English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bana inanmalısın

Bana inanmalısın traduction Français

678 traduction parallèle
" Bana inanmalısın Elizabeth.
" Aie confiance, Elizabeth.
Bana inanmalısın.
Tu dois me croire.
Ann, bana inanmalısın.
Ann. Vous devez me croire.
Gerçeği söylüyorum bana inanmalısınız.
Je vous dis la vérité, vous devez me croire.
Bana inanmalısınız.
Il faut me croire.
Ama bana inanmalısın.
Mais vous me croyez?
- Ama bana inanmalısınız.
Croyez-moi...
Şimdi sana ne kadar tatlı olduğunu söylersem bana inanmalısın. Kimse seni incitmeye kıyamaz. Hiç kimse.
Si tu savais à quel point tu es pure et authentique, alors personne ne pourrait te blesser, moi ou quiconque, quel que soit notre comportement.
- Joan, bana inanmalısın...
- Joan, tu dois me croire...
Bana inanmalısın baba. Biri bana inanmalı.
Tu dois me croire, quelqu'un doit me croire.
Beni dinlemelisin anne! Bana inanmalısın!
Maman, tu dois m'écouter, tu dois me croire!
Bilmiyorum. Bana inanmalısınız.
Je ne les connais pas.
Bana inanmalısınız.
Vous devez me croire.
Bana inanmalısınız Albay, İngilizler bizi yaklaştırmadı.
Croyez-moi, Colonel, les anglais nous ont semés.
- Dinleyin. Bana inanmalısınız.
- Ecoutez-moi, vous devez me croire.
Lütfen, bana inanmalısınız.
Je vous en prie, croyez-moi.
Bana inanmalısınız.
Croyez-moi!
Bana inanmalısınız.
Croyez-moi, je vous prie.
Seni her zamankinden çok seviyorum. Bana inanmalısın.
Je t'aime plus tout, tu dois me croire.
Bana inanmalısınız. Beni duyuyor musunuz?
II faut me croire!
Bana inanmalısın.
Vous devez me croire.
Bana inanmalısın. Usta ellere teslim ediyorum seni.
Faites-moi confiance, je vous mets en d'excellentes mains.
Bana inanmalısın.
Mais oui, crois-moi!
Bana inanmalısınız.
Il faut me croire!
- Bana inanmalısınız. - Lütfen...
vous devez me croire.
Lütfen. Bana inanmalısınız.
Il faut me croire.
Bana inanmalısınız doktor, çalışmıyorum.
II faut me croire, docteur, je ne suis pas folle.
Victoria, bana inanmalısın. Bu kapıdan içeri girdi.
Il est entré par ici, s'est avancé et s'est assis.
- Bana inanmalısın, inanmalısın!
Tu dois me croire! Qu'est-ce que tu fais?
bana inanmalısın.
Vous devez me croire.
Bana inanmalısınız!
Vous devez me croire.
Bana inanmalısınız. Birkaç defa çıktık ve hepsi bu.
Nous nous sommes vus quelques fois, c'est tout.
Bana inanmalısın.
Il faut me croire!
Bunu söylemek oldukça zor, ama bana inanmalısın ki...
"C'est assez dur, vous pouvez me croire."
Bana inanmalısın. Hasta oluyorum.
Je te dis que je vais être malade.
Bana inanmalısınız.
Il faut que vous me croyez.
Lütfen, bana inanmalısın!
Tu dois me croire!
Bana inanmalısınız.
Je vous assure.
Bana inanmalısın.
Vous êtes obligé de me croire.
Bana inanmalısın.
Vous allez brûler maria!
Biliyorum, hoş bir durum değil seni bulaştırmamam gerekiyordu. Bana inanmalısın.
Mais il faut que tu me croies.
Bana inanmalısınız, Führerim.
IL FAUT ME CROIRE.
- Bana inanmalısın, sana öyle görünebilir...
Crois-moi! - Ça peut te sembler ainsi...
Bana inanmalısın.
Il faut croire en moi.
- Michael, bana inanmalısın!
- Michael, tu dois me croire!
Eğer beni seviyorsan, Jan, bana inanmalısın.
Tu es tout ce en quoi je crois.
- Bana inanmalısın.
Tu dois me croire.
Bana inanmalısın ki, asker olduktan sonra,..
Faut m'croire, si, si.
Bana inanmalısın, Victoria!
Les personnages de mes pièces prennent vie.
Bana inanmalısın.
Je vous en supplie, il faut me croire!
Jonathan bana hayvandan farkınız olmadığını söylemişti. Ona inanmalıymışım.
Jonathan m'avait bien dit quelle bande de salopards vous faisiez, j'aurais dû l'écouter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]