Burayı seviyorum traduction Français
469 traduction parallèle
- Burayı seviyorum.
- Ravi d'être ici.
- Ama burayı seviyorum. Daha çok dışarı çıkıp insanlarla tanışmalısın.
Vous devriez sortir, voir des gens...
Beyler burayı seviyorum.
Je suis bien ici.
Bende burayı seviyorum... yüksek ve rezil dünyanın tüm endişelerinden uzak. O senin zevkin.
Tant pis.
- Burayı seviyorum.
Pas à se plaindre... heu!
O yüzden burayı seviyorum.
C'est ce qui me plaît ici.
Burayı seviyorum, ama bazen kurtulabilmeyi çok istiyorum.
J'adore ce ranch, mais j'aimerais parfois m'en débarrasser.
- Evet. Burayı seviyorum. Hareketli.
J'aime cet endroit, il est original.
Burayı seviyorum.
J'aime ce pays.
Burayı seviyorum.
J'aime cet endroit.
Burayı seviyorum!
Je me plais ici.
Ben burayı seviyorum.
Je suis bien, ici.
Burayı seviyorum çünkü çalışabiliyorum. Ayrıca oldukça önemli gelişmeler yapıyoruz.
Je me plais ici parce que je peux travailler et nous faisons des progrès importants.
Burayı seviyorum, sen sevmiyor musun?
J'aime être ici, pas toi?
Burayı seviyorum çünkü istediğimi söyleyebiliyor, istediğimi yapabiliyorum.
- Non, je me plais ici parce que je peux dire ce que je veux.
Burayı seviyorum.
J'aime cette chambre.
Burayı seviyorum.
Ça me plaît ici.
Şikayet edemem, burayı seviyorum.
Je me plais ici.
Burayı seviyorum. Halimden memnunum.
J'y suis et ça me plaît.
Burayı seviyorum Cal.
Cal.
Burayı seviyorum.
- Je l'aime bien.
Ben burayı seviyorum.
Je me plais ici.
Evet. Burayı seviyorum...
Oui, je le suis...
Gitmek istemiyorum, burayı seviyorum.
Je n'ai pas envie de m'en aller. Je me plais ici.
Burayı seviyorum.
Vraiment.
Burayı seviyorum! Çok mutluyum burada Harry.
J'adore cet endroit, il m'émeut.
Tanrım, burayı seviyorum.
J'adore cet endroit.
Burayı seviyorum ama yerel halk için hayat burada zor.
J'aime bien le coin, mais c'est dur pour les natifs.
Burayı seviyorum. Bu ülkeyi seviyorum.
J'aime cette région.
Burayı seviyorum, gidemiyorum.
Je me plais bien ici, je veux pas partir.
- Çünkü burayı seviyorum.
Parce que j'aime ça ici.
Hayır, burayı seviyorum.
Non. Et l'endroit est charmant.
Burayı çok seviyorum. Çok güzel anlar geçirdik burada.
On a toujours passé des moments merveilleux, ici.
İşte bu yüzden burayı çok seviyorum.
Je me plais ici!
Evet Glyn, burayı seviyorum.
- Non, j'aime cette vie.
- Burayı seviyorum.
- J'aime bien.
Doktor Warfield, çok üzgünüm ve burayı yani üniversiteyi çok seviyorum.
Dr Warfield, je suis vraiment désolé... J'aime beaucoup cette université.
Burayı çok seviyorum, Georg.
J'aime beaucoup cet endroit, Georg.
Oh, burayı çok seviyorum.
J'adore cet endroit.
Burada güzel arkadaşlıklar edindim ve burayı seviyorum.
Et j'adore cette ville.
Burayı yalnızken seviyorum.
J'aime venir seule ici.
İşte burayı bu yüzden seviyorum.
C'est ce que j'aime dans cet endroit.
Burayı olduğu gibi seviyorum.
C'est bien comme c'est.
Oldsen, burayı gittikçe daha çok seviyorum galiba.
J'ai un coup de coeur pour ce pays.
- Burayı çok seviyorum hayatım.
- J'aime beaucoup ici, chérie.
Seni sevdiğim kadar burayı da seviyorum.
J'aime cet endroit autant que je t'aime! Hilton...
Burayı gerçekten seviyorum.
Ça me plaît vraiment ici.
Burayı seviyorum.
Non, toi, t'es parfaite.
Burayı seviyorum.
J'adore ce pays.
Biliyorum. Ben de seviyorum burayı.
Moi aussi, j'aime ce pays.
Seviyorum burayı.
J'aime cet endroit.
seviyorum 294
seviyorum seni 25
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
seviyorum seni 25
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16