English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ D ] / Derim ki

Derim ki traduction Français

607 traduction parallèle
Ve derim ki, Tanrı onu kutsasın!
Et je dis, Dieu bénisse Noël!
Hep derim ki, yapacak bir işin varsa, başkasına yaptır.
Il fera le boulot à ma place.
Ben derim ki bırakalım buna Çek halkı karar versin.
C'est notre vie ou celle de l'assassin.
Ben derim ki, burada bulunuşu açıklanmayan tek kişi o beyefendidir.
J'en dis que... le seul dont la présence n'a pas été expliquée est ce monsieur.
Derim ki, "O buralardaydı". - Erkekler birbirimize sadık kalmak zorundayız.
Entre hommes, il faut s'entraider.
Ne derim ki? "Sevgili Dave, Rankin insanlara..." "... Yahudiler diye seslenince ne hissediyorsun? "
"Cher Dave, comment te sens-tu quand on traite des gens de youpins?"
Ben derim ki, bugünlerde bir ruh 500 dolar eder.
Ça vaut 500 $ au prix des âmes, de nos jours!
Derim ki kimseler evlenmesin bundan sonra.
Fini les mariages!
Her zaman derim ki kontratsız gelmek kadar kötü bir şey yoktur.
C'est idiot de venir ici si on n'est pas en règle.
"Gerçekten size derim ki küçük çocuklar gibi olmazsanız hiçbir surette cennete giremezsiniz."
"Je tiens à vous Ie dire... Devenez purs comme des enfants... sinon, vous n'irez pas au Paradis."
- Derim ki...
- Je suggérerais...
Ben derim ki bırakalım Bay Hiller havasını almaya devam etsin.
Que M.Hiller garde sa climatisation!
- Hayır, evlilik zor zanaat. - Her zaman derim ki...
Le mariage ce n'est pas de la tarte.
Ben derim ki, eğer maymunda kazanç yoksa, keyfimize bakarız. Ben onda kazanç olmadığını söylüyorum.
Si nous n'en tirons pas profit, amusons-nous-en!
Ajansımı arar ve derim ki, "Boş bir duvarım var."
J'ai dit à mon agent : " J'ai un mur à décorer.
Kahince söylerim yaraların önünde, o yaralar ki sessiz birer ağız gibi açıp yakut dudaklarını biraz ses, biraz söz dileniyorlar benden derim ki lanet yağacak dört bir yanına insanların kardeş kavgaları, azgın iç savaşlar saracak İtalya'nın dört bir yanını.
Je le prédis, devant tes blessures, bouches muettes ouvrant leurs lèvres rubis pour parler par ma voix, je le prédis, une malédiction s'abattra sur l'humanité, violence et guerre civile ravageront toute l'ltalie.
Bu toplulukta Sezar'ı çok sevmiş biri varsa, derim ki ona Brutus'un Sezar'a sevgisi daha az değildi onunkinden.
S'il se trouve dans cette assemblée un ami proche de César, je lui dis que Brutus n'aimait pas moins César que lui.
Ama kendi kendime derim ki : "Howard, koca adam ne kadar bakarsan bak ona uzaktan bile dokunamazsın."
Mais je me dis "Howard, pauvre vieux bougre, tu peux la regarder tant que tu veux mais tu ne la toucheras jamais même avec une perche de dix pieds."
Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta klimalı olmak zorundasın.
A mon sens, peu importe le prix. Quitte à manquer de pain et à dépouiller ses enfants... l'été à New York exige qu'on ait l'air conditionné.
Derim ki, Kaptan Wiles, Bir cinayetin ortasına düştük.
Je pense, capitaine Wiles, que nous avons affaire à un meurtre.
Ben derim ki katilleri barındırmayalım.
On n'abrite pas d'assassin.
İnsanlar "bekleyecekler" dese bile ben derim ki "her şey bitmiştir."
Même si on dit qu'on s'attendra. Je l'aurais dit aussi. Sans le penser?
Derim ki yalnızca kendine inanır ve biyolojik ölümüne.
J'estime que croit en lui-même et en sa mort biologique. Le reste est absurde.
Ama ben derim ki :
Mais je pense :
Ben derim ki biri işini kaybedecek.
Je dis simplement que c'est une place de perdue. Et une place comme ça, c'est rare.
Derim ki.
Mais...
- Derim ki bırakalım çocuk denesin.
- On devrait laisser le petit essayer.
Ben derim ki ikinizde de doğruluk payı var.
Je dis qu'il y a une part de vérité en chacun de vous.
Ben derim ki insanların birlikte çalışıp yaşadığı her yer bir'şey'dir.
Un endroit où des gens vivent ensemble... c'est quelque chose.
Hayal bile edemezsin. Ben derim ki, kana susamış bir deliyle birlikte oturacaksan her şeye hazır olmalısın.
À mon avis, quand on vit avec une folle sanguinaire, c'est qu'on l'a bien voulu.
Oh, ben derim ki 3 dakika içinde döner.
- Dans trois minutes environ.
ve derim ki, "Bak, Joe Kilroy kasabada ve, uh, çıkıyorum."
Je vais dire à Cadwalader : "Joe Kilroy est là etj'abandonne."
Ama ben derim ki bi anlaşma yapalım.
Mais je vous propose... un arrangement.
Ben derim ki :
Et moi, je dis :
"'Ama ben size derim ki kız kesinlikle
"'Je sais quand même d'où elle vient
Derim ki, kötüye karşı direnmeyin.
Ne résistez pas au méchant.
Ama size derim ki, tüm görkemine rağmen Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi.
Je vous dis que Salomon, dans toute sa gloire, n'a pas été vêtu comme l'un deux.
Size derim ki, burada tapınaktan daha üstün bir şey var.
Or, il y a ici, plus grand que le Temple.
Ama size derim ki, hüküm günü Sur ve Sayda'nın hali sizinkinden daha iyi olacak!
Je vous le dis, à Tyr et à Sidon il y aura moins de rigueur au jour du jugement.
Size derim ki, insanların işlediği her günah, ettiği her küfür bağışlanacak ;..
Et qui ne rassemble pas avec moi, disperse. Tout péché et blasphème sera pardonné aux hommes, mais le blasphème contre l'Esprit ne sera pas pardonné.
Size derim ki,.. ... zenginin, göklerin hükümranlığına girmesi güç olacak.
Un riche entrera difficilement dans le royaume des cieux.
Bu nedenle size derim ki, Tanrı'nın hükümranlığı sizden alınacak ve ona yaraşan ürünleri yetiştiren bir halka verilecek.
Je vous le dis, le royaume de Dieu vous sera retiré et sera confié à un peuple qui le fera fructifier.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
Si mon avis, c'est que vous devez... abandonner toute cette affaire idiote et retourner à vos études.
Ben derim ki...
Dis donc, on pourrait peut-être...
Yani kendime derim ki
Je me suis donc dit
Ben doğru adamımdır az çok, yine de öyle şeylerle suçlayabilirim ki kendimi anam doğurmasaydı keşke derim.
Moi, je n'aurais jamais dû être enfanté...
Tabii ki ben de bilmelerini engelliyorum,'evet'den çok,'hayır'derim ben.
Ça m'arrange. Je marche pas.
Yarı ölü halde, kaleye doğru sürünürken,... kendime derim ki ; "O çocuğu kurtarmalıydın, John."
"Tu dois sauver ce petit, John."
Kim istemez ki? Waldorf Astoria'ya varana kadar beklemeliyiz derim.
On en reparlera en arrivant au Waldorf!
- Böyle mi düşünüyorsunuz? - Tabii ki. Anneni düşünüyorsan, evlen derim.
Ne renoncez pas à vous marier à cause de votre mère.
Size derim ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin.
Moi, je vous dis :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]