English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Ben yokum

Ben yokum traduction Français

1,401 traduction parallèle
Hayır ahbap, ben yokum.
Non, va lui parler toi même.
Geri kalanlarda sıkı olanları var mı? Ben yokum.
Pour s'éclater, qu'y a-t-il dans le coin?
Sağol, Cameron ama ben yokum. - Şimdiden mi?
Merci, Cameron, mais je crois que je vais partir.
Hayır, şanslıyım ki sadece ben yokum.
Non, je dis qu'heureusement pour moi je ne suis pas le seul.
Artık Carver ya da ben yokum yanında.
Tu peux plus te reposer sur Carver ou sur moi.
Mike, aynı lavuk gene ararsa, ben yokum.
Mike, si ce connard rappelle, je suis aux chiottes.
- Bu çok karışık. Ben yokum.
- Je suis perdu.
Ben yokum.
Je me retire, les gars.
Ben yokum.
- C'est pas moi, ça.
Ben yokum.
J'abandonne.
Son iki saatimi sizin terli toplarınızı... terli toplarınızı koklayarak geçirdim, ve ben yokum.
Ça va faire deux heures que je me retrouve entre deux sacs à couilles en sueur, alors j'abandonne, je suis "out".
Fark etmez Stanley, ben yokum.
Pas grave, je décline.
Dostum. Ben yokum bu iste.
Je me casse, mec.
Hayr, ben yokum.
J'arrête.
Ben yokum. Hızlı müziğe ne oldu?
Je fous le camp.
Ben yokum.
J'arrête.
- Yıllığımı imzalayabilir misin? - İçinde ben yokum.
Tu veux signer mon annuaire?
Bana bir doktor bul veya ben yokum.
Trouvez-moi un médecin ou j'arrête.
Efendim... Ben yokum!
Inspecteur Chan?
Sana ben yokum demiştim.
Je t'ai dit, c'est terminé.
Ben yokum. Konu kız kardeşin olsa bile mi?
Mais quel que soit le deal, ça m'intéresse pas.
- Ben yokum. Çok riskli. - Yalnız gidersen ölürsün.
- Je prends pas, trop risqué.
Çok çocukça, ben yokum.
Enfantin, je laisse tomber.
Ben yokum.
C'est pas mon genre.
Bizim için. Ama bundan sona ben yokum.
Mais après je me retire.
Hayır. Ben yokum.
C'est non.
Ben yokum. - Muhteşem.
Génial
- Joe iyidir. - Bu işte o varsa, ben yokum.
- C'est moi ou lui.
- Sharona, Monk, ve ben yokum.
Vous faites une parfaite équipe
Resimde ben yokum. Buraya gel.
C'est normal, c'est parce que je suis pas dessus.
Ben yokum, ama devam et.
- Je suis éliminé, mais vas-y.
Ben yokum.
Ca suffit, je me casse!
Ben bu işte yokum.
Sans moi, les gars.
Bu işlerde yokum ben.
J'aurais pas été d'accord.
Çünkü bitti, ve ben artık yokum.
C'est fini, j'arrête tout.
Ben yokum.
Faut plus compter sur moi.
Fakat eğer bu, sırf çabuk para kazanmak için, ruhlarımızı satmak anlamına geliyorsa ben bu bokta yokum.
Mais... Si cela signifie vendre notre ame pour gagner plus d'argent, je suis plus d'accord.
- O resimde yokum ben.
- Je ne suis pas sur cette photo.
- Ben yokum.
Je viens de te donner une redoutable arme de négociation.
Bu diğerlerini eğlendirebilir, ama beni değil. Ben senin küçük oyununda yokum.
Tu fais peut-être rire les autres, mais pas moi.
- Ben artık yokum.
- Le jeu est fini.
Artık ben yokum.
Je n'existe plus.
Ben yokum bu işte.
Je me casse.
Lütfen buraya gel. Eğer o varsa ben yokum.
S'il participe, je m'en vais.
- Ben de yokum.
- Je pars aussi.
- Ben yokum. Gelmeyece- -
Mon père se doute d'un truc.
Merhaba, ben Oscar. Şu an yokum, aşkımın peşinden gitmekteyim.
Salut, c'est Oscar, je suis parti chercher mon amour.
- Roger, ben bu işte yokum.
- Roger, c'est pas du tout mon truc.
Ben bu sahnede yokum.
Je ne suis pas dans la scène.
Ben yokum.
Je m'en vais.
Ben yokum.
Je démisionne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]