English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bana bırakın

Bana bırakın traduction Français

1,421 traduction parallèle
- Bana bırakın.
- Je m'en charge.
Lütfen, bana bırakın.
Laissez-moi vous aider.
Bana bırakın!
On tient bon!
Bunu bana bırakın.
Laissez-moi m'occuper de ça.
Sadece bana bırakın.
Laisse-le-moi.
Doktor... bu işi bana bırakın!
Doc! Laissez-moi faire.
Bu herifi bana bırakın.
Laisse-moi m'occuper de lui.
Bana bırakın hele.
Laissez moi faire.
Bana bırakın!
Laissez-moi faire!
Halatları bana bırakın.
Les cordes c'est pour moi.
Onu bana bırakın.!
Laissez-la moi!
Bu pencerelerden uzak durun, efendim. Bana bırakın.
Ne vous approchez pas de ces fenêtres, monsieur, laissez-moi faire.
Bana bırakın. "
Laissez-moi faire. "
Bana da sıcak su bırakın.
Gardez-moi de l'eau chaude.
Minnetini kazanırsam, arabamı bana bırakırsın diye düşündüm.
Si tu m'as à la bonne, tu me laisseras peut-être ma tire.
Bana da biraz bırakır mısın?
Normalement, c'est ma pâtée, et...
Bana karşı aşırı anlayışlı olmayı bırakın.
Arrêtez de me traiter comme un grand malade.
Beni bırak... Bana bu defa ne yaptığını söyle?
Oubliez-moi... dites-moi ce qu'elle vient de faire cette fois-ci?
Çocuklar. Baş sallamayı bırakın da bana bakın, tamam mı?
Arrêtez de hocher la tête et regardez-moi dans les yeux.
Bırakın beni, bana aptal muamelesi yaptı.
"T'as qu'à rentrer", qu'il me fait l'autre crétin.
Kopyalamaya yarın başlayacağız. Ama şeritleri şimdi bana bırak.
On commencera la transcription demain, mais laissez-moi les rouleaux.
Bana kalırsa siz Vitri'ye dönün ve bırakın da... işimizi yapalım, tamam mı?
Maintenant, laissez-nous faire notre boulot.
Adamım, şu gizem zırvalığını bırak da neler olup bitiyor anlat bana.
Arrête ton mystère et crache le morceau.
Şu herifi bana bırakır mısın?
Je veux ce idiot!
- Düşünme kısmını bana bırak, Billy.
Evite, Billy.
Böcek çocuk, bana bir iyilik et ve sevgilimin peşini bırak.
Hey, bestioles boy, fais moi plaisir et n'adresse plus la parole à ma petite amie.
Ve şimdi sen araya girdin diye Palmer'a bir şey olursa sen de bu işe benim kadar mani olmuş görünürsün, çünkü bana gıcığın var, onun için bırak bunları.
Si vous vous en mêlez et que Palmer en pâtit, on vous accusera d'avoir agi par rancune contre moi. Arrêtez les frais!
Bana köpeğin gibi davranmayı bırakırsın.
Tu ne m'aurais plus traitée comme un chien.
Bana bakmayı bırakıp birbirinizle anlaşmanın bir yolunu bulmaya çalışmalısınız.
Arrêtez de vous en remettre à moi, vous devriez apprendre à vous écouter.
Bana ihtiyacınız olursa çağrı bırakın.
Je monte. Bipez-moi dès que vous aurez besoin de moi.
Öldüğünde bana çağrı bırakın.
Ca peut prendre des heures.
- Bundan sonrasını bana bırak.
Laissez-moi faire.
Bana ihtiyaç olursa çağrı bırakın - Ortam sakinleşmiyor.
Je soigne cinq patients et je ne suis plus de garde.
El yazısını bırak, bak bana nasıl bir fatura çıkarmış!
Regarde ce qu'elle me facture!
Sanırım bu bana sadece Foo Fighters'ın bascısı olma seçeneğini bırakıyor.
Il te reste bassiste des Foo Fighters.
Burdan sonrasını bana bırakın.
Je sais être persuasif.
Bir de bana bir iyilik yapıp işe giderken onu da sanat kursuna bırakır mısın?
Tu peux le déposer à son cours de dessin?
Bana bir iyilik yap, cezalandırmayı bana bırak. Anladın mı?
C'est moi qui m'occupe des punitions, pigé?
Salgın virüslerini bana bulaştırma! Cartman, götoğlanı olmayı bırak!
T'es vraiment un enfoiré!
Bana dadanmayı bırak be kadın.
J'aime quand c'est juste assez froid.
Xena'yı bana bırakın.
Tue la fille.
Ve bütün paranı kaybetmen, hapse girmen... kız arkadaşını bırakıp, arabanı uçurumdan atman... hem de bunu bana getirmek için, paketi daha değerli yapıyor.
De plus, le fait d'avoir perdu tout ton argent, d'être allé en prison, d'avoir quitté ta copine et abandonné ta voiture, tout ça pour me l'apporter? Ça lui donne plus de valeur.
Parayı bana verdikten sonra, karın ve çocuğun serbest bırakılacak.
Quand je l'aurai, votre femme et votre fille seront relâchées.
Onu bana bırakın.Masaları çevirin Çıkılara dikkat, kuuçurmayın, birbirinizle sıkı temas Hep ızdırap çekti.Ama bana hep mutlu olacak bireyler bulmam gerektiğini söylerdi...
Il sera aux tables de jeu. Il s'attend à me voir. Ne le laisse pas partir.
Bırak yarın yapalım.. - Gel yardım et bana..
- Remettons ça à demain!
Dün gece senin evinde kaldığını biliyorum. Onu bu sabah aldığını da. Bana yalan söylemeyi bırak
Je sais que vous l'avez hébergée, que vous l'avez récupérée ce matin, arrêtez!
Sekizinci sınıfın çoğunu kafam dumanlı geçirdim. Aptal değilim. Bana aptalmışım gibi davranmayı bırak.
Je me suis droguée pendant toute ma 3e, arrête de me prendre pour un imbécile.
Hadi, bırakın kendinizi ve bana neyiniz var gösterin.
On soulève un peu et on montre.
- Bana çiçek getirmeyi bırakın. - Bana çiçek getirmeyi bırakın.
- Arrête avec les fleurs.
Ve bana silahını bırak.
Et pose-moi ce flingue.
Belki de artık bana bakıcılık yapmayı bırakıp kendinize bakmanın zamanıdır.
C'est peut-être le moment d'arrêter de me materner... et de commencer à vous occuper de vous un peu plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]