Birazçık traduction Français
9,040 traduction parallèle
Bildiğiniz üzere, biri işini kaybedip bir ay boyunca evde oturduğunda birazcık delirmesi normaldir, değil mi?
Vous savez quand quelqu'un perd son boulot et reste à la maison pendant un mois, c'est naturel pour lui de devenir un peu fou, pas vrai?
Siz beni komşu Tom olarak tanıyorsunuz acayip, kaçık, belki birazcık da sosyal yönden tuhaf.
Vous me connaissez comme Tom le Voisin... loufoque, idiot, mal à l'aise en société.
Senin yerel işletmeler konusunda bilgili iyi bir arkadaşından birazcık tavsiye alman gerek sadece.
Tu as juste besoin de conseil d'une bonne amie qui est aussi un entrepreneur florissant de la région.
Bu şansı birazcık eğlenceli hale dönüştürmek için yeteri kadar tuhaf olan da, ahmakça davranan da sadece benim.
Le fait que je sois la seule assez folle et assez rigolote pour saisir l'opportunité de passer une bonne soirée ensemble.
Öpüşmeniz birazcık doğal.
C'est naturel de s'embrasser un peu.
Birazcık tuhaf.
C'est un peu étrange.
- Bu beni birazcık azdırıyor.
Et ça m'excite totalement.
Yani birazcık sinirliyim..... ama PlayStation aldığın için değil, benden saklamak zorunda hissettiğin için.
Enfin, je suis un peu contrariée, mais pas parce que tu as acheté une PlayStation- - parce que tu croyais devoir me le cacher.
- Evet, birazcık kafaları karışmış gibi.
Oui, et elles ont l'air un peu perdues.
Birazcık daha uzağına.
Juste un peu plus loin.
Çiçeği burnunda gelinimizle birazcık sohbet edeceğim ona bazı sırlarını saklaması gerektiğini hatırlatacağım.
Je vais avoir une petite discussion avec la mariés pour lui rappelle qu'il y a certains secrets qui doivent rester enterré.
Eğer birazcık umrundaysam, bunu yapmazsın.
Si tu te soucies un peu de moi, tu ne feras pas ça.
Çiçeği burnunda gelinimizle birazcık sohbet edeceğim ona bazı sırlarını saklaması gerektiğini hatırlatacağım.
Je vais avoir une petit discussion avec la future mariée, pour lui rappeler que certains secrets doivent rester enterrés.
Birazcık büyüyle zamanın en güçlü vampirleri şimdi ayağımın altında yatıyor.
Juste un peu de magie, et un vampire autrefois puissant maintenant mens avant moi.
Bizi birazcık olsa yalnız bırakamaz mıydın?
Aurait jamais pu en laisser autant seul
Belki de bu giden, sıçan-koyunlar birazcık da olsa haklıdırlar.
Peut-être que ces sales lâcheuses ont un petit peu raison.
Vedalaşıp belki birazcık öpüşebilir miyiz acaba?
Peut-on se dire au revoir et s'embrasser un peu, s'il vous plaît?
Yani, yatağımın altında kırmızılık ve kafamın içinde birazcık sarılık var.
Il y a bien un rat sous mon lit... et un "yellow man" dans ma tête.
Birazcık desteğin.
Que tu me soutiennes.
Birazcık daha gruba uygun enerjide söylemeni isterdim ama neyse.
J'aurais préféré quelque chose de plus positif, mais ça ira.
Pekâlâ, şu anda birazcık telaşlı gözüküyorsun.
Je te trouve un peu agitée, là.
Seni birazcık bile çalışırken görmedim o yüzden önce bakalım kabul edilecek misin.
Je ne t'ai jamais vu étudier, alors attendons de voir si tu seras accepté.
- Birazcık da olsa suçlu hissetmiyor musun? - Hayır.
Tu ne te sens pas... un peu coupable?
Bir saniyeliğine birazcık endişelenmiştim.
J'avoue, j'étais inquiète pendant une seconde...
- Birazcık...
- Juste un peu.
Dinle, birazcık ayar çekmemiz gerekiyor.
Hé, écoute. On doit faire un petit ajustement.
Bence birazcık kaybolmuş olabilirsin.
Je pense que vous êtes un peu perdu.
Bay Adams'la görüşebilirim diye umuyordum birazcık... iş konusunda.
J'espérais juste pouvoir avoir une discussion avec Sam Adams à propos des, hum, affaires.
Bu sadece basit bir protestoydu ; evet, birazcık kontrolden çıkmış olabilir ama... 90 bin şilin * değerindeki ticari kraliyet malı denizin dibine battı.
C'etait une simple protestation... qui, de l'avis général, nous a échappé, mais c'est... 90.000 £ de marchandises royal jetées par dessus bord.
O yüzden senin başarının birazcık tadını çıkaracağım, evet.
Alors, je vais me prélasser dans ta gloire un petit peu, oui.
Burada birazcık gerginim sadece.
Je suis juste un peu nerveux là.
Üzünüm, bu benim için birazcık fazla şu anda.
Je suis désolée, tout ça est un peu trop pour moi maintenant.
- Hı-hı. Birazcık Bay Rogers'a benzemişsin, ama sorun değil.
Vous ressemblez un peu à monsieur Rogers, mais ça va.
Yani bana birazcık...
On pourrait... Laisse-moi le bénéfice du doute.
Birazcık söyle.
Juste un petit.
- Lütfen. Birazcık.
- S'il te plaît.
İtiraf et, birazcık etkilendin.
Admets-le, ça t'excite un peu.
Hatta bazen berbat bir insansın. Ve gerçekten katlanılmaz, belki birazcık da ruh hastası.
Non, t'es même plutôt horrible parfois, difficile à supporter. et peut-être même un tout petit peu fou.
- Birazcık...
- Un peu, oui.
- Yok canım, sen ben gibi adam ama birazcık tuhaf.
Une sorte de Dieu? Non, c'est juste un mec un peu bizarre, tu vois.
Birazcık düzelmeye ihtiyacım var.
J'ai besoin d'une bonne coupe.
Birazcık kısabilir miyiz?
Non, on peut pas.
- Oscar birazcık duygusallaşıyordu.
Qu'est-ce qui se passe? Oscar devient un peu émotif.
Daha da haklıyım o zaman. Niye birazcık ilgi...
Pourquoi vous ne... m'avez pas conseillé?
Ama birazcık komiktin.
Merci. Ça fait plaisir de te voir,
Şimdiden birazcık tahrik olmadın mı söylesene?
Franchement, ne me dis pas que ça t'excites pas déjà un petit peu?
Dördüncü sınıftan beri birazcık farklı görünüyorum.
Je pense que j'ai bien changé depuis le CM1.
Bu öneriyi birazcık bile sevmedim. Dük onun ismini duyduğunda öfkeleniyordu, fakat ben Dük'e Aaron'ın o kadar yıl sonra çok kötü şekilde yenileceğini garanti ettim. Onu aşağılamak için bir İngilize yenilmesi için lafı bile olmazdı.
Je n'ai pas du tout aimé cette proposition. mais la sagesse l'emporta quand je lui assurai qu'Aaron se ramasserait après tant d'années sans jouer. ce qui ne manquerait pas de l'humilier.
Birazcık kız gibi olmaya hakkım var.
J'ai le droit d'être gamine.
Hepsinden birazcık var.
Toutes ces choses... à un certain point.
Belki birazcık iş.
Peut-être un peu de travail.
birazcık 224
birazcık daha 63
biraz 988
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
birazcık daha 63
biraz 988
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
birazdan görüşürüz 75
biraz dinlen 152
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
birazdan görüşürüz 75
biraz dinlen 152
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64