Birşeyler traduction Français
10,052 traduction parallèle
Charlotte doğduğunda gökyüzünde bir küme yıldıza sıradışı birşeyler oldu.
Les planètes étaient alignées d'une façon particulière quand Charlotte est née.
Ona evin dışında yiyecek birşeyler verdim, sonra kliniğe götürüp orada bıraktım.
[Voix cassée] Je l'ai sortie furtivement de la maison, je l'ai conduite à la clinique, et je l'ai laissée là.
"Şimdi git, birşeyler öğren." Chelsea bunu nasıl bilebildi?
"Maintenant va apprendre quelque chose." [Rires] Comment Chelsea a pu savoir ça?
Her zaman yapmak istediğin birşeyler yap ; ama çok korktuğun birşey olmasın.
En faisant quelque chose que tu as toujours voulu faire, mais dont tu avais trop peur.
'Rae olsa komik birşeyler söylerdi.
" Rae dit quelque chose de drôle.
Genelde damadın birşeyler söylediğini biliyorm.
Je sais que c'est normalement le marié qui dit quelques mots.
Al, yiyecek birşeyler.
Tiens, à manger.
Açıkça birşeyler gizliyorlar.
Clairement, ils cachaient quelque chose.
Ancak aileme birşeyler söylemem gerekiyor.
Mais je dois dire quelque chose à mes parents.
Bir kaç gün içinde döneceklerini söylediler, ama birşeyler canlarını sıkmışa benziyordu.
Ils ont dit qu'ils reviendraient dans quelques jours, mais quelque chose avait l'air de les déranger.
Birşeyler yemeye gitmek istiyor.
Elle veut aller se chercher une part de pizza.
Eşlerimizle takılmanın karşısında durduk. ve geceleri birşeyler yapmak için.
On se battait pour ne pas trainer avec nos femmes et nous approprier la nuit.
Ne zaman bütün bunlardan birşeyler elde edicem?
Quand suis-je supposé tirer quelque chose de ça?
- Bunun için sana gelmek istemezdim fakat birşeyler yapmalıyız.
- Je ne voulais pas venir te voir pour t'en parler, mais tu dois faire quelque chose.
Yani Michelle Twohey'de birşeyler varmış.
Michelle Twohey avait donc un problème.
ve acilen birşeyler yapmazsan...
Et si tu ne réagis pas vite...
Görünüşe göre birşeyler saklıyor.
Il cache quelque chose.
Biliyormusun, altına birşeyler giysen olacak.
Vous devriez peut-être vous habiller.
Michelle büyük ihtimal yasak ilişkinin kanıtlarını arıyordu, ancak çok daha kötü birşeyler buldu.
Michelle cherchait des preuves d'adultère. Mais elle a trouvé pire.
Bunun içinde faydalı birşeyler vardır diye umuyorum.
Si seulement il y avait quelque chose là-dedans qui pourrait aider.
İnsanlar başkalarının rüyalarına girebiliyorsa,... güzel birşeyler yapsınlar bari. Mesela, senin barda ki boynu dövmeli adamla ilgili seks rüyaları görmemi engellesinler.
Si quelqu'un peut aller dans tes rêves, alors ils devraient faire quelque chose de bien, comme me faire arrêter de rêver de faire l'amour avec ce gay tatoué au cou de ton bar.
Tek istediğim seni eve götürüp birşeyler yapmak istiyorum. Sana yani.
Je veux juste te rammener à la maison et te faire des trucs.
Bayan İp için birşeyler getirdik.
Nous apportons quelque chose pour Madame lp.
Herkes ona karşı birşeyler hissettiğini biliyor.
Tout le monde sait que tu l'aimes bien.
Bu biraz hassas bir durum. O yüzden birşeyler uydur.
C'est une situation très délicate, donc juste... tu sais, fais quelque chose.
- Birşeyler çıktı.
Quelque chose est arrivé.
Zorlama bir tahmin gibi hissettiriyor evet ama onda... onda birşeyler var.
Ça semble tordu mais il y a... quelque chose à propos d'elle.
Cidden bu şov fikrinden birşeyler çıkacak sanki birşeyi atlıyorum.
Je tiens quelque chose avec cette idée d'émission, mais il me manque quelque chose.
Mali işlerde aynı kıyafetler giymiş birbirinin adamları izleyerek bir sene geçirdim Başka adamların parasını sayarken gizlice birşeyler içerek.
J'ai passé une année en finance regardant les mêmes hommes, dans des costumes identiques, faufiler des boissons hors d'un tiroir de bureau tout en comptant l'argent d'autres personnes.
Emerland şirketi çok iyi ilerliyor, fakat eğer alt katlardaysan bilirsin birşeyler vermek zorundasın.
L'émeraude évolue bien, mais si vous êtes allés en bas, vous savez que quelque chose doit être fait.
Eğer bununla ilgili birşeyler bilmeye ihtiyacınız olursa.
J'y ai joué, les gars si vous voulez savoir quelque chose à propos de ça.
Ona birşeyler gösterdi.
Il lui montrait des choses.
Hapiste birşeyler öğrenirsin, çilingirlik gibi.
Tu peux apprendre un commerce dans l'articulation - peut-être un serrurier -
Peki ya bir konu ile ilgili birşeyler biliyorsam?
Eh, si je savais quelque chose?
Doğru olmayan birşeyler var.
Quelque chose ne va pas.
Evet, o iki adamın arkasından cesur birşeyler söylediler. Ama günün sonunda, polis ölmedi. Olayı senin üstüne yıktıklar için mutlular.
Ils diront quelquechose à propos de poursuivre les 2 autres gars, mais comme le flic n'est pas mort ils seront content de tout te mettre sur le dos.
- Birkaç lokma birşeyler yersiniz.
- Mangez un morceau?
Yani, tam olarak tek başıma değil tabii ki de birşeyler yapabilen insanlar için geçerli bu.
Je veux dire, d'accord, je ne suis pas entièrement seule, mais concernant les personnes qui peuvent faire quelque chose.
O kasada benimle ilgili birşeyler var mı?
Il y a un truc dans ce caveau à propos de moi?
Trav, bayana içecek birşeyler ver.
Trav, va chercher un verre à la dame.
Neden birbirimizden birşeyler saklamamız gerektiğini düşünüyorsun, bilmiyorum.
Je comprends pas pourquoi vous pensez qu'on doit se cacher des choses.
Keşke biz de eğlenceli birşeyler yapsak.
J'aurai souhaité que nous fassions plus de choses drôles.
Kendinden geçercesine birşeyler mırıldanıyordu.
Elle parlait en langues.
Haydi sen de katıl ve zekice birşeyler söyle.
Lance-toi, mais fait en sorte que ça ait l'air intelligent.
Komik birşeyler söyleyebilseydim keşke.
J'aurais aimé avoir une chute plus drôle mais non.
Birşeyler söyle.
Dis quelque chose.
Ama küçük birşeyler çalabilirsin.
Mais tu pourrais voler quelque chose de tout petit.
- Sürekli birşeyler çalan dostum.
- C'est un ami qui vole beaucoup
Kendine içecek birşeyler al ve kendini yollara vur.
Prends toi quelque chose à boire et sors.
Neredeyse hergün birşeyler beni test ediyor.
Essais de ma sobriété surviennent presque quotidiennement.
Birisi onu öldürüp bize birşeyler anlatmasını engelledi.
Quelqu'un l'a tué et l'a empêché de nous dire quelque chose.
birşeyler söyle 44
birşeyler oluyor 22
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşeyler oluyor 22
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşey duydun mu 16
birşeyim yok 25
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşey duydun mu 16
birşeyim yok 25
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28