Buna rağmen traduction Français
1,892 traduction parallèle
Buna rağmen oynayacak :
Il jouera quand même :
Ama buna rağmen sizden ayrılmanızı rica edeceğim.
Par contre je pourrai vous demander un service en retour.
Buna rağmen... Erkek kardeşinin burada olmaması biraz tuhaf.
Et... c'est bizarre que ton frère soit pas là.
Buna rağmen gerçekten de Alanis Morissette'ye benziyor.
Elle ressemble un peu à Alanis Morissette.
Buna rağmen, beni eve bırakırken benden para alırdı.
Il me conduisait puis essayait de me faire payer la course.
Buna rağmen, 13. sayfada belirtilmiş takma isimleri kullandığın sürece dış dünyayla konuşmak için telefonu kullanmakta özgürsün.
Par contre, le téléphone est illimité, tant que vous choisissez un pseudo parmi la liste en page 13 quand vous appelez le monde extérieur.
Ondan özür bile diledim sayılır buna rağmen beni görmezden mi geliyor?
Je me suis quasiment excusée. Et lui, il m'ignore?
Buna rağmen, Alodor şövalyeliğini ondan almıştı.
Quoi qu'il en soit, on l'a privé de son titre de chevalier.
Ve siz buna rağmen onu toplumun içine salıyorsunuz.
Et vous les laissez partir dans la foule.
Buna rağmen, kocası herşey için beni suçlarsa şaşırmam.
Mais je ne serais pas étonné que le mari m'en rende responsable.
Ama buna rağmen Roy'la çok iyiler.
Mais il est génial avec Roy.
Böyle düşündüğünü biliyorum ama buna rağmen ben Ruben'ın yanında kalsaydım onu sağ salim eve götürebilirdim.
Mais si j'étais resté avec Ruben.... pour m'assurer qu'il était rentré, il serait vivant.
Buna rağmen gelmiyor, ki bunu ilginç buluyorum.
Sauf si elle l'est pas, ce qui est intéressant.
Ve buna rağmen House'un en iyi arkadaşısın.
Et pourtant, vous êtes le meilleur ami d'House.
İtiraf etmeliyim ki, buna rağmen, yuvarlak kızarmış patates taraftarıyım.
Mais je dois avouer que j'ai un faible pour les croquettes...
ve sen beni aşağıladın, hor gördün, önem verdiğim insanları öldürdün, buna rağmen, bir şekilde, seni hala seviyorum!
Et tu m'as traitée avec mépris, tué ceux dont je me préoccupais, et malgré tout ça, je t'aime toujours!
Buna rağmen, buradan o resimi alarak gideceğim.
Cependant, je vais partir avec cette toile.
Ve Betsy Bournes buna rağmen Auerbach ile ilişki yaşıyordu, onun katiliyle.
Pourtant Betsy Bournes couchait avec Auerbach, avec ce tueur.
Buna rağmen Appa'yı alıp götürecek misin?
Tu allais prendre Appa quoi que je dise?
Buna rağmen Merlin'in öyle olmaması için hayatımı verirdim.
Mais je donnerais ma vie pour que Merlin ne le fût point.
Hayır. Buna rağmen bana arkadaşım diyorsun.
Mais vous m'avez appelé l'ami.
Buna rağmen, kalbinin her atışında seni sevdiğini söylüyor.
mais sache qu'à chaque battement de son coeur elle Te dit qu'elle T'aime.
Buna rağmen, kalbinin her atışında seni sevdiğini söylüyor.
mais sache qu'à chaque battement de son cœur elle Te dit qu'elle T'aime.
Buna rağmen sistemde görünürlerdi.
Mais ils apparaîtraient quand même sur le système.
Buna rağmen ölüm hemen olmamış.
Et cette déchirure dans le tissu suggère que l'impact a été important. Malgré ça, la mort n'a pas été immédiate.
Ve buna rağmen, iş her zaman yapılıyor.
Et pourtant, le boulot est toujours fait.
Burada mağdur olan benim ama buna rağmen o yine de piç babası lehine ifade verdi.
Je suis la victime dans cette affaire, et malgré tout il témoigne en faveur de son bâtard de père.
Buna rağmen kurtulmak için cinayeti seçmedik.
On a pas choisi le meurtre pour s'en sortir.
Buna rağmen Marx karıştırdı ama.
Et Marx l'a fait.
'Kendini öldürmek için yeterli hıza sahip değildi,'buna rağmen Thorpe Parkı bir kaç saate kapanıyordu.'
Il ne risquerait pas d'aller assez vite pour tuer quelqu'un. En dépit du fait que Thorpe Park allait fermer dans quelques heures.
Buna rağmen bir ekip birleştirebileceğine eminim.
Mais je devrais pouvoir te rencarder.
Buna rağmen bazı ilginç şeyler söyledin.
Mais tu as quand même dit des choses intéressantes.
Beyefendi ortaklıktan bahsediyor, buna rağmen bu geceki şehir mitingine katılacak mısın diye sorarsanız... Maalesef katılamaz.
Vous parlez de partenariat, mais quand j'ai voulu participer à cette réunion, j'ai été rejeté.
Buna rağmen, tarih, selamlama ve imza açık.
La date, les salutations et la signature sont claires.
Wraith'in ondan beslenmesine izin veriyorlardı, buna rağmen, Yarbay Sheppard kaçmaları için tek şanslarının birlikte çalışmaları olduğunu fark etti.
Bien qu'on ait permis au Wraith de se nourrir de lui, le colonel Sheppard a réalisé que pour s'échapper, ils devaient coopérer.
Buna rağmen, bir randevum var, Ve ben minnetar olurum eğer sen ortalıkta fazla "gözükmezsen".
Maintenant, j'en ai un. J'aurais donc apprécié que... tu te raréfies.
Buna rağmen, bir yeri kontrol altına almayı tercih ediyoruz.
Et nous dire, toutefois, qu'il est préférable à une subjugation, et ça l'est.
Buna rağmen...
- Ne pouvons-nous pas...
Akciğerler çalışıyor ama buna rağmen nefes alamıyor.
Les poumons fonctionnent et pourtant elle peut pas respirer.
Buna rağmen buradasın.
Et vous êtes encore ici.
Fakat buna rağmen rock yıldızı ve sex sembolü.
Mais il est quand même devenu un sex symbol et une rock star.
Her şeyi biliyordunuz, Euphy'yi de kurtarabilirdiniz. Buna rağmen onu bıraktınız.
Vous qui saviez tout, plutôt que de sauver Euphie, vous l'avez abandonnée.
Ben ölümsüzüm, buna rağmen C Dünyası beni yutuyor...!
J'ai fini par comprendre. Vous n'aimiez que vous. Non!
Buna rağmen karın hala seninle yaşamak istiyor.
Malgré ça, ta femme veut toujours vivre avec toi.
- Buna rağmen beni yolladın.
- Mais vous m'avez quand même envoyé.
Verilecek cezanın böyle bir sonuç doğuracağını bilmeme rağmen buna göz mü yummalıyım, bunu mu yapmalıyım?
Une punition peut mener à ces conséquences,... mais je me voile la face?
Buna ragmen, tepkisinde seni seni hayal kirikligina ugratan bir seyler yok mu?
Quand même, n'y avait-il rien dans sa réaction qui vous a déçu?
Ve buna ragmen, onu aldatiyor.
Et pourtant... Il la trompait.
Buna izin vermememe rağmen.
Je voulais juste...
Buna rağmen annenin sana saldırdığını düşünüyorsun demek.
Or vous pensez que votre mère vous a attaquée?
Buna rağmen zamanında hazırlayabileceğimi düşündüm.
Ecoute, je suis désolé.
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna ne demeli 38