English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ B ] / Bu ne tesadüf

Bu ne tesadüf traduction Français

229 traduction parallèle
Oh neden, bu ne tesadüf, Sadece sen lütfen, diğerleri yalnızca alay eder!
Comment, pourquoi, par quel hasard je n'aime que toi, comme c'est bizarre car tous les autres, je leur en fais voir!
Oh neden, bu ne tesadüf,
Comment, pourquoi, par quel hasard je n'aime que toi, comme c'est bizarre
Bu ne tesadüf! - Neredeydiniz?
Quel hasard de vous voir ici!
Bu ne tesadüf!
Mais quel hasard...
Binbaşı, bu ne tesadüf.
Major, quelle coïncidence.
- Jimmy! Bu ne tesadüf! Ben de tam...
- Jimmy, quelle coïïncidence!
Ugo, bu ne tesadüf!
Ugo, quelle coïncidence!
Bu ne tesadüf!
Quelle coïncidence!
Wai Tung! Bu ne tesadüf!
Gao Wei-Tong!
Bu ne tesadüf.
Quelle coïncidence!
- Bu ne tesadüf! - Bu ne tesadüf!
Quelle coïncidence!
Bu ne tesadüf! Bu ne tesadüf!
Hey, quelle coïncidence!
George'u sokakta elinde dokuz kiloluk bir hindi ve bir şişe şarap ile görünce düşündüm ki : " Bu ne tesadüf.
Quand j'ai croisé George avec son énorme dinde et son cubi de vin, j'ai pensé : quelle coïncidence! On allait passer à table.
Bu ne tesadüf!
- Ça alors.
Bu ne tesadüf.
Quelle coïncidence.
Bu ne tesadüf.
Quelle... surprise.
Bu ne tesadüf?
C'est pas formidable?
Bu ne tesadüf? Phil Jake'in futbol hocası.
Quelle coïncidence.
Bu tesadüf darbeden sonra su yüzüne çıktığında aranızdaki mesafe ne kadardı?
Après ce choc, à quelle distance étiez-vous d'elle?
Ne tesadüf. Planım da bu zaten.
C'est exactement mon intention.
Bu dünyada hiçbir şey tesadüf değildir.
Rien de ce qui est sur cette Terre ne l'est pas hasard.
Bu ne güzel bir tesadüf.
Quelle agréable surprise!
- Ne tesadüf. Kızımın ismi bu.
Comme ma fille, quelle coïncidence.
Seninle bu gece tanışmamız tesadüf değil. Seni çingeneler yolladı.
Vous ne me croirez pas, mais notre rencontre n'est pas un hasard.
Buna asla inanmayacaksınız, bu hayal edilebilecek en müthiş tesadüf.
Vous ne croirez jamais cette folle coïncidence :
Bu ne büyük bir tesadüf Albay, şu anda resmi bataklık bekçisinin huzurunda bulunuyorsunuz.
Quelle coïncidence! Je suis le garde des marais.
Ne tesadüf, elimde harika bir surup var tam da bu fiyata.
J'ai justement un flacon d'un remarquable élixir... que je peux sacrifier à ce prix-là.
Ne hoş bir tesadüf bu böyle!
Quelle exquise surprise!
Bu tesadüf olamaz.
Ça ne peut pas être une coïncidence.
Ne kadar zamandır sizinle tanışmak istiyordum. Bu gece çok hoş bir tesadüf.
J'ai eu la chance d'assister à votre dernier récital.
Bu ne tesadüf.
Quelle coïncidence! C'est bizarre.
Kumandan Nicoara! Bu ne güzel bir tesadüf!
Capitaine Nicoara, quelle surprise!
Bu ya çok garip bir tesadüf, ya da kasten olmuş bir olay.
Soit c'est une pure coïncidence, ou ça ne l'est pas.
Bu şartlarda, bunun tesadüf olduğunu söylemeyeceğim.
Je ne pense pas que ce soit une coïncidence.
Bu bir tesadüf olamaz, efendim.
Ca ne peut être une coïncidence.
Bu kadarı tesadüf olamaz.
Ça ne peut pas être une coïncidence.
Bu şeyler tesadüf değil.
Ces choses ne coïncident jamais.
Bu ne tesadüf.
Alors?
Bu bir tesadüf değil.
On ne peut pas effacer celà.
Çünkü bu olaylar tesadüf değildir.
Il ne s'agit pas de coïncidences.
- Homer. Bu ne hoş bir tesadüf.
Homer, quelle coïncidence.
Tam olarak biz taramaları başlattıktan sonra. Bu kadarı tesadüf olmaz.
ça ne peut pas être une coïncidence.
Bu ne güzel tesadüf!
Quelle coïncidence!
Bu da geçen ay, ne tesadüf, geçen ay aynı gün golf sopalarımı ters çevrilmiş olarak çöpte bulmuştum.
C'est aujourd'hui. Voilà le mois dernier. Quelle coïncidence, le même jour j'ai trouvé mes clubs de golf dans la poubelle!
Ve bana ait olan bu parçaları hiç birisi tesadüf değil.
Et tous ces éléments ne sont pas des accidents.
Bu kitap benim gördüğüm şeyleri anlatıyor ve bunlar tesadüf olamaz.
Le livre décrit ce que j'ai vu. Ça ne peut pas être une coïncidence.
Bu bir tesadüf olamazdı.
Cela ne peut pas être une coincidence.
İnanıyorum ki bu bir tesadüf değildi.
Je ne crois pas à une coïncidence.
Bu nasıl geçecek bilmiyorum ama ortada garip bir tesadüf var.
Je ne suis pas absolument sûr de ce que je dis, mais c'est trop étrange pour être une coïncidence.
Şef, bu bir tesadüf olamaz.
Chef, ça ne peut être une coïncidence.
Bu tesadüf olamaz.
Ça ne peut être une coincidence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]