English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Alçak

Alçak traduction Français

3,043 traduction parallèle
Alçak Aralık met-ceziri bize tek giriş ve tek çıkış yolunu gösterdi.
La marée basse de l'hiver nous a montré l'unique entrée, et l'unique sortie.
- Alçak Aralık met ceziri...
À Clifton Point. La marée basse de décembre...
Suyun en alçak olduğu zamanlar, hava deliğinin ağzı ortaya çıkıyor.
La marée est basse, la bouche est exposée.
Alçak.
Salaud.
2 numara! Alçak durmalısın.
N'2, plus bas.
Alçak heriflerle anlaşma yapmam ben.
Je ne marchande pas avec les crapules.
Gustavo kendisinin iki kat boyunda ırkçı kamyoncuların antenlerini kırmadığı zamanlar dışında çok alçak gönüllüdür.
Gustavo est vraiment modeste pour un type qui arrache les antennes de routiers racistes de deux fois sa taille.
Bu alçak herife hâlâ nasıl tahammül edebiliyorsun?
T'attends quoi pour quitter ce connard?
... ama kahrolası bir sapık ve alçak bir doktordan başka bir şey değilsin.
Pervers! Docteur de merde!
Alçak gönüllü ol.
Sois patient.
Yüksek tonda mı alçak tonda mı?
Voix aigüe ou grave?
- Kahrolası alçak piçler!
- Putain de bâtards!
İnsan ırkı denen alçak süprüntüler!
- Ils! Les rebuts de l'humanité, là-haut.
Buzun üzerinde alçak irtifada taramak kovalamak, iyice yorup, ağ ile yakalamak!
Poursuite. Epuisement de la bête, et hop, l'épuisette.
Dünyama hoş geldin alçak.
Bienvenue dans mon monde, salaud.
"Doldur ellerini, alçak herif!"
"Lève les mains, fils de pute!"
Jet akımı doğudan körfeze doğru ilerlerken bir alçak basınç soğuk hava kitlesi önümüzdeki 24 saat boyunca etkili olacak.
Un front froid de basses pressions va arriver dans les prochaines 24 heures tandis que le jet-stream descend au Sud dans le golfe.
Lao Gwei, alçak sesle konuşun.
Le Fantôme, moins fort.
Misafirlerimiz var, biraz alçak sesle konuşun.
Moins fort. Vous n'êtes pas seuls.
Alçak gönüllü olmayın.
Ne soyez pas modeste.
Yüksek V, alçak V, yerde, basketler.
Le V-haut, le V-bas, le touchdown.
Tam bir alçak gönüllülük dersi oluyor.
C'est certainement une leçon d'humilité.
Alçak sesle konuş. Alçak sesle.
Tu peux baisser le ton?
Muhtemelen gece görüş dürbününü takmıştır. Bu yüzden alçak yürüyüş yapalım.
Il doit avoir des jumelles de vision nocturne.
Senin bu kadar alçak olacağını tahmin etmezdim onu kullandın ve ölmesine izin veriyorsun çünkü tetiği senin çekmenden bir farkı yok.
Je te crois pas immonde au point de l'utiliser puis la tuer. Car ce sera tout comme.
Kulelerden biri biraz alçak kalmış.
La Tour 1 est moins remplie.
Alçak basınç sistemleri yukarı çıkıyor, bu yüzden soğuk hava bekleniyor.
Une dépression remontera, amenant un front froid.
Aşağı alçak.
Tope en bas.
Tamam, o zaman alçak beşlik çak.
Bon, tope ici, alors.
Sırlarının bilinmesini istemeyen alçak bir korkaksın sen.
Vous êtes un trouillard qui ne veut pas que ses secrets soient révélés.
Kutsanmışlar, alçak gönüllü olanlardır bu yüzden dünyaya geleceklerdir.
Heureux les bienveillants car ils hériteront la Terre.
Alçak herif.
- Coquin!
Bu, alçak topuklu. Ruh dünyasından kıçıma hızlı bir tekme geliyor.
Les esprits le contrôlent pour me botter les fesses...
- Dokunma! - Anlaşmamıza sadık kaldım. Lütfen alçak sesle konuşun babam ölmek üzere.
Je respecte l'accord mais baissez le ton, mon père est en train de mourir,
Alçak gönüllü insanlar.
Le sel de la Terre.
- Alçak!
C'est par là!
- Alçak sesle Frank.
Il faut descendre! Parle moins fort, Frank!
Alçak savunma.
Abaissez la défense.
O alçak Rannsyn Fane'i yendin mi?
{ \ pos ( 192,250 ) } As-tu défié cet ignoble Rannsyn Fane?
Ancak torunlarınızın sizi, bir zamanlar olduğunuz gibi alçak herifler olarak değil de başka türlü hatırlamasını istiyorsanız... Gerçek şampiyonlar gibi sevgi görmek istiyorsanız şampiyonluğa layık olmak istiyorsanız çalışmak, gelişmek ve değişmek zorundasınız.
Mais... pour que vos petits-enfants ne voient pas en vous les sagouins que vous étiez, pour qu'on vous aime comme de vrais champions, d'honorables champions, il va falloir bosser.
Alçak herifler.
Salopard.
Bayan Weld alçak gönüllü biri, fakat bu onun kağıdı.
Mlle Weld est très modeste. C'est pourtant bien son dossier.
Alçak! Annen hakkında nasıl konuşuyorsun sen?
Comment peux-tu dire ça sur ta mère?
Alçak adam koltuk getirdi. Aşağılık.
Si quelqu'un t'interroges sur Sahir Khan, tu le laisse dans le doute
Ben alçak gönüllüyüm.
Intéressant.
Alçak, yüzüne tükürülecek insanlar.
Un peuple si méchant qu'il crache sur la tête de tous.
Lütfen sesinizi alçak tutun.
Merci de parler moins fort.
Alçak gönüllü davrandın ama bu adam senin seviyenin çok altında.
- Tu n'as plus les mêmes attentes... -... que ce que tu mérites. ... mais ce type ne te mérite pas.
Başını bana yaklaştır ve çok alçak sesle konuş.
Ils sont au-dessus de ma tête.
- Kahrolası alçak piçler!
- Bande de salopards!
Alçak, namussuz.
- Coquin, canaille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]