Aksi traduction Français
5,671 traduction parallèle
Ben gidip Tammy'yi odasına bırakayım aksi halde buraya yığılacak.
Restons tous ensemble. Mohini veut qu'on reste tous ensemble...
Kızın koduğumun haberlerine yetişmesi gerekiyor. aksi taktirde koduğumun terfisini alamayacak
Elle dois aller faire les putains de nouvelles, sinon elle ne saura pas obtenir sa putain de promotion.
Doğa felsefesinde hiçbir şey kanıtlanamaz, yalnızca aksi kanıtlanabilir.
En physique, on ne prouve jamais rien. On réfute.
- Doğru, patron. Aksi takdirde, sıçanlar dadanır.
- Sinon, il y aura des rats.
Aksi takdirde, yaşancak bir cehennem olur.
Sinon, vous en paierez le prix fort.
Aksi takdirde bu konuyu Etik Kurulu'na taşıyacak ve duruşmaya çıkacaksın.
Sinon, elle saisira le Comité d'éthique et il y aura des auditions.
Bunu kesmek zorunda kalabiliriz. Aksi takdirde tüm ayağın yara olabilir.
Il faudra peut-être l'enlever, sinon tu pourrais souffrir d'un orteil-pied.
Hay aksi.
Oups.
Hay aksi!
Merde!
Aksi halde seni gerektiği gibi tedavi edemem.
Sinon, je ne pourrai pas vous soigner correctement
Aksi takdirde dünyayı bir sonraki Louie Armstrong'dan Charlie Parker'dan mahrum ederiz.
Sinon, on prive le monde des prochains Louis Armstrong et Charlie Parker.
- Aksi şeytan!
Bon sang.
Aksi hâlde sonuçta elinizde israftan başka hiçbir şey olmaz.
Sinon, on se retrouve avec les pires.
Hemen bir öpücük ver aksi hâlde cidden darılacağım. - Ne muhteşem şapka!
Embrassez-moi immédiatement, sinon j'en serai offensé.
Aksi takdirde hiç şans yok.
Sinon, les chances sont nulles.
Hay aksi, bekle.
Oh merde, attendre.
Aksi takdirde içinizden iki kişiyi önüme getireceksiniz.
Ou sinon vous me livrez deux de vos citoyens.
Kral aksi çocuğun teki.
Le roi est un enfant irritable.
Hâlâ öyle sanıyorsun. Aksi takdirde burada beni kurtarmak için olurdun.
À moins que vous ne me fassiez libérer.
Tüm bunları yapacaksın, aksi takdirde güzel karın dul kalacak.
Tu feras tout ça, ou ta charmante femme sera veuve.
- Hay aksi.
- Oh! Tiens.
Evet. Aksi gibi davranacaktım ama gerçekten öyleydi.
J'allais faire semblant, mais... ça l'était, vraiment.
En azından ben dönüşene kadar bekle aksi halde katil olursun.
Au moins, attends que je me transforme, sinon ça fera de toi une meurtrière.
Aksi takdirde düşmanlarıma karşı nasıl başarı kazanabilirim?
De quelle autre manière pourrais-je l'emporter contre tant d'ennemis?
- Aksi halde bile...
- Et même si...
Ve hazır oluncaya kadar, o küçük sinsiyi arayacağımız zamana kadar da kapalı kalacak... Aksi takdirde bunu ateşin içine fırlatırım.
Il reste éteint jusqu'à ce que nous soyons prêts à appeler cette petite fouine pour le deal... autrement, je le jette au feu immédiatement.
Aksi takdirde, Tanrı aşkına burada ne işimiz var?
Autrement, par Dieu, que faisons-nous tous ici?
Dük de öyle aksi takdirde bizi bütün gün bekletmezdi.
Sinon il ne... nous garderait pas ici toute la journée.
Haftada bir, aksi halde bu olmaya devam edecek.
Une fois par semaine, sinon ça ne s'arrêtera jamais.
Aksi davranışta bulunan olursa, dışarıda yatan adamın akıbetine uğrar.
S'il y en a un qui n'obéit pas, il finira comme ce type là-dehors.
Aksi takdirde onu bulmaya başlayamam.
Où dois-je commencer par chercher?
Aksi takdirde Japonya, Güney Kore ve Tayvan'daki savunmalarımız -
Sinon notre défense du Japon, de la Corée du Sud - et de Taiwan...
Ben ve Politbüro'daki müttefiklerim aksi ispatlanmadığı sürece, bunu doğru olarak kabul etmek zorundayız.
Mes alliés au Politburo et moi-même devons accepter que ceci est vrai tant que nous n'aurons pas preuve du contraire.
Aksi emirler almadığım sürece görevim Defiance'ı barış içinde ve üretken tutmak.
Et jusqu'à ce que je reçoive des ordres contraires, mon boulot est de garder Defiance calme et productive.
Evet. Google saklamadan önce yapsan iyi olur çünkü aksi halde kıyamete kadar internette kalır bu da senin suçun olur.
Fais-le avant que Google ne la mette en cache, parce qu'après, elle sera là jusqu'à la fin des temps, ce qui sera aussi sûrement de ta faute.
Aksi halde, asla kendimi yenemezdim.
Sinon, je n'aurais jamais pu me battre.
Aksi halde çok büyük kaygı oluşur.
Sinon l'anxiété est bien trop importante.
- Gözünde bir sorun vardı. - Hay aksi!
- Il y avait quelque chose dans son œil.
Öyle olsun. - Aksi halde boka sarar.
- Sinon, tout serait effacé.
Hay aksi.
Chevy.
Aksi hâlde hayal kırıklığına uğramış onlarca genç kızımız olurdu
- Oui. Pas question de décevoir les candidates.
Aksi halde alt yapı programımı oyalamamız gerek.
Sinon mon programme d'infrastructure devra attendre.
Aksi taktirde, düşmanla çarpışamayız. Hiçbir koşulda.
Sinon, nous ne devons pas affronter l'ennemi sous aucun prétexte.
Aksi hâlde hükümetinizi yok edeceğim.
Autrement, je vais détruire ton gouvernement.
Aksi halde sürekli çarşaf yıkar durursun.
On est vraiment obligé de d'emmener ce gros lard?
Hay aksi şeytan!
Que le diable m'emporte.
Ta ki aksi kanıtlanana kadar.
Sauf que ça a changé.
Aksi takdirde daha fazla insan ölecek.
Sinon, plus de gens mourront.
- Aksi takdirde somurtkan bir ihtiyar gibi görünürsün.
Morrissey.
Aksi şeytan!
Bon Dieu!
- Hay aksi şeytan!
Mince!