English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bence öyle

Bence öyle traduction Français

1,825 traduction parallèle
Bence öyle.
Je crois.
- Bence öyle.
Moi, je trouve que si.
Turtle, Bence öyle. Onu daha az agresif yapar.
Turtle, sérieusement, ça le rendrait moins agressif.
Evet, bence öyle.
- Oui, je le crois.
Bence öyle.
Bien sûr que si.
- Bence öyle.
- Vraiment.
Bence öyle değil.
Je ne crois pas que ce soit le cas.
İlgilendikleri şey Sona mı yoksa? Bence öyle.
C'est à SONA qu'ils s'intéressaient?
Ama bence öyle.
Moi, je crois que si.
Evet, bence öyle. Yapacağın seçime bakarsak...
Oui, étant donné le choix que vous allez faire.
- Bence öyle değil. - Evet.
Je ne pense pas.
- Bunun doğru yol olduğunu sanmıyorum. - Ama bence öyle.
- Ce n'est pas la bonne façon d'agir...
- Bence öyle.
Oui.
Ama bence öyle olmayacak.
Je pense pas que ça soit le cas.
Bence çok ders çıkarılması gereken bir hikâye, sence de öyle değil mi?
C'est une pièce très morale, non?
Bence de öyle.
Je suppose.
Bence bizi öyle dışarı atmaları yanlıştı.
Ils avaient pas à nous virer du resto.
Bence de öyle.
Moi aussi.
Oh, bence de öyle.
Oh, je trouve moi aussi.
Bence de öyle, gerçekten.
Oui, on peut dire ça.
Ve bence vali olarak bu görev için en uygun kişi sensin, öyle değil mi?
Je crois que tu conviendras mieux comme gouverneur, n'est-ce pas?
- Öyle mi? Bence de.
C'est ce que je pensais.
Bakın, beni bir uyuşturucu bağımlısı büyüttü. Hakkında ne kadar az şey bilinirse o kadar iyidir derdi, bence de öyle.
Quand on est élevée par une toxicomane qui pense que moins on en sait à son sujet, mieux c'est, ça reste.
Bence öyle.
Je crois que non.
Bence cenazeler, büyük ve geyce Hollywood buluşmalarına baskın gelir. - Sence de öyle değil mi? - Kimin cenazesi olduğuna göre değişir.
C'est bon de t'entendre à nouveau parler de nous comme d'un couple.
Bence de öyle yapmalısın.
Je vais pas lui parler.
Bence de öyle.
- Je pense aussi.
- Bence de öyle yapabiliriz.
- On peut faire ça.
Bence herkes bazen öyle hisseder.
On passe tous par là un jour ou l'autre.
Evet, bence de öyle.
Oui, c'est ce que je pense aussi.
- Bence onlar birbirine ait. Ayrıldıklarında öyle dememiştin.
Je crois qu'ils sont faits l'un pour l'autre.
Bence de öyle.
Ouais, sans doute.
Sadece ihtiyaç olduğu kadar dedim, Mckay. Bence bu öyle sayılır.
J'ai aussi ajouté : "limités au nécessaire".
TREVOR : Öyle ama bence sonunda benim. de New York'a taşınmamı isteyecektir.
Oul, mals il voudrait que je déménage à New York.
Evet, bence öyle.
Tu dois céder.
Michael, bence David yılbaşını ailesiyle birlikte geçirmek ister. Öyle mi?
Michael, je pense que David veut surement passer Noël ici, en famille.
Bence... herkes öyle.
C'est pareil pour tout le monde.
Michael, bence David yılbaşını ailesiyle birlikte geçirmek ister. Öyle mi?
David doit sûrement vouloir passer Noël ici en famille.
Eğer öyle olsa bile bence oraya kayıtlarının gönderileceği bir adres bırakmışlardır
Et même si c'est le cas, peut-être qu'ils pourront te dire où ils ont envoyé ses dossiers.
Çünkü bence Al Gore kazandı ve o da öyle düşünüyor. Adam değişti.
Je crois que Gore a gagné, et je crois qu'il le pense aussi.
Bence güçlü duygularımız olmasaydı garip olurdu, öyle değil mi?
Oui. Ce qui serait bizarre, c'est que ça ne soit pas le cas. Tu ne crois pas?
Bence öyle.
Je pense.
Ama bence öyle değil.
Mais...
Tatlım, bence de öyle hissetmelisin.
Oh, mon cœur...
Bence de öyle.
C'est ce que je pensais.
Bence de öyle.
J'imagine.
Aslında bence de öyle.
En fait, j'en suis sûre.
Beklemek istemezsin bence, öyle değil mi?
Vous voulez attendre, vraiment?
Bence Tanrı'nın yarattığı herşeyin bir amacı var öyle eşsiz bir yeteneğin veya sütü bol bir kahvenin çok pahalı olmasının.
Je pense qu'il y a un but pour tout ce que Dieu a créé, que ce soit un don unique ou un café hors de prix avec trop de lait.
- Bence hiç de öyle değil.
- Je ne pense pas.
Bence de öyle. Teşekkürler.
Oui, moi aussi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]