Bahçe traduction Français
2,243 traduction parallèle
Bahçe arabaları için olan son kayıt ücretinden vazgeçmeliyiz.
Tu dois aller au bureau des véhicules, au 4e étage. Essaye de faire sauter cette amende concernant notre van.
Sizi ayırmak için bahçe hortumu mu lazım illa?
Il faut vous arroser pour vous séparer?
- Bir de gizli bahçe var.
- Il y a un jardin secret.
- Gizli bahçe mi?
- Un jardin secret?
Park bahçe gezip, fındık ve dut ararım.
J'irai dans le parc et je chercherai des noix et des baies.
Orası büyük bir bahçe, hava da çok sıcaktı, alışık değilseniz...
Ce parc est sauvage. Il a fait très chaud, aujourd'hui.
Büyükannen senin için böyle büyük bir bahçe yaptırdı.
Ta grand-mère a construit un aussi grand jardin pour toi.
Bahçe aletlerinin nerede olduğunu biliyor musun?
Tu sais où sont les outils de jardin?
Yemekler, bahçe, komşular daha iyi.
La nourriture, le jardin, les voisins.
Bahçe kataloğunuzdan mı bahsediyorsunuz?
Vous parlez de votre catalogue de jardinage?
Bahçe partisi için diyorum.
Pour la garden party?
Sana yardım etmeye çalışıyorum, baba. Yardım edeceksen, git bahçe ile uğraş.
- Va ratisser le jardin, alors.
İşte bahçe.
Alors là, c'est le jardin
Çocuklar, bence her gün yediğimiz... bahçe mahsulü guacamoleyi yemiyoruz.
Je ne crois pas que l'on mange... du guacamole de supermarché.
Orada bir İspanyol bahçe duvarı var.
C'est un jardin muré espagnol, là-bas.
Bu bahçe, Amerika'nın en ünlü bahçelerinden biriymiş.
C'était l'un des célèbres jardins d'Amérique.
- Bahçe işleriyle.
- Des trucs dans le jardin.
Bahçe işleriymiş.
Dans le jardin.
Bahçe mükemmel.
Le jardin va bien... est superbe...
İçinde her çeşit kır çiçeğinin yetiştiği bir bahçe yapabiliriz.
Nous cultiverons un jardin où toutes les espèces de fleurs sauvages pousseront.
On iki yaşındaydı ama benden daha iyi bahçe sundurması yapardı.
Il n'avait que 12 ans, mais il pouvait construire une remise mieux que moi.
Bu kaldığın evin hala benim evim olduğunu sana hatırlatabilir miyim.. Benim evim yani bu ev ve o muhteşem bahçe... ağaçlar bitkiler ve etraftaki her türlü canlı yaratık... buna arılar da dahil.. hepsi benim.
Même si vous êtes ici chez vous, c'est tout de même chez moi, ce qui englobe la maison, son magnifique jardin, ainsi que tous les arbres, plantes, animaux et insectes qui nous honorent de leur présence,
- Bahçe düzenleme.
En aménagement paysager.
Bahçe düzenleme mi?
Aménagement paysager?
- Evet, işte bahçe bu.
Alors, c'est ça.
En güzel yanı ise sakinlerini bahçe işleriyle uğraşmak ve kendi ürünlerini yetiştirmeleri için teşvik etmeleri.
Et le meilleur... Ils encouragent leurs résidents à jardiner et à cultiver.
Belki bir bahçe.
Et peut-être un jardin.
'Yapraksız Bahçe'
Le jardin du dépouillement.
Yapraksız bahçe mi?
Le jardin du dépouillement?
Yapraksız bir bahçe. Güzel olmadığını söylemeye kim cesaret edebilir?
Le jardin du dépouillement Qui ose dire qu'il n'est beau?
Rüya görebileceğin bahçe.
Le jardin où vous pouvez rêver...
Uygun bir bahçe.
C'est un jardin fait pour.
Düşündüğümüzden Daha çok parlayacağız Bahçe Perileri çiçekleri boyar
On brillera bien plus Qu'on ne l'imaginait
- Ama bahçe perisisin!
- Tu es une fée des jardins!
Sam Amca'nın en iyi günümde karşıma çıkacak kadar erkek bir rakip birine rastlamadığım için bahçe koltuğuna kurulup buzlu çay içebildiğini söylemiyorum.
Ce n'est pas à moi de dire que l'oncle Sam peut être pénard dans sa chaise longue en buvant un thé glacé parce que je n'ai encore trouvé personne qui a assez de tripes pour un corps à corps avec moi sur mon propre terrain.
Bahçe güzel olması gereken bir yerdir. Duyguların coştuğu bir yer.
Un jardin est un lieu magnifique où tous les sens sont en émoi.
Bahçe işleri.
Jardinage.
Her sömürgeciye bir ev, bir bahçe ve iki asker tahsis ediliyor.
Une maison, un terrain et deux soldats pour chaque colon.
Bahçe mobilyalarının ortağıydım.
Je gère Branchville Meuble de Jardin.
Ben bahçe mobilyaları dükkanının bir ortağı değilim.
Je suis pas propriétaire du magasin.
Bahçe katında güzel bir dairem var iyi bir işim var. Sağlığım yerinde, tahtaya vuralım özgürlüğüm elimde.
J'ai mon petit appart, un bon job, la santé - touchons du bois -, personne me donne des ordres...
Bahçe konusunda birşey yapacak mısın?
Tu t'occupes de ton jardin, cette année?
Bahçe hortumu gibidir.
Une sorte de tuyau d'arrosage.
- Bahçe kısmında.
Dans la salle des banquets.
Ben bahçe bölümünden Steve.
Je suis Steve de jardin et de loisirs.
Bahçe manzaralı mı?
- Avec vue sur le jardin?
- Bahçe satışı.
- Vous avez acheté ça?
Gizli bahçe mi?
- Jardin secret?
Arı yuvası, bahçe evinin orda.
Un nid de guêpes, près de la serre.
Bahçe işleriyle mi uğraşıyorsunuz?
Vous... vous faites du jardinage?
Bahçe Perileri çimlerin uzamasına yardım eder.
La fée des jardins fait pousser l'herbe.