English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bakın işte

Bakın işte traduction Français

976 traduction parallèle
Bakın işte yine başladı. Aptal büyücü parçası seni.
II va encore faire ses tours de passe-passe.
Bakın işte geliyor!
mais j'accepte de le voir.
Bakın işte. Biz zavallı polisleri kimse düşünmüyor.
Aucune pitié pour les pauvres flics.
Teğmen, bakın işte orada!
Lieutenant, la voici!
Bakın işte, kadınlar onu konuşmuş olmalı.
Des bavardages de femmes.
Bakın işte, orospunuza bakın!
- J'ignorais cette affaire. - C'est facile...
Bakın işte bir menfur Louis de Latour
Voilà cet affreux Louis de Latour
Bu vatan için yaptıklarınıza bakıp, işte sizin için büyük şans diyorum.
C'est votre chance, quand je pense à ce que vous avez fait pour ce pays.
Gözünüzden kaçmış, bakın şurada işte.
Non? je l'ai vu. Il était là tout le temps.
Bakınıyorum işte.
Je regarde.
Bakın! İşte orada!
Regardez!
Özel birşey yapmıyordum bilirsin işte, hapishaneden yeni çıkmışım ve parasızım... sadece biri gelir de laflarım diye herkes gibi etrafa bakınıyordum.
Je ne faisais rien, carje sors de prison etje suis sans le sou. Mes activités se limitaient à observeri
Masanın önüne Bayan Floud. İşte böyle. Şimdi herkes Albay'a bakıp gülümsesin, lütfen.
Regardez tous le colonel et souriez.
Wilson'un üzerindeki tüm fidye parası 5 dolarlık bir banknottan ibaretti. İşte bakın!
Le seul argent de la rançon qu'il avait, c'était un billet de 5 dollars!
Bakın! İşte orada!
Et maintenant, Chef, qu'allez-vous faire?
Bırak balıklar telaşlansın. Bak, işte.
Laisse ça au poisson.
Bak bu olmadı işte. Kuzeyde bir centilmen gibi içme adabını mı kaybetmiş?
Il ne sait plus boire depuis son voyage?
İşte oraya bakın babam.
Regardez là-bas. C'est papa.
İşte bakın orada.
Regardez là.
Ah, bak, işte bu o kamerayı sehpasında bıraktığım zaman, hatırladın mı?
Regardez, j'avais laissé la caméra sur le pied. Vous vous souvenez?
- İşte bir kadın bakış açısı. - Evet Bay Matuschek.
C'est un avis feminin...
İşte bu bıçağın altında. Yıllarca bıçakları kaldırırken o isme bakıyormuşum.
Je le vois à chaque fois que je range les couteaux.
"İşte Bayan Fanny, bıçağa gene ne yapıyor bakın" diyorum.
"Mile fanny est encore en train de maltraiter ce couteau."
İşte bakın.
Eh bien voilà.
Benim etrafımdakilere bakış şeklim, işte bu da sanatın ta kendisi.
L'art est une façon de voir les choses.
- Othello işine ne diyorsun? Bakın, bu işte bana pek güvenmeyin, Max.
Ne compte pas trop sur moi.
İşte bakın, geliyor!
Tais-toi! Le voici.
Deneyelim bunu. Bakın geliyor işte dertli dertli zavallı, kitaba dalmış.
Voyez le pauvre petit qui s'avance en lisant.
İşte senin bakış açın.
Il est là ton angle.
Bakın, işte geliyor!
Regardez, la voici!
İşte, bakın.
Voici la bouteille... et ma blessure.
Şu adamdaki sinire bakın! İşte senin patronun.
Pour que le soleil tape dessus!
Bakın, size kanıtlayayım. İşte üzerinde Esther'in numarası olan da Rudolph.
Rudolph a le numéro d'Esther.
İşte, beyler bir kız ister misiniz? Şu cadıya iyice bakın.
Vous tous qui êtes ici!
Bakın, işte kendisi delik deşik olmuş ihanet hançerleriyle!
Le voici, lui! Défiguré par des traîtres.
Bakın, Bayım, her kimseniz işte, müsaade edin de kendi sonuçlarımı ben düşüneyim.
Laissez-moi tirer mes propres conclusions! Incroyable!
Bakın bu günlük yedek önlüğümü ödünç alabilir, işte burada.
Pour aujourd'hui, je lui prête la mienne. Il vaut mieux mettre une blouse...
İşte bakın, gece yarısı her yer kararır.
L'artiste ne peut plus vivre, ni nourrir ses fantasmes.
Şuna bak Ezio. Uğruna savaştığın insanlar bunlar işte.
Voici les gens pour lesquels tu vas combattre.
Bakın, işte çorabın öteki teki.
Regardez...
Şuna bakın, işte gerçek sanat değil mi?
C'est artistique, n'est-ce pas?
Bak işte şimdi çok haklısın.
C'est bien dit... - 20 ans, hein?
- İşte bakın. Bitmiş.
Il est vide.
Bak, bu kadar işte.
Tu vois : Il n'y avait rien de grave.
İşte bakın!
Regardez!
Bak işte, o kadar da zor değilmiş, ha?
Tu vois, ce n'était pas si difficile que ça!
İşte karşınızda. Bakın şunlara.
Regardez-les!
Bakın, işte geliyor. - Nerede?
Il ne tardera pas.
Bakın. İşte şurada.
Regardez, c'est là.
Şuraya bak. İşte senin boz atın.
Regarde Voilà ton cheval gris
Bakın teğmen, işte burada.
Voilà, c'est ici Lieutenant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]