Aslında ben traduction Français
6,620 traduction parallèle
Aslında ben...
- Pardon... en fait...
Aslında ben etmemiştim.
Moi, je n'ai pas fait serment.
Aslında ben değilim.
En fait, pas moi.
Aslında ben Gecko kardeşleri suçluyorum.
En fait, je blâme les frères Gecko.
Aslında ben gitsem iyi olacak.
Oh, vous savez quoi? Euh, je devrais partir.
Aslında ben alırım.
En fait... Je peux.
Onun için henüz buna inanmanı beklemiyorum. Beni kendi davanıza çektiğinizi sanıyorsunuz ama aslında ben sizi davama çekiyorum.
Alors je ne m'attends pas à ce que vous y croyiez déjà, vous croyez que vous me raillez à votre cause, mais la vérité, c'est que c'est moi qui vous raille à la mienne.
Aslında ben yetkili değilim.
- je ne suis pas flic.
Aslında ben çözümleyemediğin bir öfken var diyecektim.
Il semble que tu aies un léger problème de colère.
Aslında ben...
Je suis..., je suis...
Aslında sanırım ben kalacağım.
En fait, je pense que je vais rester.
Aslında ben yapmıştım.
En fait, c'est moi qui le lui ai fait.
O da, "Aslında Leona, ben Pauline için buradayım" dedi.
Il a dit, "En fait, Leona, je viens voir Pauline."
- Sen aile sorunlarını kendi yolunla çöz ben de benimkini kendi yolumla çözeyim ki çözmemekle aynı şey aslında. Madem bu işe yarıyor neden senin evinde kalamıyorum? - Pekala.
Tu règles les problèmes de ta famille à ta façon et je règle ceux de ma famille à ma façon, qui consiste à ne pas les régler du tout.
Ben aslında buraya sizi görmeye geldim.
C'est vous que je viens voir.
Aslında bunu kurmasına ben yardım ettim.
Je... je l'aidais à se mettre sur ses pieds.
- Ben aslında mükemmel bir avukatım. - Ve ben de sahada harikayım, yani...
Je suis un excellent avocat.
Aslında bunu ben de merak ediyordum.
Je me demandais ça aussi.
Aslında açıkçası yok ama...
Ils ont des lecteurs CD? - Ben, non, évidement
Aslında teknik olarak komşuyuz. Ama bundan çok daha yakın olduğumuzu söyleyebilirim.
Ben, techniquement, on est voisins, mais je dirais qu'on est bien plus proches que ça.
Ben de giymek istediğim farklı bir kıyafet getirmiştim aslında.
Super. Justement j'ai ramené une autre robe que j'aimerais porter.
Ben aslında yeni bir teknoloji geliştirmeye çalışıyorum.
En fait j'essaie de lancer mon entreprise de technologie.
Evet, projenin iyi olması için, aslında kötü de değil ben düşünce kontrolünden bahsediyorum.
Ouais, aussi bonne que soit cette idée, et en fait elle n'est pas si nulle, je parle de reconnaissance des pensées.
Ben aslında anlamam...
Je ne pourrai plus...
Ben, kötü göründüğünü biliyorum ancakbüyüme aslında yavaşladı, ve bunu bakarsanız, onun, ah... onun beyaz hücre sayısı normaldir.
Je sais que ça a l'air mauvais, mais la croissance a ralenti, et si vous regardez son... son taux de globules blancs est normal.
- Aslında, ben.
En fait c'est moi.
Aslında, ben de tüm düşündüren değilim.
En, fait je ne le suggère pas.
Aslında merhum eski eşimin çok güçlü Hristiyan inanışları vardı ve ben de onunla birlikte kiliseye giderdim ama kabul etmem gerek ; epey oldu.
En fait, mon défunt ex-mari avait de très fortes croyances chrétiennes, et j'allais à l'église avec lui. mais je dois avouer que ça fait un moment.
Ben hazır değilim aslında.
Je ne suis pas tout à fait prêt.
Aslında evlenince ben hissederim diye düşündüm ama hâlâ taklit ediyormuşum gibi geliyor.
Honnêtement, je pensais que le mariage allait changer ça, mais j'ai pas l'impression.
Aslında bu ben değilim.
Ce n'est pas vraiment moi.
Aslında, ben gidip görevimi gerçekleştireceğim.
Bref, je vais juste accomplir ma mission.
Aslında Lainie, ben şehre geri dönmeyeceğim.
A vrai dire, Lainie, je ne retourne pas en ville.
Ben aslında seni düşünüyorum.
En fait, je pensais a toi.
İsmim, Kevin Paçalıoğlu. Ve ben aslında bir medyumum.
Mon nom est Kevin Pacalioglu et je suis réellement un moyen.
Ben aslında Pete'e olan duygularının ne kadar aşikar olduğunu düşünüyordum.
En fait je pensais à quel point c'était flagrant que tu en mordais pour Pete.
Ben aslında iyi bir adamım 7 yıl önce böyle değildim
Je suis une bonne personne. Je n'étais pas comme ça, il y a sept ans.
Aslında bir adam bu hikayeleri anlatmam için bana ödeme yaptı Fakat ben körüm, o yüzden nasıl gözüktüğünü söyleyemem
Un homme m'a bel et bien payé pour que je raconte ces deux histoires, mais je suis aveugle, je ne saurais dire à quoi il ressemble.
Aslında onu ben alacağım.
Ok. Tu sais quoi?
Aslında, Howie ile 200 dolarına iddiaya girdik, ben gelmez dedim.
Pour être honnête, j'avais parié 200 billets à Howie qu'il ne viendrait pas.
Aslında, ben diyorum ki, biz Eagleton'dan ayrılmalıyız.
En fait je dis que nous devrions nous séparer d'Eagleton!
Aslında, ben sana özür borçluyum.
En ce moment, je crois être celui Qui te doit des excuses.
- Aslında Ray ve ben telefonda tanıştık.
En fait, Ray et moi, nous sommes rencontrés au téléphone.
Aslında... ben de bundan başka bir şey bilmiyorum.
En fait, je n'en sais pas plus que ça.
Kurt ve ben de Büyük bir gün yaşadık aslında.
Kurt et moi avons nous-même eu une grosse journée en fait.
Aslında hiç hayır demediler. Bu nedenle ben de devam ettim ve kurdum.
Ils ont en fait jamais dit non, alors je me suis lancé et je l'ai fait.
Aslında umurunda olmayan bir rüyanın peşini bırakmak kazandığın anlamına gelir çünkü bu senin "Bu ben değilim ve kimin ne düşündüğü umurumda değil." deme şeklindir.
Courir après un rêve qui ne t'intéresse même pas c'est ta victoire. parce que c'est toi, disant : "Ce n'est pas moi, et peu importe qui le sait."
Aslında sanırım ben bunu açıklayabilirim.
En fait, je peux l'expliquer.
Sonra bu dosyaları hazırladın. Yani ben Pelfrey ve Phillips'i aradığımda, Aslında seni arıyordum.
Puis vous avez trafiqué ces dossiers pour qu'en appelant Pelfrey et Phillips, je tombe en fait sur vous.
Aslında belki siz onu bir şekilde etkileyebilirsiniz, ben yapamadım.
J'espérais en fait que vous les gars pourriez peut-être l'influencer d'une manière que je ne peux pas.
Aslında Angel ve ben birkaç hafta önce ayrıldık.
Oh, en fait, Angel et moi on a rompu il y quelques semaines.
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
ben seni istiyorum 18
beni affet 279
ben de seni seviyorum 508
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
ben de seni özledim 83
beni hatırladın mı 260
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
bence 1190
bende seni seviyorum 38
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
ben de seni özledim 83
beni hatırladın mı 260