English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bahçede

Bahçede traduction Français

1,845 traduction parallèle
Herkes bahçede, cesedi şimdi taşıyalım.
Tout le monde est dans le jardin, on doit bouger le corps maintenant.
Eğer yine arka bahçede çalışmak yerine o şeytan içeceğinden içtiysen Ben Goodman,... bu gece sana çilekli turta yok.
Si tu as encore bu au lieu de travailler tu seras privé de dessert.
Arka bahçede gizlice makyajımı yapıyordu.
Elle était cachée dans la cour et me maquillait.
Bir iş... bahçe işi bir bahçede.
.. un emploi pour jardiner. Dans... dans un jardin.
Bahçede, Pam Embry ile birlikte, pijamalarıyla dikiliyorlardı.
Devant la maison de Pam Embry, leur grand-mère, non?
Arka bahçede çıkardığınız yangına ne demeli?
Et le barbecue que tu as fait sauter avec tes gars?
Bahçede bir hediye buldum.
J'ai trouvé un cadeau dans le jardin.
- Bahçede mi?
Tous mes engagements étaient pris!
Bahçede asılıyım.
Tous mes engagements étaient pris! ' - Du calme.
Sizce ben bahçede sizin aşağıya oyuna gelmenizi mi bekliyordum?
Et alors, il est dans cette situation à cause de nous..
W bahçede, biz onu bulacağız.
Boman, viens vite.
Sonra beni buraya getirdiler. Votka yapıyor, bahçede çalışıyorum.
Alors, eux engager moi... pour servir vodka... et travailler dans jardin.
Bizim bahçede kovada beklettim.
Je les ai gardées dans un seau, dans la cour.
Bakın, bahçede oynamaya gidiyor.
Regardez, elle va jouer dehors.
Timon ve bazı adamlarını bahçede gördüm.
J'ai vu Timon et certains de ses hommes dans la cour.
Geceleri bahçede uyumaktan ve buz banyosu yapmaktan çok korkardım.
J'avais trop peur de devoir dormir dans le jardin ou subir un bain rempli de glace.
Botanik bahçede.
Au jardin botanique.
Botanik bahçede. Sadakat sözü verdiniz.
Au jardin botanique, vous avez promis fidélité...
Evin önünde park edilmiş siyah bir araba gördük. Bahçede elinde silahla sinsice dolaşan bir adam vardı.
J'ai vu cette voiture noire garée devant notre maison, et ce Noir qui rodait avec un flingue.
Bahçede miydi?
Et il était dehors, dans le jardin?
Birisi 911'i arayıp, bu bahçede bir kurt gördüğünü söylemiş.
On a appelé le 9-1-1 pour dire qu'il y avait un loup dans la cour.
Arkada bahçede, uyuyorlar.
Dehors, à l'arrière.
Gidip ayıyı alacağım ve onu arka bahçede yakacağım.
Je vais aller prendre cet ours et je vais le brûler dans la cour.
- Kültürünüzü daha iyi anlayabilmek için Amerikalılara özgü eti bahçede hazırlama geleneğini deniyorum.
Vous savez, pour mieux comprendre votre culture, J'ai essayé d'adopter cette pratique typiquement américaine de préparer la viande dans le jardin.
Ne yani, iki genç eldivenleri takıp arka bahçede dövüşüyor.
Quoi, comme deux gosses qui lacent leurs gants dans le jardin?
Annem bulup, bahçede yakana kadar okumuştum.
Jusqu'à ce que ma mère les trouve et les brûle dans le jardin.
Bahçede yürüken hiç yüzü gülmez.
Elle ne sourit même pas quand elle passe dans la cour.
Bir bahçede poker oynuyordu.
Il joue au poker dans un jardin.
- Hayır, Berger bahçede değildir. Bu hafta sonu olmaz.
Berger n'y sera pas ce week-end.
- Evet? - Bahçede çalışan adam geldi.
Le voisin du jardin ouvrier.
İkiniz de tüm hafta sonu bahçede miydiniz?
Vous avez passé le week-end au jardin pendant qu'on ponçait?
Gelin, İçkilerimizi bahçede içelim.
Allons boire dans le jardin.
Tüm mahkumlar, bahçede kalın! Derhal avluya geri dönün.!
Tous les prisonniers présents dans la cour retournent immédiatement à l'intérieur.
Bahçede yürüyüş yaptık. Yorulmuş olmalı.
On s'est promené dans le jardin et ça l'a assommé.
Bir erkek, güzel bir kızı bahçede dolaşmaya çıkarabilmek için ne yapmalı?
Qu'est-ce que doit faire un gars pour emmener une jolie fille faire une balade dans le jardin?
Neden bana jokey kıyafeti verip bahçede oturtmuyorlar.
Pourquoi pas faire le jockey pendant qu'on y est.
Annem ve ben tüm yaz boyunca dışarıdaki bahçede oynardık.
Enfants, ta mère et moi passions nos étés à jouer dans ce jardin.
Lucas bana arka bahçede öğretti.
C'est Lucas qui m'a appris, près d'ici.
Peder Donlan'a bahçede yardım ediyordum.
J'aidais le Père Donlan au jardin.
Bahçede parti verdik.
On a fait une fête.
Yarın saat 2'de bahçede futbol maçı var.
Demain, dans la cour demain, il y a un match de foot à 14h.
Eskiden bahçede partiler düzenlerdim bugünlerde her sabah kıçıma el feneri tutuyorlar.
Avant, je préparais des fêtes. Là, on me fiche une lampe-torche au popotin tous les matins.
California'lılar, zamanlarını arka bahçede geçirir.
On passe beaucoup de temps dans son jardin.
Arka bahçede.
C'est dans le jardin.
Bahçede olacağız.
On sera dans le jardin.
Yan bahçede bir kasa bira var.
Il y a de la bière dans le jardin à côté.
Arka bahçede, dışarıdaydım.
J'étais derrière, dans le jardin.
- Arka bahçede.
- Dans la cour.
Bir bahar günü çok sevdiğim kişi gerçek için buluş benimle bir bahçede, ruhumun susuzluğunu dindir bir şarap şişesinde,
"Si au printemps, celle que j'aime tant " me rencontre sur une rive verte, la vérité je dirais. " Étanchez la soif de mon âme, d'une coupe de vin.
Dün, bahçede bay Tarftuffe, uygunsuz şeyler söyledi.
Hier... Dans le jardin... Hum?
BAHÇEDE ÇIRILÇIPLAK KOŞU YAP.
COURIR SUR LE CAMPUS À POIL

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]