English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bir baba

Bir baba traduction Français

8,915 traduction parallèle
Eminim daha iyi bir koca ve bir baba bulursunuz.
Vous trouverez meilleur mari et père.
Bir baba veya baba?
D'un géniteur ou d'un père?
Gördüğüm kadarıyla, yakın lanetlemek Herkes bir baba olabilir... ama herkes sabır vardırya da bağlılık bir baba olmak.
Selon moi, tout le monde peut être un géniteur. Mais peu ont la patience pour être un père.
Hep bir baba olmak istedim.
J'ai toujours voulu être père.
Evet, ben bir baba olmak seviyorum.
Oui, j'adore être père.
Ben gerçek bir baba değilim.
Je ne suis pas leur vrai père.
Bu ne? Eh, okulda, Onlar, bu şey anlattı ve bir baba-kızı Dans denir.
À l'école, ils ont parlé d'un truc qui s'appelle la danse père-fille.
Bu Dusty görür zamanı geldiGerçek bir baba bunu nasıl yapar.
Dusty devra comprendre c'est quoi, un vrai père.
Aslında, Dusty gibi bir baba olsaydı zaman senin yaş, belki oldu bana öğrettiği olabilir nasıl kendim için ayağa.
En fait, si j'avais eu un père comme Dusty à ton âge, il m'aurait appris à me défendre.
Sana söylemek zorunda düşünüyorum, yok ancak çok az Megan'ın dans, bu gece ve o bir baba olacak değil.
Pas besoin de te le dire, c'est la danse de Megan ce soir, et elle n'aura pas de père avec elle.
Gerçek bir baba çok kolay, onun çocukları üzerinde vazgeçmek olmaz.
Un vrai père n'abandonnerait pas ses enfants si facilement.
Pekala? Bunu kanıtlamak istedim Ben de iyi bir baba oldu, ama ben değilim.
Je voulais prouver que j'étais un bon père, mais c'est faux.
Selam, Brad buradan dahahepimizden daha gerçek bir baba.
Brad est plus un vrai père que n'importe qui ici.
Belki de şuan benim olmayan bir çocuğa iyi bir baba olamadığım için azarlanmam doğru bir zamanlama değildir.
Le moment est mal choisi pour me reprocher d'être un mauvais père pour une enfant qui n'est pas la mienne.
Pek iyi bir baba da değildim ayrıca.
- Je n'ai pas été un bon père.
"Sen çok muazzam bir babasın, baba."
"Tu es un papa gigantesque, papa."
Pazarlama alanında harika bir işi vardı ama About The Fit patlayınca, tam zamanlı bir baba oldu.
Il réussissait dans le marketing, mais quand Comme Un Gant a décollé, il est parti pour être papa à plein temps.
Harika bir baba olduğunun sürekli hatırlatılması hoş bir şey.
Génial... Cette façon de me rappeler quel père incroyable il était.
Seni küçük bir baba tavsiyesi vereyim.
Je vais te donner un conseil de père.
Yeğenim Jack'e harika bir baba olmak.
Être un bon père pour mon neveu, Jack.
Baba! Bir şey yok bebeğim.
C'est rien, ma puce.
- Elinden bir kaza çıkacak. - Kurban! Baba, bırak beni.
C'est comme ça que les accidents arrivent.
Baba, alınma ama... İlk büyük yolculuğum bir şirket parkında olsun istemiyorum.
Sans vouloir te vexer, je veux pas que ma 1re virée en bagnole débouche sur un parc à fric.
Gelirken bir küvet gördüm baba, girsem sıkıntı olur mu?
J'ai vu un jacuzzi.
Bir saniye baba, havaalanına gidiyorduk hani?
Je croyais qu'on allait à l'aéroport.
Ben o baba-oğul bir duygu oldu, demekBen, ölen oldum Ve daha iyi olduBen olacağını düşündüm.
La relation père-fils dont je rêve depuis toujours, et ça s'est mieux passé que je pensais.
itti sonra ve bir yabancı gibi muamele, Sonunda haline geldiHep biliyordum baba ben...
Après avoir été repoussé et traité en étranger, je devenais enfin le père que j'avais toujours...
Ne Step-By-Üvey baba var'Bir Loving Çit kurma'olarak adlandırıyor.
C'est écrit dans Beau-père par étapes. "On établit une clôture d'amour."
Ah, iyi bir hikaye, baba!
Super histoire, papa!
O nasıl konuşuyorduO baba bir şey yapamaz.
Il disait qu'être père, ce n'était pas pour lui.
Kara Veba'nın bizlerden alıp götürdüğü her bir ana, kız, baba ve oğulun intikamını alacağız.
père et fils qui nous ont été pris par la peste noire sera vengé.
Peki baba tek bir şartla.
Bien, père. À une condition.
Yerinde bir gözlem daha. Baba figüründen mahrum hassas çocuk seni.
- Une autre bonne observation, sensibles orphelin garçon que vous êtes.
Ben iyi bir çocuğum baba.
Je suis un bon garçon, papa!
Bir sonraki yere gitmiş, baba.
Il est là où on va après, papa.
Baba, sahiden ters giden bir şey yok.
Papa, je te promets, tout va bien. Non.
Baba, senin evine davet edilmenin bir onur olduğunu söyledi.
Papa, il dit qu'il est honoré d'avoir été invité chez toi.
Hey baba, gerçekten nezih görünen bir oyuncak görüyorum.
Hey, Papa, je vois une attraction qui semble décente.
Baba bana bir iyilik yapıp bir kişilik daha yer ayarlar mısın?
Papa, fais moi une faveur et installe une autre place?
İrlandalı anne-baba veya nine-dede ya da herhângi bir şeyim yok. İtalyanım.
Mes parents ne sont pas irlandais, ni mes grand-parents, ni personne.
Ayrıldığın gün, baba öldü ve herkesin bir mazereti vardı.
Le jour vous nous avez quitté, papa est mort, tout le monde avait un alibi.
Annen, Noel Baba'nın elfleri senin hediyelerini başka bir kıza vermesin... diye bekleyecek. Hediyelerini başkasına versinler istemezsin, değil mi?
Et puis, Maman doit rester ici pour s'assurer que les lutins du père Noël ne donnent pas tes jouets à une autre petite fille et tu n'aimerais pas qu'il se trompent, pas vrai?
Evin sadece ön yüzünün küçük bir kısmını gördüğümüzün farkındayım... ama küçükler de büyükler de Noel Baba'nın sihir yaptığı günde olduğumuzu biliyor... bu yüzden bu evin gerçek bir eve dönüşmesini sağlayabiliriz.
Avouez qu'on ne voit que la façade d'une maison. Mais grands et petits aiment la magie de Noël. On pourrait en faire une vraie maison.
Baba, sana sormak istediğim bir şey var.
J'ai une question, papa.
Baba, buranın Dennis için güvenli bir yer olduğundan emin değilim.
"Papa, je sais pas si c'est le bon endroit pour Dennis."
Baba, biraz önce bir insanı kurtardın.
Papa, tu viens de sauver un humain.
Bir şey mi unuttun baba?
Père, avez vous oublier quelques chose?
Baba, durması için ona bir şeyler söyler misin?
Père, peux-tu lui dire d'arrêter?
- Bir şeyim yok baba.
J'ai pas très faim.
Sana bir şans veriyorum, baba.
Je te donne une chance, papa.
Ancak bir de söylemişlerdi, tüm bunların senin soyunda kalmayacağını olması gerekenin ben olduğumu pek çok kral için hem baba hem de ata.
Cependant elles ont ajouté que ta postérité n'hériterait pas de tout cela.' Et que moi je serai la racine et le père d'une foule de rois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]