English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bu da bir fikir

Bu da bir fikir traduction Français

215 traduction parallèle
Bu da bir fikir!
"Ça, c'est une idée!"
Eh, bu da bir fikir.
Ce serait une idée.
Belki, haysiyetsiz, orduyu istila etmiş politikacılar dışında. Bu da bir fikir.
Sauf un, peut-être, à propos des ignobles politiciens militaires.
- Bu da bir fikir, değil mi? - Evet, bu da bir fikir.
- C'est une idée, hein?
Bu da bir fikir.
- C'est une question d'opinion.
Bu da bir fikir işte.
Vous savez, c'est une idée.
Hey, Dave, bu da bir fikir.
Dave, ça c'est une idée.
- Bu da bir fikir. İki sinek koyup, yörüngedeyken üreyip üremediklerine de bakabiliriz.
On pourrait mettre deux mouches et voir si elles se propagent en orbite.
Bu da bir fikir.
C'est une idée, non?
Bana dersimi verecek gibisiniz. Bu da bir fikir.
- Vous voulez m'avoir, semble-t-il.
Bu da bir fikir.
C'est une idée!
Bu da bir fikir, Jupiter adına.
Toi? Mais c'est une excellente idée.
Bu da bir fikir.
C'est une idée.
Şey, bu da bir fikir.
Eh bien, c'est une idée.
Bu da bir fikir Komutan.
C'est un point de vue, commandeur.
Bu da bir fikir, ben zaten kazdım, bir tünel kazdım.
Ah, ça, Obélix, c'est une idée à creuser. A creuser!
- Bu da bir fikir.
- C'est bien possible.
Evet bu da bir fikir.
C'est une idée.
Şimdi, bu da bir fikir.
Oui, c'est une piste.
Bu da bir fikir.
Ça me donne une idée.
Evet, bu da bir fikir.
Oui, c'est un idée.
Bu da bir fikir.
Possible.
Bu da bir fikir ve buna saygı duyarım.
C'est ton opinion et je la respecte.
Bak, bu da bir fikir.
Hé, ça c'est une idée.
Bu da bir fikir.
Bonne idée.
Bu da bir fikir.
C'est ton opinion.
Yeni fotoğraflar çekmek için çıkacak olsak da, bu fotoğraf, görevin zorluğu hakkında size bir fikir verebilir.
On va sortir prendre de nouvelles vues, mais celles-ci vous donneront une idée de la difficulté de la mission.
Mucit ya da bilimci değilim. Ama bu iyi bir fikir.
Je ne suis pas un inventeur, mais je tiens une idée.
Gamoray'i almalıyız! Bu da bir fikir Komutan.
C'est un point de vue, commandeur.
Eminim şu an dışarıda, bu Avrupa seyahatinin iyi bir fikir olduğunu düşünüyordur.
Elle est justement en train de se dire que ce voyage est une bonne idée.
Ama Francis yazmaya başladığından beri, ya da yazmaya ortak olduktan bu yana, çoğu şeyi o anda üretiyordu ve yeni bir fikir geldiğinde, tüm gece boyunca oturup ve yazıyordu.
Mais comme Francis est un scénariste et avait coécrit le scénario, il pouvait improviser, et si une nouvelle idée germait, il pouvait passer la nuit à l'écrire.
Biliyormusun, belki bu o kadar da kötü bir fikir değil.
Après tout, c'est une bonne idée.
Bu daha da iyi bir fikir.
Encore mieux.
Belki birileriyle konuşsan, bu kadar da kötü bir fikir olmazdı.
Tu devrais peut-être parler à quelqu'un.
Belki de bu o kadar da iyi bir fikir değildir.
Non, n'y va pas.
Bu da bana bir fikir verdi.
Ce qui m'a donné une idée.
Düşünüyorum da bence bu berbat bir fikir.
Entre nous, c'est une très mauvaise idée.
Evet kesinlikle iyi bir fikir bu belki birlikte yaşamaktan o da mutlu olur.
Heureusement que je t'ai. On pourrait vivre ensemble!
- Bu da bir fikir.
- C'est vrai.
O da "Onunla evleneceğim" dedi. "Bu iyi bir fikir değil." dedim.
Il m'a dit "Tant pis, je l'épouse." J'ai dit "Dommage."
Eger bu da yetmezse onun annesinin karavanini yakmanin da iyi bir fikir oldugunu sandi. Ustelik annesi karavanda uyurken.
Et comme si c'était pas assez... il a rien trouvé de mieux... que de brûler la caravane de sa mère... pendant qu'elle dormait dedans.
Ama eğer ciddiyse ya da bu yolda gidiyorsa, o zaman, yemeğe çıkmamız berbat bir fikir olurdu.
mais si c'est sérieux... ou en voie de l'être, l'idée est nulle.
Evet ama benden saklama ihtiyacı duydun. Bu da iyi bir fikir olmadığının kanıtıdır. - Evet.
Mais tu me l'as caché car tu savais que c'était une erreur.
. Bu gece birlikte olmamız o kadar da iyi bir fikir değil.
Je ne crois pas que sortir ensemble serait une bonne idée.
Büyük yetenek gösterisine on bir saat kala gemimizin yelkenlerini açmıştık. Şimdi ise benim deyimimle sabah aktiviteleri cennetine yelken açma zamanıydı. Bu da fena bir fikir sayılmazdı.
Avec 11 heures à attendre avant le grand spectacle, voguons à bord du grand navire Firewood vers un petit bonheur que j'appelle "l'Activité du matin".
- Bu da senin için yeni bir fikir.
- J'ai une nouvelle idée.
- Belki bunu yapmasam da olur. - Bu iyi bir fikir.
- Je vais zapper le bain de vapeur.
Belki bu o kadar da iyi bir fikir değildir.
Ce n'est peut-etre pas une bonne idée.
Aslında bu o kadar da iyi bir fikir değil.
Ecoutez, tout compte fait, ce n'était pas une bonne idée.
Şey, hata edip, onlara deniz hıyarlarının tehdit edildiklerinde ne yaptıklarını gösterdim, ve bu da, bilirsiniz, biri onlara dokunur dokunmaz uçlarından beyaz iplikler çıkar. ve, ah, Steve-O ve Chris bunu harika bir fikir olduğunu düşündüler.
Bien, j'ai fait l'erreur de leur montrer ce que les concombres de mers font quand on les touche a chaque fois dés que quelque chose les touche ils perdent ce liquide blanc par ici et, euh, Steve-O et Chris ont pensé que ce serait une bonne idée...
Eh, bu burada ya da onu gönderdi dikkate alınarak, böyle kötü bir fikir değil...
Bonne idée, vu que c'est toi qui l'as envoyé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]