueblo y posee dos negocios propios.
Üzgünüm karım şeker almayı unutmuştu.
Lo siento. Mi esposa olvidó comprar caramelos.
Keşke bizimle şeker mi şaka mıya gelebilseydin.
Ojala pudieras venir a truco o trato con nosotros.
Annemlerde tartışmayı izliyor, şeker dağıtıyor ve kızımın ilk cadılar bayramını kaçırıyor olacağım.
Estupendo. Estaré en casa de mi madre viendo el debate, dando caramelos y perdiéndome el primer Halloween de mi hija.
Onlar şeker. Karım her gün bir ya da iki tane alır.
Mi esposa se come uno o dos diariamente.
Ben de ona bunun çok önemli olduğunu açıklıyordum. Karım her gün biraz şeker yemeyi dört gözle bekliyor.
Y yo le estaba explicando que es muy importante que mi esposa se coma un caramelo, para poder sobrellevar cada jornada.
Değil mi? Bu kadar şeker olmama rağmen.
Lo sé. "Bonita como un botón".
Ah canım! Ne şeker değil mi?
Qué hermoso, ¿ no?
Kendine başka bir şeker nine bul.
Ésa es mi dama. Consíguete una abuela que te mantenga.
- Bu naneli şeker markası değil mi?
- ¿ No es el nombre de un caramelo?
Alkol damlatılmış şeker vereyim mi? ...
Tome una tarrina de azúcar bañada en alcohol...
Alex'in şeker çizimleriyle ilgili söyledikleri şeyleri düşündüm. Ben de böyle şeyler çizdim.
Recordé todo lo que me había contado Alex sobre el caramelo LaLUNA y se me han ocurrido un par de cosas, los dibujos los ha hecho mi amiga Olly.
O yüzden bu gece gelecekte aklın gizlerini çözecek olan muhteşem ablamı ve pek şeker müstakbel eşini eşi görülmemiş düğün törenleri için hem tebrik etmek, ama aynı zamanda aklın tüm sırlarını çözecek söz konusu muhteşem ablamdan özür dilemek istiyorum.
Entonces, me gustaría mucho aprovechar esta oportunidad no sólo para felicitar a mi extraordinaria hermana, la futura exploradora de los problemas de la mente, muchas gracias y a su adorable, inminente esposo en la ocasión de su boda sin precedentes. Pero también para disculparme con mi extraordinaria hermana futura exploradora de los problemas de la mente, por...
Şeker koymadın. Güzel mi?
Pechuga. ¿ Te gusta?
Hey, şeker şey.
¡ Oh, mi pequeña ayudante!
Tekrar şeker şey mi oldum?
¿ Vuelvo a ser tu pequeña ayudante?
- Yabancıdan şeker almak gibi mi?
- ¿ Caramelo de un extraño, ese tipo de cosa?
Annem Cadılar Bayramında buraya şeker istemek için gelmeme izin vermiyor.
Mi mamá no me deja hacer truco o trato aquí, en Halloween.
Senin için normal bir durum.Ama benim bilimsel biri olduğumu unutma. Ve sen şeker, nazik, değer veren affedici Melinda'sın, değil mi?
Para ti, no es novedoso, pero no olvidemos que soy un académico... y tú eres la dulce, amable, caritativa, indulgente Melinda, ¿ no?
Dünyaya gelişimin hatırına, anneannem telaşlı bir şeker arayışındaydı.
La abuela, buscando febrilmente azúcar para celebrar mi nacimiento.
Şeker geldi mi bugün?
¿ Tienes hoy azúcar?
- Şeker geldi mi bugün?
- ¿ Hay azúcar hoy?
Ama pek şeker yemiyorsun, değil mi?
Pero tu no estas realmente comiendo dulces, verdad?
seker var mi?
¿ Tienes azucar?