Bana baktı traduction Français
2,276 traduction parallèle
Aynaya ne zaman baksam, o an birinin de bana baktığını bilirdim.
Chaque fois que je me regardais dans le miroir, je savais que quelqu'un d'autre me regardait.
Ölmeden önce bana baktı ve dedi ki "Adam, bunu sen yaptın".
Avant de mourir, il m'a regardé et m'a dit, "Adam, c'est de ta faute."
Bana baktığında hep bunu hatırlayacaksın.
Tu vas y penser chaque fois que tu me verras.
Arkasını döndü, sanki deliymişim gibi bana baktı.
Il se retourne, me regarde comme si j'étais à la masse.
Bana baktı, köprüden atlayacağını biliyordum.
Elle me regarde et je sais qu'elle va sauter.
Dönüp bana baktı.
Il me jetta un regard.
Tam yanından geçerken, dönüp bana baktı.
J'allais juste la dépasser, quand elle s'est retournée et m'a regardé.
insanları daha iyi tanırsın.. mesela şu an seni göremiyorum ama bana baktığını biliyorum.
Je pense que je l'ai toujours su. Si vous habitez dans une ville assez long vous connaissez la vraie raison pour laquelle vous marchez. Tout comme je me sens vos yeux sont rivés sur moi, alors que je ne peux même pas être vu.
Aynaya baktığımda yaşIı bir adamın bana baktığını görüyorum. O zaman da " Sen de kimsin?
Dans la glace, je vois un vieil homme et je me dis : " Qui es-tu?
Tek istediğim birinin bana baktığında, gerçek kişiliğimi görmesiydi.
Je voulais juste que quand on me regarde, on me voie telle que je suis.
Geldi, bana baktı.
Puis elle me fixe.
Ancak göz ucumdan bana baktığını görebiliyordum.
Je vois du coin de l'oeil qu'elle me regarde.
Bana baktı.
Il m'a regardé.
Çocuk sevgisi ne demektir, bilirsin. Eminim bana baktığında şımarık, ana kuzusu bir sahtekar, belki bir yalancı, hatta bir hırsız görüyorsun. Ama bir an bile, inanmıyorum ki, bana baktığında, bir cani göresin.
Tu sais ce que c'est d'aimer son enfant. peut-être même un menteur ou un voleur. c'est pas un monstre que tu vois.
Yeni bir arkadaşıma nasıl birisi olduğumu neler olabileceğimi anlattım ve bana baktığında öyle korkmuştu ki bu bakışı binlerce kez görmek istiyorum.
Où va tout le monde? Je parlais à une nouvelle amie à propos de mon potentiel. Son regard, elle avait si peur.
Neyse ki, Angel 10 yıl boyunca bana baktı. Sonra bir sabah uyandığım ve o gitmişti.
Heureusement, Ángel a pris soin de moi pendant dix ans, jusqu'à ce qu'un matin, je me réveille et il était parti.
Neden o şekilde bana baktı? Neden?
Pourquoi m'a-t-il regardée comme ça?
Temizlerlerken. Bir sürü hemşirenin arasındandı ama minik kafasını çevirdi ve bana baktı.
'Cause you don t really love me you just keep me hanging on
Bütün akşam bana baktı. Alarmda gibiydi.
Elle n'a pas cessé de me regarder d'un air méfiant.
Jimbo da bana baktı ve "Ayıdan hızlı koşmama gerek yok" dedi.
Et Jimbo me dit : " Je n'ai pas besoin de courir plus vite qu'un grizzli,
Bana baktı.
Elle m'a donné à manger.
Demek Wikipedia'dan bana baktın?
Vous m'avez cherché sur Wikipédia?
Kullanmadan, ve bana baktı Bazen o jukebox kullanılır.
Parfois, il se servait du jukebox et me regardait fixement, sans consommer.
Madem bunu anlatacaksın, bana nasıl baktığını da anlat.
Si tu leur dis, dis aussi comment tu me regardais.
Bana baktı.
Et j'ai tout de suite su que je devais l'épouser.
Bana nasıl baktığını iyi hatırlıyorum.
Je me souviens de la façon dont elle me regardait.
Siz bana geldiniz. Olaylara baktım. Benim kararım.
Tu me contactes, j'examine l'affaire je décide.
Bana çok iyi baktın.
- Vous avez si bien veillez sur moi.
Yine de bir süre öylece baktı bana,... sonra yavaşça uzandı ve öldü.
Mais il m'a regardé un moment, il s'est couché lentement et il est mort.
Bana şöyle bir baktı ve benim şortumu göstererek dedi ki...
C'est un short. " Il se tourne vers moi et ajoute :
Annem bana öyle bir baktı ki...
Et elle m'a regardé comme pour dire...
Bana beni tanıyormuş gibi baktı.
Il m'a regardé. Comme s'il me connaissait.
Dinle dostum, pikniğin tadını çıkar. Sadece dosyaya baktıktan sonra bana haber ver. Teşekkürler.
Je te laisse, amuse-toi bien à ton pique-nique et surtout rappelle-moi une fois que tu auras étudié le fichier.
Ve birkaçı sıcak çerez yiyorum diye bana dik dik baktı.
Je mangeais mes cacahuètes, et certains m'ont regardé de travers.
Bana nasıl ters ters baktığını gördün mü?
T'as vu comment elle m'a regardé?
Bana nasıl baktığını gördün mü?
T'as vu comment il m'a matée?
Onu düşünerek geçmişe baktığımda... Bana sadece görmemi istediği şeyleri göstermiş.
Avec le recul, je crois qu'elle ne m'a montré que ce qu'elle voulait.
Sen baktın mı bana?
Tu m'as regardé?
Louise piliciyle vaktini boşa harcıyorsun. Bana nasıl baktığını gördüm.
Tu perds ton temps avec Louise, j'ai vu comment elle me regarde.
Bana her baktığında bunu gördüğünü biliyorum...
Et il le sait chaque fois qu'il me regarde :
Bana şu anda nasıl baktığını görmüyor muyum sanıyorsun?
- Je vois comment vous me regardez.
Isaac bir keresinde bana demiştin ki "Gözlerine baktığında, tüm kâinatı görebiliyorum."
Isaac... Une fois, tu m'as dit que quand tu me regardais dans les yeux, tu pouvais voir tout l'univers.
Bana öyle baktığını sanmıyorum.
Je pense pas qu'il me voie comme ça.
O da bana aynen öyle baktı.
Et il a posé ses yeux sur moi.
Şu anda Divide Deresi'nde yıkılmış durumdaydım. Dereye baktım ve kıvrıldığını gördüm, bana evimi hatırlattı ve paramparça oldum.
Assis au bord de Divide Creek, je remarque le virage en amont qui me rappelle chez moi.
Yüzüme baktı ve bana tek birşey söylemedi.
Elle m'a regardée en face et n'a rien dit.
- sonra bana çıldırmışım gibi baktı.
Elle m'a prise pour une folle. - Et?
Bana nasıl baktığını gördüm.
J'ai vu comment tu me regardais.
Bana zaten baktın.
- Déjà faite.
Bana göre 911'i aramalı ve doktor çağırıp ona baktırmalıyız... 911'i mi aramak istiyorsun?
Pardon, mais si vous permettez, on devrait plutôt appeler le 833 pour faire intervenir un médecin qui pourra l'ausculter. Comme ça, tu veux appeler le 833?
Bana dik dik baktığını hâlâ hissedebiliyorum. Aynı bir çıtanın ceylana bakması gibi.
Je sens encore ton regard comme celui d'un guépard fixant une gazelle.
baktım 85
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113