English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Agïr

Agïr traduction Français

8,166 traduction parallèle
Yani etrafımdaki sıradan insanlar gibi davranmayı bırakın.
Alors arrête d'agir comme les vrais Gens autour de moi
Şimdi harekete geçmelisiniz.
Vous devez agir maintenant.
Ama yardımına ihtiyacım var ve hızlı hareket etmemiz lâzım.
Mais j'ai besoin de ton aide, et nous devons agir vite.
Hızlı hareket edebilirim ben.
Je peux agir vite.
Yargıç Sand sabrını yitirince ayrım biter ya da mahkemeye itaatsizlik olur.
Le juge va perdre patience. Elle devra agir ou être condamnée pour outrage.
- Buna ayaküstü düşünmek deniyor, doğaçlama.
Ça s'appelle agir sur le coup, improvisation.
Niye bu kadar çocukça hareketler yapıyorum?
Pourquoi je me serais abaisser à agir de façon aussi puéril?
Bir orospu gibi davranmayı bırakıp profesyonel gibi davranmaya başlaman gerek.
Tu dois commencer à agir comme une professionnelle au lieu d'un peureux
- Başkası yapmadan ben yapmak zorundaydım.
Je devais agir avant que quelqu'un d'autre ne le fasse...
Söylediklerini kullanmayacaksak içerde adamımız olmasının ne anlamı var?
Quel est l'intérêt d'avoir un homme à l'intérieur si nous ne pouvons pas agir en fonction de ce qu'il nous dit?
Bu size insan gibi davranmayı öğretmek hakkında.
C'est vous apprendre à agir comme des êtres humains.
# Ama istemiyormuş gibi davranıyorsun şimdi #
♪ Maintenant tu veux agir comme si tu ne savais pas quoi faire ♪
Pekala Roderick, adam olmanın zamanı geldi.
Roderick, il est temps d'agir en homme.
Bencilce şeyler yapmaktan alıkoyamıyorsun kendini.
Vous êtes incapable d'agir de manière désintéressée.
Ben de ona o her neyse bu konuda bir şeyler yapmak zorunda olduğunu söylemiştim.
Je lui ai dit qu'en tout cas, il avait la responsabilité d'agir.
Ayrıntılı düşünmeyi severiz.
On aime réfléchir avant d'agir.
Bu gece hamlesini yapacak.
Elle a l'intention d'agir ce soir.
Ve hayatta kalmamızın tek yolu tekmişiz gibi olmak.
Et notre seul moyen de survie est d'agir ensemble.
Yapmak istemediğim şeyler yapmak üzereyim.
Je vais devoir agir contre mon gré.
Hasretim.Acı çekiyorum. Tıpkı senin gibi. Tek farkımız ben izliyorum ve bekliyorum.
Et toujours... d'agir.
Raja, Zaman'a karşı harekete geçmek için hazır.
Raja est prêt à agir contre Zaman.
Sayın Başkan, Raja, Zaman'a karşı harekete geçmek için hazır.
Raja est prêt à agir contre Zaman.
FBI veritabaniana gore en az bir duzine ZoGo söförünün uyusturucu satmaktan agir hapis cezasi gibi sabikalari var.
D'après la base de données du FBI, au moins une douzaine de chauffeurs, ont un casier judiciaire, notamment des condamnations pour trafics de drogue.
Bu Marcus'un işi.
Il a certainement agir Marcus.
Ýlaçlarýnýn etki etmeye baþlamasý için iki hafta gibi bir süre gerekiyor diyorum.
Je dis que son traitement mettra deux semaines avant d'agir.
Biraz bekle.
Laissons-le agir un moment.
Akıllı olmalıyız.
Nous devons agir avec intelligence.
Vladimir'i salana kadar hiçbir şey değişmedi.
Alors nous sommes d'accord. Rien ne change, jusqu'à ce que je sois prêt à agir avec Vladimir.
Ben sadece senin gibi adamlardan bıkmış biriyim ve bununla ilgili bir şeyler yapma kararı aldım.
J'en ai juste marre des types comme vous et j'ai décidé d'agir.
Tanrım, buraya son geldiğimde...
Nous devons agir rapidement.
Bir şeyler yapma şansımız var.
On va agir pour une fois.
Bu yüzden neyi anlamamız gerekiyorsa onu yapalım.
Peu importe la situation, il faut agir.
Ben biraz iş halletmek isteyen biri gibiydim.
J'avais le champ libre pour agir.
- İstediğini yapmakta özgürsün.
- Vous êtes libre d'agir à votre guise.
P.E. dunyayi atese vermeden once iki saatiniz var. P.E. dunyayi atese vermeden once iki saatiniz var.
Vous avez deux heures pour agir avant que P.E. mette le feu au monde.
Biliyorum kabullenmesi güç ama baban senin için en iyisini yaptığını düşünüyor.
Je sais que c'est dur à croire, mais ton père pense agir pour le mieux.
Bu geceyi geçirelim, yarın ne yapacağımızı düşünürüz.
Allons dormir et demain, on décidera de la meilleure façon d'agir.
Hâlâ varmış gibi davranmaya ve hissetmeye devam ediyorum ama aslında yok.
Je continue à agir et à sentir comme si je l'avais, mais je ne l'ai plus.
Chilton'a yaptığını, senin Freddie Lounds'a yaptığına benzetmeye çalışmış.
Il a agi avec Chilton comme tu avais paru agir avec Freddie Lounds.
- Genel olarak tavrı işte.
Juste sa façon d'agir.
Bilmediğimiz için harekete geçmeliyiz işte.
Et parce qu'on ne sait pas, on doit agir.
Şunu biliyoruz ki bu varlık bir şekilde zihinlerimize erişebilir ve kontrolümüzde olmayan şeyleri görmemizi sağlayıp bize yaptırabilir.
Nous savions que cet être pouvait accéder à nos esprits et nous faire agir indépendamment de notre volonté.
Sıkılmıştım, kafam karışıktı... Ama işe yaramaz, uyuşturucu bağımlısı bir fahişe gibi davranmaktan bıktım.
Je m'ennuyais et j'étais confuse, mais j'ai fini d'agir comme une prostituée toxicomane.
Böyle davranmaya uygun bir durumda değiliz.
Bien, ce n'est pas comme si nous étions en position d'agir sur ça.
Acilen bir şeyler yapmam gerekmişti.
Je devais agir.
- Kurtarabilirim.
J'ai les moyens d'agir.
Onlara ülkedeki en kötü suçluların isimlerinin olduğu bir liste verdiler ve bu adamlar konusunda onlara yardım edeceklerse onları bulmalarını, takip etmelerini ve öldürmelerini istediler. Sonrasında da Batı Avrupa'daki geri kalan zamanlarında... -... istedikleri gibi at koşturmak için sınırsız yetkileri oldu.
Ils ont donné aux pires délinquants du pays une liste de noms et leur ont dit qu'en échange de leur aide, s'ils retrouvaient et tuaient ces hommes, ils pourraient rester en Europe de l'Ouest et auraient carte blanche pour agir à leur guise.
Duyguların gölge düşürdüğü bir idarenin bizi taktik açıdan aleyhimize olduğunu biliyorsun.
Vous savez pourtant bien qu'agir sous l'émotion est un désavantage tactique.
Porto Riko'dan sonra stok yapmamız gerekiyor.
Après Porto Rico, on doit agir.
S.H.I.E.L.D.'ın herhangi bir faaliyet sürdürme yetkisi yok.
Le S.H.I.E.L.D. n'est pas autorisé à agir.
Bakshi malum olaydan önce nasıl davranıyorsa öyle davranacak.
Bakshi a pour instruction d'agir comme il le faisait... avant

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]