Canım arkadaşım traduction Français
194 traduction parallèle
" Görüyorsun ya canım arkadaşım karının aşık olduğu benim.
Vous voyez, c'est moi... que votre femme aime.
Seni zarftan çıkartıp orada hemen orada okudum ah canım arkadaşım. "
Je vous ai sorti de votre enveloppe et vous ai lu, oh mon cher ami! "
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
- Je sais ce que ça veut dire.
Ne diyorsun, canım arkadaşım?
Mon ami!
- Evet. Canım arkadaşım, Barbara.
Oui, comme mon amie Barbara.
Korkarım sen anlamıyorsun, canım arkadaşım.
Je crains que ce soit vous qui ne compreniez pas, mon cher.
Sade mi Yok canım Arkadaşım dik ve ben sana çarpıcı derdik
Vous n'êtes pas rien. Moi et Dick, on dirait : super!
Canım arkadaşım her zaman benim hafızama meydan okumak ister.
Une amie a testé ma mémoire
Canım arkadaşım Marilyn Monroe için bazı yazılar yazıyorum.
Je remanie quelques textes pour ma chère amie, Marilyn Monroe.
Elaine, canım arkadaşım.
Elaine, chère amie.
Canım arkadaşım. Sakıncası yoksa
Ma tendre amie, si tu veux bien
Güzel, benim canım arkadaşım.
Très bien, mon soi-disant ami.
Canım arkadaşım!
Mon meilleur ami!
Burada canım arkadaşım Joey ile yiyeceğim... eğer benimle oturursa.
Je vais déjeuner... ici-même, avec mon vieux copain Joey. S'il s'assoit avec moi.
Ve bu, canım arkadaşım, ilişkiyi bitirmek diye buna denir.
Et voilà, mon ami, comment on clôt une affaire.
Karen, canım arkadaşım bak ne diyeceğim!
Ok, tu sais quoi..
Eğer en eski ve en yakın arkadaşımın sırf Zenith karısı için can sıkıcı olmaya başladı diye hovarda bir mülteciye dönüşmesine göz yumacağımı sanıyorsan...
Si tu crois que je souffrirai que mon meilleur ami... devienne expatrié de salon... parce que Zenith ne fait pas l'affaire de sa femme- -
Cloestine, arkadaşına seni aşağıya indirmesini söyle canım.
Cloestine, demande à ton ami de te ramener, ma chérie.
Çocukluk arkadaşıymış, öyledir tabii canım! Misket oynayarak başlar, çarşaflar altında biter o dostluklar.
- Les amis d'enfance, ça commence avec les billes et ça finit dans les draps.
Senin arkadaşın, can dostun olduğumu kanıtlamak için kızlardan birini ben alacağım.
Pour te prouver que je suis ton pote, ton ami de cœur... je vais te débarrasser d'une.
Canım, seni bir arkadaşımla tanıştırayım.
Une minute, Dave.
Masam boş kalır yoksa. Çok can sıkıcı bir durum ve korkunç bir hayal kırıklığı biliyorum ama... Zavallı arkadaşım Bunbury'nin yine rahatsızlandığını bildiren bir telgraf geldi.
Et maintenant, je vais prendre une tasse de thé et un de ces délicieux sandwichs aux concombres que tu m'as promis.
Defolun buradan yoksa seni ve o canım arkadaşını gebertirim!
Sors d'ici ou je te tue, toi et ton cher ami!
Karım beni küçük düşürüyor, en iyi arkadaşım canıma okuyor.
Eh bien, assommé par ma femme, massacré par mon ami...
Arkadaş olarak... Otur canım.
En tant qu'ami... assieds-toi, mon ami.
- Arkadaşıdır. İndiriyorum canım.
C'est son amie, je vous la passe.
Dinle canım, Franco Zaccaria seni bir arkadaşınla aldatıyor.
Ma très chère, Franco Zaccaria te cocufie avec une de tes amies.
Gözün Böcekteki arkadaşında olsun, canım.
Gardez un œil sur votre ami dans la coccinelle.
- Canım arkadaşım Milo.
- Oh, mon cher Milo.
Kendi arkadaşımla kalırım. Canın cehenneme.
Je vais me tenir compagnie.
Vay canına, bir oda arkadaşına ihtiyacın olduğu için çok şanslıyım.
Une chance que tu cherches une colocataire.
Sanırım genç arkadaşımız şunu söylemek istiyor : Doğanın mevsimlerini... ister istemez kabulleniyoruz... ama ekonomimizin mevsimleri canımızı sıkıyor.
Je crois que notre jeune et clairvoyant ami veut dire que nous acceptons l'inévitable rythme des saisons dans la nature
Daha çok arkadaş edinmen gerek canım.
Tu devrais te faire plus d'amis, mon chéri.
Arkadaşımın canını yaktın.
Tu as fait mal à mon ami.
- Tahrikler can sıkıcıydı,... fakat iki gün önce bir bakan arkadaşım saldırıya uğradı dövüldü.
- Les incendies étaient gênants, mais il y a deux jours, un ministre s'est fait agresser et tabasser.
Vay canına. Hiç uyuşturucu kullanmayan arkadaşım olmamıştı.
Putain, les nanas. 1re fois que j'ai des copines clean.
Kız arkadaşın dün gece canıma okudu.
Ta copine m'a tuée, hier soir.
Arkadaşım işsiz kaldığından benzin alamayacak. İş görüşmelerine yürüyerek gitmek zorunda kalacak. Kıçındaki kurşun yüzünden canı çok yanacak.
Mon pote peut plus conduire, donc il se trimballe à pied, et ça craint car le shrapnel lui a provoqué des hémorroïdes chroniques.
Eric canım? Az önce arkadaşın Kyle'ın annesi aradı.
Soufflez toutes vos bougies.
Mutantlarla arkadaş olmak. Oldu canım!
Sympathiser avec des mutants.
Hayır, olamaz, can dostum hayat arkadaşım göz açıp kapayana kadar gitti.
Non! Pas lui! Pas mon vieil ami!
Arkadaşımın daha fazla canını sıkarsan seni öldürürüm.
T'emmerdes mon ami, je te crève.
Şef.. benim bir arkadaşım var... Bu arkadaşın canı çok sıkkın çünkü onun yaşındaki herkes adet oluyor ama o olamıyor.. Oo..
Je connais une personne qu'a vraiment plus le moral parce que les gens de son âge ont leurs règles et pas elle.
Bunu yapmak isteyen bir arkadaşım var. Eğer başarırsam, J.T.'den en azından 300 papel alırım. - Babamın canı cehenneme!
J'ai un ami prêt à m'épauler, et je peux piquer 300 000 $ à J.T. Au diable mon père.
Sonra onun arkadaşı can yeleklerini nasıl kullanacağımızı anlatıyordu. O da bana acayip acayip bakmaya başladı. Bir şeyler der gibiydi.
Et son copain, l'autre qui nous montrait, en cas d'amerrissage les gilets de sauvetage, etc. Il me regarde drôlement suggestif
Sonsuza kadar can arkadaşım.
Mon âme soeur pour toujours.
Arkadaşım kendi canını yaktı.
Mon ami s'est fait mal.
Gördüğünüz gibi arkadaşımız bizim yaşam tarzımıza uymak için can atıyor. - Senin adın ne, asker?
Il est très anxieux à l'idée d'appartenir à un corps militaire.
Eğer öğrencilerinin canına okumak istiyorsan benim için sorun yok, ama eğer bir daha arkadaşıma boş yere bağırırsan ; o korkunç gülümsemeyi yüzünden bizzat kendim söker, çantama koyar, ta ki herkes seni, benim bulduğumdan bile daha az korkunç bulana dek saklarım.
Vous voulez enseigner à coups de pied, parfait. Mais si vous vous déchaînez encore une fois contre mon ami sans raison, je vous ferai passer l'envie d'effrayer et de sourire, et je vous garantis que personne ici n'aura plus jamais peur de vous.
Merak etme, en iyi arkadaş kontratındaki Hayaletli Ev maddesine baktım, canım.
J'ai vérifié la clause sur les fantômes dans notre contrat d'amitié.
Bir arkadaşımın biraz canını sıktılar.
Ils causent des ennuis à un de mes amis.
arkadaşım 498
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım istemiyor 59
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşımdır 16
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım istemiyor 59