English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Acil olduğunu söyledi

Acil olduğunu söyledi traduction Français

181 traduction parallèle
Acil olduğunu söyledi, içeri gelir misiniz?
C'est urgent. Vous venez?
Çok acil olduğunu söyledi.
Il dit que c'est urgent.
Size bir not var, efendim. Getiren kişi acil olduğunu söyledi.
J'ai un message, le porteur dit que c'est urgent.
Acil olduğunu söyledi.
Il a dit que c'était urgent.
Acil olduğunu söyledi.
Il dit que c'est urgent.
Subay acil olduğunu söyledi.
C'est urgent.
Dinlendiğini söyledim ama acil olduğunu söyledi.
Il dit que c'est urgent.
Acil olduğunu söyledi.
Il dit que c'est très urgent.
Acil olduğunu söyledi.
Il paraît que c'est urgent.
- Acil olduğunu söyledi efendim.
- Elle dit que c'est urgent.
Çok acil olduğunu söyledi.
- Il dit que c'est très urgent.
Komser. Çok acil olduğunu söyledi.
Inspecteur, elle a dit que c'était urgent.
Acil olduğunu söyledi.
C'est une urgence.
- Bir polis sizi istiyor, acil olduğunu söyledi.
- Oui? * - Un policier vous demande.
Acil olduğunu söyledi.
C'est urgent.
Bay Langford arıyor. Acil olduğunu söyledi.
- Un appel urgent de M. Langford.
- Acil olduğunu söyledi.
- Il a dit de venir.
Melniker iki kez aradı, acil olduğunu söyledi. Belgeleri imzalaman lazım. Yasal departman çok sıkıştırıyor.
Melnicker a appelé deux fois, et vous devez signer ceci.
Ama adam acil olduğunu söyledi. - Hangi adam?
L'homme a dit que c'était urgent.
Acil olduğunu söyledi.
- Le coursier. Il attend dehors.
- Acil olduğunu söyledi.
II a dit que c'était urgent
- Acil olduğunu söyledi.
- Il a dit tout de suite.
Acil olduğunu söyledi.
Elle dit que c'est très urgent.
- Bay Bowden... acil olduğunu söyledi.
Moi... Elle dit que c'est urgent.
Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi.
Je lui ai dit docteur, mais il a perdu votre numéro et après il m'a dit que c'était urgent.
Mesajın acil olduğunu söyledi.
Votre message disait que c'était urgent.
- Acil olduğunu söyledi.
Il dit que c'est urgent.
Çok acil olduğunu söyledi.
- Il a un message code 3.
Sarge, Jerry lavaboyu kullanmak istiyor. Acil olduğunu söyledi.
Le Fritz veut aller aux toilettes.
- Acil olduğunu söyledi.
- C'est urgent.
Acil olduğunu söyledi. Çok önemli bir projede birlikte çalışıyormuşsunuz ve biz hemen buraya gelmek zorunda kaldık.
Il nous a dit que vous travailliez sur un projet très important et qu'il était vital qu'on vienne.
Başkanla konuşmak istiyor. Acil olduğunu söyledi.
Il veut parler au président d'urgence.
Ajan Mulder arıyor. Acil olduğunu söyledi.
L'agent Mulder, c'est urgent.
Scully aradı. Acil olduğunu söyledi.
J'ai reçu un appel urgent de Scully.
Acil olduğunu söyledi.
D'urgence.
Acil olduğunu söyledi.
Il a dit tout de suite.
- Charlotte York acil olduğunu söyledi.
Charlotte York, c'est une urgence.
Tony, Warden Mitchell telefonda, hapishaneden arıyormuş, acil olduğunu söyledi.
Tony? Le directeur de la prison est en ligne. Il dit que c'est urgent.
- Evet, acil bir mesele olduğunu söyledi.
- Oui. C'était urgent.
Acil olduğunu ve onu görmeniz gerektiğini söyledi.
C'est urgent. Il vous attend au 349, place San Geremia.
Adamımız acil durum merdiveninin duvarda olduğunu söyledi. Önce sen sonra hanımefendi, yukarıya çıkacaksınız.
Le garde a placé les fers d'escalade d'urgence sur le Mur à une hauteur qui vous permettra de vous hisser en haut avec la dame.
- Nedir bu kadının derdi? - Acil olduğunu söyledi.
C'est urgent.
Acil bir durum oldugunu söyledi.
C'est urgent.
- Acil oldugunu söyledi.
C'est urgent.
Acil olduğunu söyledi.
- Il dit que c'est urgent.
"Hastane kaynakları, hemşirenin hatasının, Acil hemşirelerinin... ... yasadışı sahte grevlerinin sonucu olduğunu söyledi."
" L'hôpital indique que l'erreur est due à un sous-effectif causé par un arrêt de maladie illégal des infirmières.
Ancak acil olduğunu söyledi.
Je sais.
Acil bir toplantısı olduğunu söyledi.
Il a fait référence au fait qu'il était... pressé, parce que... il devait se rendre à un rendez-vous...
Leo acil bir arama olduğunu söyledi. Merak ettim..
Léo a parlé d'une urgence, je m'inquiétais.
Üvey kızınız Hawai'den arıyor Acil durum olduğunu söyledi.
- Prenez un message. C'est votre belle-fille, elle appelle d'Hawaï, elle dit que c'est une urgence.
- Gerçekten mi? - Acil durum olduğunu söyledi.
- Il a dit que c'était une urgence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]