Delirmiş traduction Français
1,475 traduction parallèle
- Delirmiş bu kadın!
- Je vais t'en coller une, moi! - Elle est folle.
Çocukları dinlediğim için delirmiş olmalıyım.
Je suis fou d'écouter des gosses.
Delirmiş piç kurusu, seni öldürürüm.
Enfoiré, je te tuerai!
Delirmiş gibiyim, değil mi?
C'est fou, hein?
Delirmiş olmalısın!
Ilfaudraitêtrefou!
- Evet. Bütün El Encanto delirmiş.
Ia population d'EI Encanto est devenue folle.
Tabi ki, Shriek delirmiş.
Oui, Shriek est fou.
Daha az delirmiş diğer kadınlarla görüşmek istediğini söyledi.
Il a dit qu'il voulait voir d'autres... femmes, moins tarées.
- Biraz delirmiş.
- ll est un peu cinglé.
- Hafif delirmiş.
- Juste un peu.
- Delirmiş bu. - Yukarı çıkmış.
Il y a quelqu'un sur les poutres.
Delirmiş bir ordu komutanının avı oldum...
Je suis poursuivi par un commandant militaire psychopathe.
Delirmiş bir ordu komutanının avı oldum...
Je suis pourchassé par un commandant psychopathe...
Delirmiş bir ordu komutanının avı oldum...
Je suis pourchassé par un militaire psychopathe...
Tabii ki korktum! Delirmiş gibisin!
Tu deviens complètement dingue.
- Delirmiş! - Dikkat edin!
Hé, attention, il vient par ici!
Kıpırdama delirmiş anne!
- Pas un geste, maman dingo.
Delirmiş olmalı.
Hah! Quelle folle.
Sesin delirmiş gibi geliyordu.
Tu délirais au téléphone.
Madendeki herkes delirmiş.
Toutlemonde dans lamine aperdu la raison.
Madendeki herkes delirmiş.
Et tout le monde dans la mine a perdu la raison.
Aileni düşman olarak görmen için delirmiş olman lazım.
Et, puis, nous sommes en famille, seul un dément y verrait une ambiance hostile.
Rutin bir aramaymış ve Torvalds delirmiş. Sanşları varmış.
C'était un contrôle de routine et Torvalds a disjoncté.
Rosemary. Delirmiş gibi davranmaya başladı.
Finalement, c'est une folle.
Delirmiş olmalıyım!
Je dois être dingue.
Delirmiş!
- Il est cinglé!
Tanrım, bunlar delirmiş.
Ils sont dingues.
Delirmiş olmalıyım.
Je dois être cinglé.
Delirmiş çünkü!
Parce qu'il est taré!
delirmiş gibisin, ama bana güvenmelisin.
C'est dingue, mais fais-moi confiance.
Bir ambulans çağırır mısınız? Adam delirmiş!
John, appelle une ambulance, Mick pête les plombs.
- Ve çocuklar, o kesinlikle delirmiş!
- Et iI est enrage!
Kapıyı açmaymış. Delirmiş olmalı!
"N'ouvre à personne." II est fou, ce mec.
İnsanlara bunu söylediğimde on kişiden dokuzu güler kalan bir kişi de kızıp, benim delirmiş olduğumu söyler.
Quand je raconte ça, ça fait rire neuf personnes sur dix, et une sur dix se sent mal.
- Delirmiş olmalısın.
- Tu es folle.
- Resmen delirmiş.
- Complètement tarée, oui.
- Delirmiş.
- ll est fou.
Malcolm, duyduğumuza göre baban delirmiş diyorlar.
Paraît que ton père a disjoncté à son boulot.
Açıkçası, Finchy ve beni televizyona çıkarmak için delirmiş olmanız gerekir.
Vous êtes dingues de nous laisser passer à la télé, Finch et moi.
Maria yakınlık sorunlarım olduğunu düşünüyor. - Delirmiş.
- Maria dit que j'ai un problème d'intimité.
Bir an gayet iyi, bir bakmışsın delirmiş!
Tout va bien et tout d'un coup, elle pète un câble.
Heyy, yaşasınn Delirmiş.
Que veux-tu manger?
Belki delirmiş olabilirim ama bir planım var. Dışarıda dur.
- Reste dehors.
Kadın delirmiş.
Cinglée en vue.
Delirmiş.
Elle est cinglée.
- Delirmiş!
Elle est dingue!
delirmiş gibi konuşuyorsun...
... / i... nous terminerons les négociations ils veulent négocier.
Keşke delirmiş olsam.
Si seulement j'étais folle.
Delirmiş olmalıydı.
Il a pété les plombs.
Delirmiş gibi bakıyor!
Elle a des yeux de folle.
Tamamiyle delirmiş.
Folle.